OTUZUNDA BÄ°R KADIN Tüm 29 Haziran'larda 30 yaşında olmaya karar verdim. Kadınların inatla belli yaÅŸlarda yıllarca kalmasını artık anlayabilecek yaÅŸtayım

Güncelleme Tarihi:

OTUZUNDA BİR KADIN Tüm 29 Haziranlarda 30 yaşında olmaya karar verdim. Kadınların inatla belli yaşlarda yıllarca kalmasını artık anlayabilecek yaştayım
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 05, 2000 00:00

OTUZUNDA BÄ°R KADIN Tüm 29 Haziran'larda 30 yaşında olmaya karar verdim. Kadınların inatla belli yaÅŸlarda yıllarca kalmasını artık anlayabilecek yaÅŸtayım çünkü... Evet artık ben de "Otuzunda Bir Kadın"ım. Bu yıl doÄŸum günüm için günler önceden hazırlanmış çok özel planlarım yok. Yaşımdan deÄŸil ama yaÅŸlanmaktan korkuyorum galiba... DoÄŸrusu asıl korkumun ne olduÄŸundan da emin deÄŸilim. YaÅŸlanmak ne acaba?Dünyayı anlama telaşındaki gözlerimdeki ÅŸaÅŸkın ifadeyi deÄŸiÅŸtirmem bile kaç yılımı aldı. Kendimi on yedi yaşından daha güzel, yirmi üç yaşından daha akıllı, yirmi sekiz yaşından daha tecrübeli buluyorum. Ve bana kazandırdıkları için bütün o yıllara şükrediyorum. Yılların getirdikleri paha biçilmez kıymette. Ama ya götürdükleri?YaÅŸlanırken, (Hadi "yaÅŸlanmak" deÄŸil "yaÅŸ almak" diyelim ÅŸuna. Böylesi daha az acıtıyor) yaÅŸ alırken yanında promosyon niyetine bir ÅŸeyler de alıyorsunuz. Bitirilen okulların diploması, ciddiye alınabilecek bir iÅŸin havası (buna kariyer de diyorlar) ve parası, size ait olduÄŸu belli olsun diye bir eÅŸ ve ona sahip olduÄŸunuzu gösteren evlilik cüzdanı, çocuklarınız varsa çaÄŸrılacağınız yeni adlarınız, "anne", "baba" olma hakkı... Belki bir ev, arsa, araba ruhsatı. Daha aklı başında gözükme ÅŸansı, kalabalıklarda yaşınızdan dolayı itibarınızı artması...Bu ve benzerleri yılların size getirdikleri. Ancak götürdükleri, yani sizin bir parçanızken aniden avuçlarınız arasından kayanlar. GençliÄŸiniz?.. Her gece gözlerinizin biraz daha yerleÅŸme telaşında olan kırışıklıklarınız. Her sabah yastığınızın üstünde birazını bıraktığınız heyecanlarınız. BilmediÄŸiniz yollarda kaybettiÄŸiniz dostlarınız... Zaman da aÅŸk gibi, acımasız. Onunla birlikte olduktan sonra, önce masumiyetini kaybediyorsun, sonra ümitlerini. Sonra da hiç bir ÅŸey eskisi gibi olmuyor.Ölüme mi yaklaÅŸtığımı düşünüyorum yoksa? Ölüm mü korkutuyor gözümü? DeÄŸil. Sevdiklerimi bensiz bırakmak istemem ama onları her zaman bütün kalbimle sevdim ölüm yakınlarıma gelene kadar zaten verebileceÄŸim her ÅŸeyi vermiÅŸ olacağımı düşünüyorum. Korkum ölümden de deÄŸil. YaÅŸadığım kadar yani bir otuz yıl daha yaÅŸayabilecek miyim bilmiyorum. YaÅŸasam bile kanımın daha akıllı uslu akacağından hayatı daha bir ciddiye alarak yaÅŸayacağımdan endiÅŸe ediyorum belki de... İçimdeki yaramaz çocuÄŸu her yıl biraz daha uslandırmak zorunda olmaktan hatta onu kimselerin göremeyeceÄŸi yerlere kapatmaktan korkuyorum. Evet, ben yaÅŸlanmaktan deÄŸil, çılgınlık yapabilme ÅŸansımın (ve hakkımın) elimden sessiz sedasız alınıvermesinden korkuyorum. Zilleri çalıp kaçabilecek zamanım olmamasından, aynada soÄŸuk ve mesafeli bir yabancıyla karşılaÅŸmaktan... Bu yüzden daha çok büyümek niyetinde deÄŸilim. Madem bu yaÅŸ alma denilen ÅŸey, periyodik olarak ve yaÅŸadığımız sürece biz istemesek de zorla verilen bir ÅŸey iyi o zaman ben yaÅŸ alıcam (alacağım yazmadım; inadına bilerek ve isteyerek artık daha da kural tanımaz olucam) ama yaÅŸlanmıycam!Evet, bu 29 Haziran'dan itibaren canım ne kadar isterse hep otuzumda kalmaya kesin karar verdim! Erkekler yaÅŸlanır, kadınlarsa deÄŸiÅŸirmiÅŸ. Tekrar ne zaman deÄŸiÅŸirim bilinmez belki çoook uzun yıllar hep bu yaÅŸta kalıcam.YaÅŸ alan ama yaÅŸlanmayan herkesin doÄŸum günü kutlu olsun. Nalan YILDIZ - 5 Temmuz 2000, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!