Oldum dediğin gün bittiğin gündür

Swissotel’in 16’ncı katında bulunan Gaja Roof’un müzik danışmanı DJ Suat Ateşdağlı’nın hazırladığı, birçok ünlü sanatçının remikslerinin yer aldığı "Gaja Voyage" albümü büyük ilgi gördü. Albümün hazırlık serüvenini anlatan Ateşdağlı, "Yaptığım complation’ların piyasada ciddi bir yeri var. Çıta gittikçe yükseliyor. Bu meslekte 'Oldum' diyemezsiniz. Oldum dediğiniz gün, bittiğiniz gündür" diyor.

"Gaja Voyage" nasıl ortaya çıktı?

- Bu, sekiz aylık bir proje. Swissotel’e 2 buçuk yıldır müzik danışmanlığı yapıyorum. Son bir yıldır da Gaja Roof restoranı için müzikler hazırlıyoruz. Yurtdışında tüm bar ve restoranların kendi CD’leri bulunuyor. Gaja açılırken de

benimle çalışmak istediklerini söylediler. Burası hakkında bir senaryo oturtmam gerekiyordu. Yemek yerken bile müziğin ön planda olduğu bir yer hayal ettik. Öncelikli amaç saat 19.30’da gelen misafirlerimizi gece 01.30’a kadar müzikle keyifli bir yolculuğa çıkarmaktı. Sonrasında bu müzikleri insanların evlerine götürmek istedik.

"Gaja Voyage" ile dinleyicinin yolculuğu nerede başlıyor, nerede son buluyor?

- Daha hafif, chill out şarkılardan giderek hızlanıp club müziğe dönüyoruz. "Bosphorus Night" albümümde hızlı şarkılar vardı, burada aşk dolu başka bir complation (toplama albüm) ortaya çıkardık.

DJ’liğe 1983 yılında başladınız. Kendi albümlerinizi çıkarmak için neden 2006’ya kadar beklediniz?

- Biz bu mesleğe başladığımızda böyle projeler yoktu. Yurtdışındaki DJ’ler 1997-98 yıllarında başladılar complation albümler çıkarmaya. Bu furyada bana çok kişi "Complation yap" dedi ama ben o sıralar doğru zaman olduğunu düşünmüyordum. Ben yaptığım işin en iyisi olmak istiyorum. Bu yüzden doğru bir zamanlama olması lazım. "Bosphorus Night" çıktığında satış rekorları kırdı. "Bosphorus Night 2" de bir öncekinin rekorunu kırdı. Şimdi de satışlarımız çok iyi gidiyor. Demek ki doğru kişilerle çalışıp, doğru işler yapmışım. Bu başarı da tek kişinin değil tabii, iyi bir ekip işi.

Aklınızda hep bu meslek mi vardı?

- Küçükken bile DJ olmak istiyordum. Aileme de bunu söylüyordum ama o zamanlar profesyonel bir iş olarak görülmüyordu bu meslek. Onlara "En iyisi neyse o olacağım. Doğru insanlarla ve iyi yerlerde çalışacağım" demiştim. Bu meslekte mümkün olduğu kadar en iyi olmalıydım. Plak almaya Fransa’ya gidiyordum ama müziği çalarken kendi görüşüm, kendi kalbim ve kendi vizyonum olmasına önem verdim. Hiçbir zaman "En iyisi oldum" diyemezsiniz ama rakamlar sizin ne olduğunuzu gösterir. Rakamlara katılıyorum diyebilirim. Benim yaptığım complation’ların piyasada ciddi bir yeri olduğuna inanıyorum. Çıta artık yüksekte ve gittikçe de yükseliyor. Çok daha iyi şeyler yapmak lazım. Bu meslekte "Oldum" diyemezsiniz. Oldum dediğiniz gün, bittiğiniz gündür.

BİR BEN KALDIM

Complation albümler Türkiye’de en çok satılan albümler haline geldi. Bunun nedeni nedir?

- İnsanlar 10 albüm alıp tek tek şarkıları dinlemek istemiyor. Ev partileri çoğaldı ve her yerde müzik dinlenebiliyor artık. Radyo dinliyorlardı, ondan da sıkıldılar. Çünkü istediklerini alamıyorlar. Önemli olan, ortak nokta ve şarkılarda buluşup, bir CD’yi 77 dakika dinlemek. Onun için herkes complation’a sempati besliyor.

Bir complation albümün hazırlık aşaması ne kadar sürüyor?

- Her complation 6 ila 8 aylık bir zaman zarfında hazırlanıyor. İstediğim şarkıları almak uzun sürüyor. İstediğim şarkılar olmazsa benim complation’ım olmaz, başarı da gelmez. Şarkıları almaya çalışırken de sıkıntılar çekiyoruz. Sanatçıların şirketleri "Complation’lara vermiyoruz", "Türkiye’ye vermiyoruz" diyor. Bazılarında da yurtdışındaki ajans izin verirken, buradaki şirket "Veremeyiz" diyor. Bu complation’ların da sanatçılara ticari katkısı var. Bazen önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Mesela bir şarkı almak istiyorum, "Suat’cığım biz de bir complation yapacağız" diyorlar. Plak şirketi complation yapmaz, DJ yapar. Ben isteyince mi geliyor akıllarına?

Reina’da çalıyorsunuz. Onun dışında neler yapıyorsunuz?

- Kendi şirketim SS Entertainment ile parti ve düğün işleri yapıyoruz. Reina haricinde başka bir kulüpte DJ’lik yapmam. Etik olarak doğru olmaz. Bir de Reina bu işin son noktası, çünkü dünya çapında bir kulüp. Tabii ki çok yorucu oluyor. Proje üretmek, her gece binlerce insana çalmak, onların enerjilerini en yükseğe çıkarmak ve kendi kalitenizin altına düşmemeye çalışmak yoruyor tabi.

Sanırım bunca yıldır bu işi yapanlar arasında bir siz kaldınız...

- Kendi ekibimdeki herkes çok iyi çalıyor ama yılların getirdiği bir tecrübe var. Benim jenerasyonumdan bu kadar senedir aralıksız gece müzik yapan bir ben kaldım.

DJ olmak isteyenler size ulaşabiliyor mu?

- Her arayana zaman ayırmaya çalışıyorum.

Gaja’daki atmosferi evlere taşıdık

Swissotel Genel Müdürü Gerhard Struger, Suat Ateşdağlı’nın "Gaja Voyage" için özel olarak hazırladığı albümün, mekándaki atmosferi evlere taşıdığını söyledi.

Böyle bir albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?

Gerhard Struger: Müzik, buradaki konseptimizin bir parçası. İyi hissetmek için de önemli bir etken. Geçen seneki başarılı yaz dönemimizin ardından, böyle bir albümle Gaja’daki atmosferi konuklarımızın evlerine götürebilecekleri bir CD halinde sunmayı kararlaştırdık. Gaja Voyage tam anlamıyla en hafif müziklerden club müziğe doğru giden bir yolculuğun albümü. Suat Ateşdağlı 2 buçuk yıldır

Gaja’nın müziklerini yapıyordu. Yaptığı albüm otel mantığıyla da örtüştü. Suat’la çalışmamızın nedeni ise onun bu alandaki en iyi isimlerden biri olması.

Otel zinciriniz içinde böyle bir kararı veren ilk şubesiniz, değil mi?

G.S: Türkiye’de Göcek, Ankara, Büyük Efes ve İstanbul’da olmak üzere dört otelimiz var. Dünya çapında da böyle bir albüme imza atan ilk Swissotel biz olduk. Bunu tamamen Swissotel’den bağımsız olarak görmek gerekir, çünkü bu otel zinciri ile alakalı değil. Tamamen Gaja Roof ile ilgili bir albüm. Albümde Gaja’daki tüm hisleri ve atmosferi bulabiliyorsunuz.