Okur sohbetleri

Güncelleme Tarihi:

Okur sohbetleri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2003 00:00

Bilge, sormuş:‘‘Bir şeyi merak ediyorum. Sizin yaptığınız iş nedir kuzum? Ne iş yaparsınız! Ne işe yararsınız!’’ İşte bu işi yaparız Bilge: İletişim! İnsanlardan duyduklarımızı, başka insanlara iletiriz. Birilerinin yaşadıklarını, hissettiklerini, söylemek istediklerini diğerleriyle paylaşırız. Sen ne olduğunu anlamayabilirsin ama inan işe yarıyor, çok işe yarıyor...BEN OLMASAM KOCAM BAŞI BOŞ DOLAŞAN KÖPEKLERE BENZERDİPazartesi günü size mail gönderen hanımefendiye söyleyeceklerim var. Ben 19 yıllık evli, 2 çocuk annesi, üniversite mezunu çalışan bir hanımım. Bunca seneden sonra kocam beni aldattı. Onu yakaladım. İş, mahkeme kapısına kadar gitti. Ama oradan döndü. Niye? Melis K.'nın bahsettiği sebepten. Ben de tıpkı onun gibi, kendimi bir an, kolsuz, bacaksız, amaçsız biri gibi hissettim. Oysa, bu evin direği benim. Ben olmasam, kocamın hali sokaklarda başıboş dolaşan köpeklere benzer. Ama gel gör ki, ayrılığa cesaret edemiyorum. Suçluluk duyuyorum. Sanki bu evliliği bu hale getiren benmişim gibi. Evet, kocam beni dövmedi, bana sövmedi, ama daha kötüsünü yaptı: Bir gün olsun benimle ilgilenmedi. Sadece eve domates, patlıcan, soğan alarak her şeyi hallettiğini zannetti. Oysa, aynı sebze zerzevatını 19 yıl boyunca ben de aldım. Şimdi aynı evde yaşayan 2 yabancıyız. Rutin işlerimizi yapıyoruz, çocuklarla ilgileniyoruz ama birbirimizle asla! Melis K. çok iyi yapmış. Benim yapamadığımı. Keşke, ben de aynı cesareti gösterebilsem. (Fatoş M.)Heeey! Bir dakika. En azından yalnız değilsiniz. Bu ülkede bir çok kadın sizin konumunuzda. Bu öyle bir mesele ki, kimsenin kimseye ne yapması gerektiğini söyleme hakkı yok. Herkesin doğrusu kendine. Ama yine de siz alt kat komşunuzu bir okuyun...YA MUTSUZ PARALI BİR EVLİLİK YA İÇİMDE SAKLI DURAN BENKocamın eline yüzüğümü verdiğimde ne kadar zor günlerin beni beklediğini tahmin ediyordum. Ama mutlu değildim, bitmeliydi. Davayı o açtı. Avukat, karşısında, 35 yaşında, güzel, hoş ve bakımlı bir kadın görünce nedense çok şaşırdı. Davayı koca açarsa, karşılarında pespaye bir kadın görürlermiş genelde, öyle söyledi. Ben kulaklarımı herkese tıkadım, yalnızca iç sesimi dinledim. Evet, parasız ve yalnız kaldım. Ama seçim benimdi: Ya mutsuz paralı bir evlilik ya da içimde saklı duran ben. Kendimi toparlamaya, ilk olarak, eski model arabamı kiraya vererek başladım. Müziği açıp, evi badana boya yaptım. Kendi ellerimle renk renk minderler, perdeler diktim. Uzun zamanımı aldı bir iş bulmak. Bu zaman zarfında uzun yürüyüşler yapıp, kilo verdim, daha da güzelleştim. Aynaya baktıkça ‘‘Vay be’’ dedim, ‘‘Bu sen misin?’’ Bugün altı yıl geçti boşanalı. Hayatımda beni seven ve el üstünde tutan, benim de sevdiğim, gelecek planları yaptığımız biri var. Hayat, doğru insanı bulup, tüm güzellikleri onunla yaşayınca anlamlı oluyormuş. Berbat giden bir evliliğe ‘‘Canı cehenneme!’’ deyip, yeni bir hayata başlamak kolay değil ama yemin ediyorum, imkansız da değil! (Mine F.)Tebrik ediyorum sizi! Şahanesiniz. Kendi hayatıyla ilgili bir kararı insanın ancak kendisi verebilir. Üstelik verdiği o kararı bir de göğüsleyebiliyorsa ne mutlu ona. Yeni hayatınızda, yeni perdeleriniz, yeni minderleriniz ve yeni erkeğinizle mutluluklar dilerim.AYŞE DEĞİL, YATAK ODASINDA PROFESYONEL OLAN BİRİ YAZSINSayın Ertuğrul Özkök, Sayın Oktay Ekşi. Bizlere kazandırmış olduğunuz Ayşe Arman hanımefendi; madem ki, bir yatak odası yazarı -ya da benim deyimimle- olağan haller yazarı, ona niye köşe verdiğinizi merak ediyorum. Eğer sizler, onun değindiği tür konularla tiraj alacağınızı düşünüyorsanız, yatak odasında profesyonel olan, bu işi parayla yapan 20'lik bir çıtıra neden köşe vermiyorsunuz? Daha mantıklı olmaz mı? Üstelik ülkecek, biz de bu işlerin, bu ‘‘olağan haller’’in inceliklerini de öğrenmiş oluruz. Mahrem sorular sormak, bir gazetecilik başarısı ise, bu 20'lik hanımefendi emin olun ki, bu işi daha iyi yapar! (Kemal Z.)Aslında hiç fena fikir değil! Ben şahsen profesyonel bir fahişenin kendini anlattığı bir köşeyi ve yaptığı röportajları okumak isterim. Sizin gibi kendini zeki zanneden bir sahtekárdan daha açık, direkt ve samimi yazılar yazacağına ve sorular soracağına eminim. Onu da beni okuduğunuz gibi gizli gizli, ağzınızdan salyalar akarak okur ama elalemin yanında onu yerin dibine sokardınız değil mi? Ah ikiyüzlülük ah, gözün kör olsun!CİNSEL İSTEK DUYMAYAN EVLİ, İŞSİZ BİR OYUNCUYUMBirol Güven'le yaptığınız röportajı okudum. Cesaretimi bağışlarsanız: Sayın Güven, eşi dışında başka birine cinsel istek duymayan, Meltem rolüne uygun, evli ama işsiz iyi bir oyuncu buldu mu? Bulmadıysa bana şans vermesini rica ediyorum. (Filiz E.)Gerçi elçiye zeval olmaz ama bu kadarı bana bile tuhaf geliyor, ayrıca son haberi biliyorsunuz, Birol Güven yapımcılıktan istifa etmiş.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!