O dört cadı, Şerif Gören’i kaçırttı

Güncelleme Tarihi:

O dört cadı, Şerif Gören’i kaçırttı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2006 00:00

Yönetmen Orhan Oğuz, Altın Portakal’ın jüri üyelerini eleştirdi. Oğuz, Şerif Gören’in festivali terk etmesi hakkında şu şok açıklamayı yaptı: "Jüri yanlı olmamalı, o dört cadı; Serra Yılmaz, Demet Akbağ, Füsun Demirel ve Mine Vargı, Şerif Gören’i kaçırttı."

Arka Sokaklar dizisiyle büyük başarı kazanan yönetmen Orhan Oğuz, Altın Portakal’da yaşanan olaylar ve jüri üyeleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Oğuz, "Aura"nın dereceye girememesini şöyle değerlendirdi: "Filmin gerekli ilgiyi görmemesinin tek nedeni Gani Şavata faktörüydü. Gani’yi bu filme ben seçtim. Bir dağ adamını canlandırıyordu ve çok güzel oynadı. Verdiğim kararda haklıyım ancak Gani benim filmimde hiçe sayıldı. Gani’nin tartışma çıkarması beklendi, o da olmayınca filmi izlemeye bile gerek duymadılar... Ben bunu "Her Şeye Rağmen" filminde de yaşadım. Film, Antalya’da ses çıkarmamıştı ama Avrupa’da birçok festivalde ödül almıştı. Sonra da Antalya’daki jüri üyeleri filmini anlamamışız demişlerdi. Bu sene de durum farklı değil. "Aura", halkla buluşup yerini bulacak."

Festivalde, organizasyonu başarılı bulan ünlü yönetmen, jüri üyeleri hakkında ağır eleştirilerde bulundu: "Festival güzel organize edilmiş ama jüride gerçek sinema adamları çok azdı. Böyle önemli bir festivale böyle bir jüri hiç yakışmadı. Film izlemeye değil tatile gelmişler. Tatil arası film izlediler."

Jüri üyelerinin seçiminin çok önemli olduğunu belirten Oğuz, sinema eleştirmeni Fatih Özgüven’i de suçladı: "Fatih Özgüven sinema okulunda hoca ve sinema eleştirmeni. Bana göre kendisi Türk Sineması’na özellikle de Yeşilçam’a düşman gözüyle bakan biri. Onun gerçekten bilinçli olarak bu filmleri değerlendirdiğini düşünmüyorum."

GÖREN JÜRİYİ VETO ETMELİYDİ

Ünlü yönetmen, Şerif Gören’in ödül törenini beklemeden festivali terk etmesini ise şöyle yorumladı: "Jüride sadece Şerif Gören’in deneyimini ve objektifliğini ortaya koyduğunu düşünüyorum. Ancak onu da bunaltıp kaçırttılar. Şerif Gören, Türk Sineması’nda önemli bir isim. Altın Palmiye almış ve hepimizin hocası. Bir jüri başkanı olarak festivali terk etmesinin altında yanlış kararlar yattığı açıkça ortada. Şerif Gören’in tek hatası festivali erken veto etmemesi. Eğer ben jüri başkanı olsaydım ve objektifliğin yara aldığını görseydim ikinci günde jüriyi veto ederdim. Öyle bir hakkı vardı çünkü. Ama sanırım festivale leke sürülmesin diye bırakıp gitti. Jüri yanlı olmamalı ama o dört cadı; Serra Yılmaz, Demet Akbağ, Füsun Demirel ve yapımcı Mine Vargı, Şerif Gören’i kaçırttı. Mesela çok merak ediyorum Mine Vargı çok büyük bir yapımcı, Zeki Demirkubuz’un ya da Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filmlerinde yapımcılık yapar mı? Asla yapmaz..."

Orhan Oğuz, son olarak festivalle ilgili bir öneride bulundu: "Bu büyük bütçeli filmler nasıl Altın Portakal’ı dikkate alıyorlarsa jüri de aynı hassasiyeti göstermeli. Hülya Uçansu, Atilla Dorsay gibi festivallerde büyük deneyimi olan kişilerden yardım alınmalı...".

Ceylan’ı cehalet bayılttı

Orhan Oğuz, Altın Portakal jürisinin "En İyi Film" ve "En İyi Yönetmen" seçimlerinde de haksızlık yaptığını düşünüyor: "Nuri Bilge Ceylan’ın "400 planım var, ne kurgu ödülü? Kutlarım cesaretinizden dolayı" açıklaması bence jüri üyelerini utandırmalı. Ceylan, bence bu cehalete kızıp bayıldı. Zeki Demirkubuz’un "Kader"i "En İyi Film" seçildi. Zeki, parayı aldı, belki bir film daha çekecek ama çocuğun ruhu rahat etmedi. En iyi film, en iyi yönetmendir aynı zamanda. Zeki’ye "En İyi Film"i veriyorlarsa yönetmen ödülünü de vermeliydiler. "Eve Dönüş"le Ömer Uğur’a ayıp ettiler. Onun için de "80’lerin eski sinema tarzıyla film çekiyor" dediler. Biz Ömer’i tanıyoruz. Sinema diliyle insanları derinden etkileyen bir yönetmen. "En İyi Makyaj" ödülü verilen Takva’da ise makyaj yok. Festival onurlu ve ciddi bir olaydır. Festivalin jüri üyeleri de tatil yapmak yerine filmlere ciddiyetle yaklaşmalıydılar.

Jüri neye göre Sibel’i seçti

Orhan Oğuz, Sibel Kekilli’nin aldığı ödülü de eleştirdi: "Jüride Serra Yılmaz, Demet Akbağ, Füsün Demirel gibi Türk Sineması’nda kariyer sahibi entelektüel kadın oyuncular vardı. Ancak böyle önemli oyuncuların Sibel Kekilli’yi nasıl birinci seçtiler doğrusu hiç anlamadım. Sibel Kekilli’yi bizim oyunculuk anlayışımıza çok yakın ve süper bir oyuncu olduğu için mi seçtiler? Hiç sanmıyorum çünkü hepsini iyi tanıyorum. Başka bir nedenleri olsa gerek. Belki de medyatik olduğu için Sibel’e ödül verdiler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!