Nilifer Kas: Karakterli bir çocuk yetiştirmenin formülü

Güncelleme Tarihi:

Nilifer Kas: Karakterli bir çocuk yetiştirmenin formülü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2005 00:00

Birine çok öfkelendiğinizde ağzınızdan çıkan ilk kelime genellikle hangisidir? Çoğumuz beklemediğimiz bir durumla karşılaştığımızda ‘karaktersiz’ deyip öfkemizi bu kelimenin içine sığdırmaya çalışırız.Yalan söyleyen, arkadan vuran, menfaatlerine sınır koyamayan, alçakgönüllülük nedir bilmeyenlerle çevrili bir dünyada yaşıyoruz. Çocuklarımızı aynı dünyanın birer parçası olarak bu kötü örneklerden soyutlamamız mümkün olmuyor. Yalan söylendiğine şahit oluyor, arkadaşının ihanetini görüyor, acımasızlıklar karşısında şaşırıyorlar. Hiç kimse böyle bir arkadaşı, eşi, kardeşi, çocuğu olsun istemiyor. Hepimiz karakter sahibi çocuklarımız olsun istiyoruz. Çünkü dönüp dolaşan kötülükten bir gün nasiplenmekten korkuyoruz. Keşke karakterli çocuk yetiştirmenin bir formülü olsa. O kurallara uysak, çocuklar bu anlaşmaya tamam dese, hayatımızdan ‘karaktersizleri’ birer birer çıkarsak.Geçenlerde bir yaşam koçuyla bir araya geldim. Çocuk sahibi olanların bir hastalığı vardır. Alakasız da olsa konu dönüp dolaşır mutlaka çocuklara gelir. Konuyu çocuk noktasına getirmek ayrı bir başarıdır. Ben bunu iyi yapanlardan biriyim.Kuralları varYaşam koçuna karakter sahibi çocuk yetiştirmenin bir formülü olup olmadığını sordum. ‘Hayır’ yanıtını beklerken ‘evet’ dedi. Yaşam koçunun aktardıklarını sizinle paylaşmak istiyorum.Öncelikle çocuğunuzun değerleri olmalı. Değer yargısı olan çocuk demek, sizin ayak izinizi takip eden ancak, gösterdiğiniz yer yerine kendi adımlarını atmayı başarabilen çocuk demek.Siz çocuğunuza popüler kültürün öğretemediklerini öğreteceksiniz. Adalet bilincine sahip olacak. Kendi haklarını gözetirken, karşısındakinin haklarını ve nerede durması gerektiğini bilecek. Bu noktada anne baba olarak destek olmak durumundasınız. Nehir’in salonda oturduğu bir yeri var. Genelde onun yerine oturmayız. Ama salonun en konforlu noktasıdır. Bir akşam çayımı onun köşesinde içeyim dedim. Karşıma dikilip ‘Anne yerimden kalk’ dedi. ‘Niye kalkayım, burada Nehir’in yeri mi yazıyor?’ dedim. Onu geri püskürttüğümü düşünürken, iki dakika sonra elindeki kağıdı oturduğum yere koydu. Kağıtta ‘Nehir’ yazıyordu. ‘Bu ne’ dedim, ‘Gördüğün gibi Nehir’in yeri yazıyor, kalk’ yanıtını verdi. Tıpış tıpış kalktım, kızıma yerini geri verdim. Hakkını bu kadar zekice savunduğu için onunla gurur duydum. Karakterli çocuk yetiştirirken empati yeteneğini geliştirmek çok önemli. Burada önemli görev yine size düşüyor. Empati yapmak çocukların zihnini açıyor, hayata bakışını değiştiriyor.Geçenlerde bir hastanenin vezne kuyruğunda annesiyle birlikte yüzünün tek tarafı tamamen yanmış, göz, dudak ve burun şekli bozulmuş bir çocuk bekliyordu. Nehir, koridorda oyun oynarken yanıma geldiğinde çocukla karşılaştı ve olduğu yere çakıldı. Çocuktaki farklılık onu şaşırttığı için daha yakından inceledi. Annesi ve çocuk rahatsız olmasın diye Nehir’in dikkatini dağıtıp, anneannesinin yanına göndermeye çalıştım. Keçi kızım ısrarla çocuğu incelemeye devam etti. ‘Kızım arkadaşınla tanışmak ister misin?’ sorusu karşısında omzunu silkip, yanımdan gitti. İnanın çok utandım.Empati yapsınArabaya bindiğimizde Nehir’e neden öyle davrandığını sordum. ‘Yüzü çok kötüydü anne’ dedi. ‘Kızım o çocuk bir kaza geçirmiş. Hepimizin başına gelebilir. Senin bacağın yandı. Yüzün de yanabilirdi. Yüzün yanık olduğu için arkadaşların seninle konuşmasa, biz seni eskisi kadar sevmesek üzülmez misin?’ diye sordum. Nehir, bilmiş bilmiş kafasını salladı, ‘Çok üzülürdüm anne. Şimdi ben onu üzdüm mü? Özür dilerim. Sen beni hep sev olur mu?’ dedi. Ahh bebeğim, anneler çocuklarını hangi konumda ve durumda olursa olsun çok severler, bunu unutma!Yaşam koçuna göre, verdiği sözü tutmak da çok önemli. Burada siz çocuğunuza doğru model olacaksınız. Üstün Dökmen’in dediği gibi ‘Şunu yersen seni parka götürürüm, dersini çalışırsan sana oyuncak alırım’ dedikten sonra almazsanız, götürmezseniz, sözünde durmayan, yalancı bir anne olacağınız gibi yalancı bir çocuk yetiştirirsiniz. Üstün Dökmen, bir çocuğa yalan söylenmemesi gerektiğini annesinin ‘Hadi yumurtanı bitir seni parka götüreyim’ deyip, sözünde durmasından sonra öğrenmiş. Çocuklar ne öğreniyorsa bizden öğreniyor.Çocuğunuza doğruları savunması gerektiğini de öğretmelisiniz. Menfaatlerine sınır koymayı bilmeli. Önüne sunduğunuz her rüşveti ‘kabul ediyorsa’ korkun. Her türlü rüşvete rağmen ‘ak yerine kara’ dedirtemiyorsanız o çocuktan korkmayın. Gelecekte ‘satın alınacak’ adamlardan olmayacaktır. Mertlik, merhametlilik, mütevazılık, başkalarının canını yakmama, vicdanlılık, karakterli çocuğun diğer özellikleri arasında yer alıyor. Çocuğunuz kendini başkasına ezdirmemeli. Kendine yetebilen bir çocuğunuz varsa gözünüzün arkada kalmasın. Çocuk yetiştirmek zordur. Karakterli çocuk yetiştirmek daha zordur. Herkesin saygı duyduğu evlat yetiştiren anne babalar bu zor işin altından nasıl kalktılar bilmiyorum. Hayatta istediğim tek şey ‘karaktersizler’ hanesine bir kişi daha kazandırmamak.Siz model olunÇocuklar söylediklerinizden çok yaptıklarınıza önem verirler. Karakterli bir çocuk için karakterli bir ebeveyn olmak lazım. Kendinizden memnunsanız, çocuğunuzdan da memnun kalırsınız.Çocuk ne öğrenirse yaşadıklarından öğrenir Eğer bir çocuk eleştiriyle yaşarsa, kınamayı öğrenir Eğer bir çocuk düşmanlıkla yaşarsa, savaşmayı öğrenir Eğer bir çocuk utançla yaşarsa, suçlu hissetmeyi öğrenir Eğer bir çocuk hoşgörü ile yaşarsa, sabırlı olmayı öğrenir Eğer bir çocuk övgüyle yaşarsa, değer vermeyi öğrenir Eğer bir çocuk alayla yaşarsa, utanmayı öğrenir Eğer bir çocuk adil yaşarsa, adaleti öğrenir Eğer bir çocuk güvenceyle yaşarsa, inanmayı öğrenir  Eğer bir çocuk dürüstlükle yaşarsa, doğruyu öğrenir Eğer bir çocuk yüreklendirmeyle yaşarsa, kendine güvenmeyi öğrenir Eğer bir çocuk arkadaşlıkla yaşarsa, dünyada sevgiyi bulmayı öğrenir Eğer bir çocuk onaylamayla yaşarsa, kendinden hoşlanmayı öğrenir Anne-babalar için en önemli konuların başında karakterli bir çocuk yetiştirmek gelir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!