Müzik dinlemiyorum

“Kargalar” heavy metal bir albüm. Günümüzde çoğu kişi popüler kültüre ayak uydururken siz risk aldınız. Peki beklediğiniz ilgiyi görebildiniz mi?

- Açıkçası albümü ilgi görmek için yapmadım. Bana kalırsa bu kült bir albümdür. Diğer albümlerim gibi değerinin yıllar sonra anlaşılacağını düşünüyorum. Risk alma konusuna gelince... Zaten her zaman kimilerine göre riskli olanı yapmam, beni bugün Özlem Tekin yaptı. Ben gidişattan çok memnunum. Albümün tarzından, tavrından ve duruşundan dolayı televizyon televizyon gezip tanıtma yolunu seçmedik. Buna rağmen satışlar ve yorumlar gayet güzel.

Albümün temalarından biri korkusuzluk. Sizi hayatta en çok ne korkutur?       �

- Benim korkusuz bir yapım var. Ama beni bu hayatta en çok insan korkutur. Çünkü kendi cinsine, yaşadığı gezegene, çevreye bu kadar zarar veren başka bir tür yok. Zaten bu konuyla ilgili “Dünyam” adlı bir şarkı da var albümde. Dünyaya “Neden durmadın, karşı koymadın? Bizden kurtulup küllerinden doğmadın?” diye sorduğum bir şarkı.

 Yıllardır bu sektördesiniz. Şu anda, bu işe başlarken hayal ettiğiniz yerde misiniz?

- Ben çocukluğumdan beri “Şarkıcı olacağım” deyip duruyordum. Mesleğime çok küçük yaşta karar verdim ve eğitimimi konservatuvara giderek tamamladım. Açıkçası ben bu sektöre başlarken o kadar kötü müzik yapılıyordu ki, belki de hepimiz o müzikten sıkılıp müzisyen olduk. Şimdi piyasa çok daha iyi durumda. Her tarzda müzik yapılıyor. Her tarzın kitlesi de farklı. Benim yapmaya çalıştığım ve hayal ettiğim; o dönemde hangi ruh halindeysem o tarzın kitlesine seslenebilmek.

İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY, HOŞGÖRÜ

Sizi medyada pek görmüyoruz. Bu da sanki uzakmışsınız algısı yaratıyor insanların kafasında. Bilinçli bir seçim mi bu?

- Evet, uzağım. Çünkü sadece iş için İstanbul’a geliyorum. İzole ve organik bir hayatım var. Böylesinin daha mantıklı ve daha doğru olduğunu düşünüyorum. “Albüm çıkardım, gideyim de bar çıkışı magazinlere yakalanayım, reklam yapayım” değil, “Ortalıklarda olmayayım, istediğim müziği yapayım ve gerçek dinleyiciye ulaşsın” mantığındayım.

Bir röportajınızda “Bizde rockstar yok” demişsiniz. Rockstar olarak kimi görüyorsunuz?

- Eğer yurtdışındaki “rockstar” mantığında soruyorsanız bu soruyu, evet yok. Bahsettiğim rockstar’lar, kimseyi umursamayan, sadece istediğini yapan, ne olursa olsun kendi gibi duran insanlar. Bir düşünün bakalım, böyle olabilen kim var?

Rockstar olmak isteyen biri nasıl bir yol izlemeli sizce?

- Rockstar olması için kişilerin kendilerini geliştirmesi değil, halkımızın biraz daha hoşgörülü olması gerek. Bizim ülkemizde yapılan işten çok; “O adam şunun eski sevgilisiydi, o kadın hapse girmişti” gibi şeyler ön planda. Oysa her insan hata yapabilir. İnsanlar yanlış yaparak doğruyu bulur. Bu yüzden ihtiyacımız olan şeyin hoşgörü olduğunu düşünüyorum.

STRATEJİLER BANA YAPAY GELİYOR

İlk çıkış yaptığınızda klipleriniz, şarkılarınız, tarzınız çok ses getirmişti. Şu an ise aynı durum yaşanmıyor. Sektör neden eskisi gibi değil şu an sizce?

- Artık dinamikler daha farklı. O zamanlar televizyon başından kalkmayan, erkek egemen bir toplum vardı. Bir kadının çıkıp “Dün gece seni aldattım” demesi de insanlara inanılmaz bir şey gibi geliyordu. Zaman çok değişti, insanlarımız çok gelişti. Ama tabii hâlâ kadına şiddet gibi ilkel şeylerle de uğraşıyoruz. Belki de bu olayları hâlâ yaşıyor olmamızın sebebi, çok hızlı bir şekilde değişmemizdir. Ama ben bütün kadınların her zaman arkasındayım. Aslında bütün kadınların içinde keşfetmediği bir asker var. Benim amacım da onlara bunu fark ettirmek.

Müzik dünyasında ayakta kalabilmek için birtakım stratejiler gerekiyor mu? Sizin hemen kabullenen bir yapınız yok gibi gözüküyor. İzlediğiniz bir strateji var mıydı?

- Asla büyük stratejiler ve planlar yapmadım, yapmıyorum. Bu tarz stratejiler bana çok yapay geliyor. Bu tarz stratejilerin arkasına saklansaydım, şu an inanılmaz yerlerde olabilirdim. Ama içimden geldiği gibi davranıyorum ve bunun daha samimi olduğunu düşünüyorum. Haklısınız, eyvallahım yok. Herkesin de benim gibi olması taraftarıyım.

ROCK MÜZİĞİ BİLE ARABESKLEŞTİRİYORUZ

Türkiye’de rock müziğin gidişatını nasıl buluyorsunuz?

- Bir açıdan çok iyi buluyorum, bir açıdan ise durum çok vahim. Bir sürü rock grubu var artık, herkes istediği müziği yapabiliyor. Eskisi gibi rock dediğinizde tek bir isim ve tek bir tarz gelmiyor artık akıllara, ki bu bence çok iyi bir şey. Kötü olansa ülkemizde rock müzik gibi ruhu olan bir müzik tarzını bile arabeskleştirmeye çalıştırmamız ve rock müzikle acılarımıza acı katma çabamız.

Türk rock’çılardan kimleri dinliyorsunuz?

- Açıkçası müzik dinlemiyorum. Yanlış anlaşılmasın, dinlemeye değer bir şey yok demek istemiyorum, sadece dinlemekten hoşlanmıyorum.

ADIM DÜETİSYENE ÇIKTI

En son Ogün Sanlısoy’la düet yapmıştınız. Bu düet çalışmalarının devamı gelecek mi?

- Adım düetisyene çıktı zaten! Şaka bir yana, düet yapmayı çok seviyorum. Neredeyse yılda 2-3 tane düet yapıyorum. Başka sanatçılarla, başka tarzlarla çalışmak çok güzel. Sanki oyunculuk yapmak gibi, başka bir tarzda, başka bir kitleye hitap ediyorsunuz. Böylece hem kendi sevenleriniz, hem de düet yaptığınız sanatçının sevenleriyle buluşuyorsunuz. O yüzden ne kadar farklı bir tür olursa o kadar haz alıyorum aslında düet yapmaktan.

SERT GÖRÜNÜYORUM ÇÜNKÜ SERTİM

Aşkta size yapılan bir hatayı affeder, ilişkiye ikinci bir şans tanır mısınız?

- Aşk stabil bir şey değildir. Her aşk farklı yaşanır. Her durum affedilmeyi gerektirmez ama her durumda da “affetmem” demek anlamsız.

Şarkı sözleriniz ve duruşunuzla sert görünüyorsunuz. Aşkta zor bir kadın mısınız?

- Sert görünüyorum, çünkü sertim. Benimle birlikte olan insanlar, duvara toslamış gibi oluyorlar. Belki de bu beni çekici kılıyordur, bilemiyorum. Dürüst olmayan, hayata karşı bir duruş ve tavır sergilemeyen insanlara karşı çok zor bir kadınım. Ama kıvırmayan, karakterli ve açık insanlara karşı pamuk gibiyimdir.