Müziğe olan küskünlüğüm uzun sürdü

Güncelleme Tarihi:

Müziğe olan küskünlüğüm uzun sürdü
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2011 00:00

Türk pop müziğinin bir dönemine damga vuran Salim Dündar, tam 20 yıl aradan sonra yeniden albüm çıkardı. “Müziğe çok gönül verdiğim için küskünlüğüm de uzun sürdü” diyen Dündar, küskünlüğün bitmesini “Sihirli Değnek” albümüyle kutluyor.

Haberin Devamı

Siz aslında bateristmişsiniz, sonradan mikrofonu elinize almışsınız. Nasıl olmuştu o geçiş?      

- Ben bu ülkenin yetiştirdiği en iyi bateristlerdenim. Davula çok büyük emek verdim. Akla hayale gelmeyecek bir repertuvarım vardı. O dönem şerif Yüzbaşıoğlu’nun orkestrasında büyük bir kavga yaşanmış, orkestra bitmiş. Yeni orkestra için bana da teklif getirildi. Büyük şerefti benim için. O orkestrada çalışırken kimseye “Ben şarkı da söylerim aslında” deme cesaretini gösteremedim.

Peki, şerif Bey sesinizin nasıl farkına vardı?

- Biz büyük müzisyenlerden böyle gördük. Müzikle hiçbir alakası olmayan, müziğin “m”sinden anlamayan bazıları gibi bir gecede meşhur olmadık. Adamın işi zaten başından aşkındı, bana “Hadi ya, sen de nereden çıktın” der diye sustum, çekindim. Bir gün kendisi piyanonun başında oturuyordu, ben yanından geçerken “Sen şarkı da söylüyormuşsun, öyle mi?” diye sordu. “Evet” dedim. Niye söylemediğimi sorunca da çekincelerimi anlattım. Sonra benden bir şarkı söylememi istedi.

Siz şarkıyı söyleyince nasıl tepki verdi?

- Birden “Buldum buldum” diye bağırmaya başladı. “Türkiye’nin en iyi orkestrasını kurdum” dedi.

O KOŞAN ADAM ŞİMDİ NEREDE

Bu arada, az önce “Bir gecede meşhur oldular” dedikleriniz kimler?

- Alayı... “Koşan Adam” diye çıkardılar bir dönem (Mirkelam’dan söz ediyor). Nerede bu koşan adam? O bir değer değilse, neden bir gecede meşhur edildi? şimdi nerede kardeşim? Her şey planlı yapıldı. Adam sabah kalktı, meşhur olmuş, kendisinin haberi bile yok. Bizse tırnaklarımızla kaza kaza, tokadı vura vura geldik bir yerlere.

Gelelim ıspanyolca şarkılara... Nereden geliyordu ıspanyolca şarkı tutkunuz?

- İspanyol şarkılar dinlemeyi çok seviyordum, onların etkisinde kaldım. Sonrasında altı ay gittim, İspanya’da yaşadım.

Sonra?

- İstanbul’a geldiğimde Türkiye’nin en iyi gece kulüplerinden biri olan As kulüpte sahne almaya başladım. Gönül Yazar, Ertan Anapa ve Gülsüm Kamu’yla bir ay çalıştık. Gönül Yazar gidince Ayten Alpman’ı getirdiler “ısveç’ten gelen müzik elçimiz” diye. Bana da “Ayten Hanım’dan sonra sahneye çık” dediler, kabul etmedim.

Yani bir nevi assolistlik teklifini reddettiniz öyle mi?

- Ayten Hanım’a saygım vardı çünkü... Sonrasında arkadaşlar Ayten Hanım’ı ağlarken görmüşler, “Kim bu Salim Dündar? Ben ondan sonra program yapamıyorum” diyormuş. Sonrasında o da gitti, baktılar bana kimse dayanamayacak, ben çıktım sahneye.

Haberin Devamı

POP MÜZİĞE YEDİ SENE DİRENDİM

Çok seviliyordunuz yani...

- Sahnem çok iyiydi. Bu arada ben pop müzik kervanına katılmakta yedi sene ayak diredim. Berkant, Özdemir Erdoğan, Ayperi... Onlar o dönem çok plak yapıyordu.

Neden plak yapmak istemediniz?

- Onların yaptığı benim içime sinmiyordu. Çünkü o zaman beste ağırlıklı değil düzenleme ağırlıklı müzikler vardı. Yani yabancı müziklere söz yazılıyordu. Böyle işler yapmak da benim içimden gelmiyordu.

Siz yabancı bir şarkının üstüne söz yazıp okumadınız mı hiç?

- Kesinlikle hayır.

Altın Mikrofon yarışmasına da katıldınız o dönem, değil mi?

- Evet, o yarışmada Edip Akbayram, ben, Ömer Aysan ilk üçe girdik. O yarışmadan ilk üçün haricinde yedi kişi daha meşhur olmuştu. O kişiler arasında Ali Rıza Binboğa da vardı.

Günümüzde düzenlenen müzik yarışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Yarışmalar düzenlenirken ortalık yıkılıyor, jürilerde ünlü isimler yer alıyor, ama sonra ne oluyor? Kimi hatırlıyorsunuz o yarışmalardan? Biz müziği sevdiğimiz için müzik yaptık, “Ay kendimizi nasıl sevdiririz” diye değil!

“Müziğe küstüğüm için bıraktım” demişsiniz. 20 yıl sonra ne oldu da barıştınız ve albüm yapmaya karar verdiniz?

- Müziğe çok gönül verdiğim için küskünlüğüm de uzun sürdü tabii. Bu yüzden 20 yıllık ara var. Yıllardır Türkiye’nin her yerine koşuyorum ben. ınsanlar dağ başında kolumdan tutup “Senin ne hakkın var müziği bırakmaya?” diyordu. Geçen yıl bir telefon geldi. “Her Devrin Devleri” projesi için aradılar. Bizim kuşak ile yeni kuşak sanatçılar düet yaptı o projede. Sonrasında “Sihirli Değnek”i çıkarmaya karar verdim.

Haberin Devamı

GAK DİYEMEYEN ŞEFLER BİLE ŞARKICI OLDU

Bir de maraton geçmişiniz var sizin. Hatta bir dönem müziği bırakıp sadece maratona yönelmişsiniz, neden?

- 80’lerde gazinolar bitti, Türk müziği bitti. Çalışacak alanı kalmadı şarkıcıların. Sonrasında piyanist dönemi geldi, birden herkes piyanist oluverdi. Gak diyemeyen orkestra şefleri bile şarkıcı oldu o dönemde.

Kimler bunlar?

- Bir sürü, hepsi...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!