Muhabbet bahane amaç güldürmek

Güncelleme Tarihi:

Muhabbet bahane amaç güldürmek
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2013 02:00

“Çok Güzel Hareketler Bunlar”la tanıdığımız Eser Yenenler, İbrahim Büyükak ve Oğzuhan Koç, bu kez bir gece programıyla karşımızda... BKM ve Endemol işbirliğiyle hazırlanan “3+1”in ilk bölümü bu akşam Star’da ekrana gelecek.

Haberin Devamı

Daha önce “Çok Güzel Hareketler Bunlar”da bir aradaydınız, şimdi de “3+1”de buluştunuz. Bu beraberlik hep böyle devam mı edecek?

- Eser Yenenler: Biz orta 1’den beri beraberiz, çocukluk arkadaşıyız. İbo, bayramlarda hep böyleydi mesela, bilirim.  

- İbrahim Büyükak: Ben de Eser’in sünnetlik halini biliyorum.         

- Eser: Gerçekten öyle, ben sünnet olduğum gün İbo bizim mahalleye taşındı. Oğuzhan’la da okuldan arkadaşız. Bulmuşuz birbirimizi işte, sektörde de beraber yürüyoruz. Neden ayrı gayrı olsun? Ayrı işler de yaparız ama ayrılmak istemeyiz.

Sektördeki yolculuğunuz bugüne kadar nasıl geçti? Çok zorluk çektiniz mi, yoksa şansınız hep yaver mi gitti?

- Oğuzhan Koç: Çok şanslı olduğumuz bir gerçek. Bizim işimizi yapmak isteyip de fırsat bulamayan milyon tane insan vardır. Bizimse fırsat önümüze geldi.

Nasıl?

- Oğuzhan: Hiçbirimizin hesabında skeç yazmak, onları sahneye koymak yoktu. Ama Eser’in yolu bir şekilde Yılmaz (Erdoğan) abiyle kesişince, tesadüfen hepimiz bu yola girmiş olduk. Gerçekten çok şanslıydık.

Yılmaz Erdoğan’ın sizi özellikle uyardığı konular var mıydı?

- İbrahim: Sektörde başımıza gelecekler konusunda uyardı. Karşılaşacağımız zorlukları ve yaşayabileceğimiz çekişmeleri önceden öngördü, söyledi. O anlatımlar birbirimizin değerini de daha iyi anlamamızı sağladı.

- Eser: Bir de özellikle şöhret meselesini iyi anlamak lazım. Şöhret ve kalıcılık arasında çok ince bir çizgi var. Her gün yeni bir dizi çıkıyor, herkes şöhret oluyor... Ama biz bunun tam olarak ne anlama geldiğini, daha şöhret olmadan önce öğrendik.

POP STAR MUAMELESİ GÖRDÜĞÜMÜZ YOK

Sizin gözünden şöhret ne peki?


- İbrahim: Şöhreti çok fazla yaşayan insanlar değiliz ki. Tamam, şöhret tatlı şey, insanların bizle kurduğu ilişki de güzel ama bir pop star muamelesi gördüğümüz yok sonuçta.

- Eser: Tabii, İbrahim için geçerli o.

- Oğuzhan: İbrahim, böyle durumlarda kendi adına konuşursa.

- İbrahim: Beraber de gezdik, öyle bir şey yok işte, ama onlar olsun istiyorlar!

Yılmaz Bey’in tavsiyeleri kısmını biraz atladınız mı? Kaynadı o sorum arada...

- Eser: Somut tavsiyelerden bahsediyorsun... Mesela benim aklımda kalan en önemli cümlelerden biri, “Kariyerinizi reddettiğiniz işler belirler”dir. Bir de “Fazla övgüde coşmayın, yergide bozulmayın” demişti.

Çocukken de birlikte çalışmanın hayallerini kuruyor muydunuz?

- Oğuzhan: Evet, vardı öyle hayaller. Zaten eskiden beri hep aynı işleri yapmaya çalışıyorduk. Bir müzik grubumuz vardı mesela...

- Eser: Ben vokaldim, Oğuzhan back vokal.

- Oğuzhan: Vokalisti Eser’di, düşün öyle kötü bir grup!

- Eser: Niye öyle söylüyorsun, benim sahnem çok iyiydi.

Nasıldı sahneniz?

- Oğuzhan: 2,5 saat sahnede kalıyor, sadece yedi şarkı söylüyorduk. Arada anlatıyordu Eser...

- Eser: Arada Oğuzhan şarkı söylüyordu, kimse dinlemiyordu.

Grubunuz Eser’in yüzünden mi dağıldı?

- Eser: Hayır, benim yüzümden yükseldi.

OĞUZHAN İSTEDİĞİ KADAR ŞARKI SÖYLEYEBİLECEK

Oğuzhan Bey, albüm çıkarmayı düşünmüyor musunuz hâlâ?


- Oğuzhan: Sekiz-on şarkı topladım aslında. Onları kaydetmeye başlıyorum. İddialı bir hareketim yok ama bu sene herhalde çıkar albüm. Artık biraz da şarkı söylemek istiyorum.

“3+1”de de şarkılar söyleyecek misiniz?

- Eser: Oğuzhan, programın aynı zamanda müzik koordinatörü. Yani istediği gibi şarkı söyleyebilecek.

Peki, nasıl bir program olacak “3+1”? Bir de o +1 kim?

- Eser: Biz birlikte 3+1 evde kalıyoruz, bu isim aslında onun açılımı... Konuk değil kastettiğimiz yani... Bazen konuğumuz olmayabilir, bazen beş konuğumuz olabilir sonuçta. Buradaki +1 için seyircimiz de diyebiliriz.

- Oğuzhan: Şu an +1 sizsiniz mesela.

- İbrahim: Haftanın konusu da “röportaj yapmak ne kadar zor şey” olabilir mesela.

Nasıl karar verdiniz böyle bir program yapmaya?

- Eser: Bizim amacımız farklılaşmak. Üçümüz dizi yapsak, çalışma saatleri çok zorlu. Bir de kendimizi tam olarak ifade edebileceğimiz bir şey değil. Skeç zaten yaptık. Sonuçta muhabbet ederek insanları daha çok güldürüp eğlendirebiliriz dedik. Amacımız güldürmek, mutlu etmek, muhabbet de bahanesi bu programın. Beyazıt Öztürk abimizle de konuştuk, böyle bir gece programı yok. Alternatif bir gece şovuna ihtiyaç vardı bizce...

Beyazıt Öztürk’e rakip olur musunuz acaba?

- İbrahim: Bizi neden rakip görsün, zaten 18 yıldır televizyonda.

- Eser: Üçümüz bir Beyaz etsek iyi.

ESER BU EKİBİN BABASI GİBİDİR

En çok siz mi konuşacaksınız programda?


- Eser: E, tabii. Röportajı yazarken Eser’lere bak!

Eser bu grubun lideri gibi mi?

- İbrahim: Eser, ekibin babası gibidir. O yüzden de kaptandır. Kendiliğinden gelmiş bir babalık var. Meyve soyup verir mesela, bütün hayatına sirayet etmiş bu durum.

Siz İbrahim için bir şey diyecek misiniz?

- Eser: İbrahim, grubun aykırı çocuğu, muhalifidir. Hâlâ ergenliğinde gibi... Dikkat edin, saçında briyantin bile olabilir.

İbrahim: Hayır, saçımı Bebek’te Boğaz rüzgarıyla taradım.

Oğuzhan Bey de en suskununuz olacak sanırım?

- İbrahim: Bazı insanlar vardır, meşhur olmak kaderidir ya, Oğuzhan da öyle bir adam. Ben tanıştığımda lisede müzik yapıyordu, bulunduğu çevrede de meşhurdu. Çok içine kapanıktır ama... Normalde tanısanız, asla bu işleri yapamaz dersiniz.

- Eser: İstanbul’a geldiğimizde ne yapsak diye ben tırmalıyorum, Oğuzhan rahat... Bir “ben oldum” tavrı vardı, odada sakin sakin oturur, “Rahat ol” derdi. Müzik grubumuz varken, ben vokalim ya, gözlerin bende olması lazım değil mi... Ama yok, herkes back vokale bakardı.

Hakkınızda söylenenlere ne diyeceksiniz Oğuzhan Bey?  
  
- Oğuzhan: Arkadaş çevreni iyi seçeceksin. Ben de ahım şahım bir adam olmadığımı biliyorum.

- İbrahim: Aramızda altın gibi parlıyor.

- Eser: Ama koy Murat Boz’la Kıvanç Tatlıtuğ’un arasına, tıfıl bir çocuk gibi kalır.

Oğuzhan Bey, gerçekten ünlü olacağınızı hissediyor muydunuz?

Oğuzhan: Vardı öyle bir hissim ve gerçekten bunun için hiçbir şey de yapmıyordum. Çok saçma bir özgüvendi benimkisi... Muhtemelen Eser o kadar çırpınmasa böyle bir şey olmazdı.

Haberin Devamı

BU AKŞAM DİYETİSYENE HESAP SORACAĞIZ!

Bu akşam ilk bölümünüz. Neler konuşacaksınız?


- Eser: İbrahim’le kilo vereceğiz diye kim bilir kaç kez iddiaya girmişizdir, ama olmadı. İlk bölümde diyetisyenimiz Gürkan Kubilay’ı konu edeceğiz hesap sormak için! Bir de geçen gün trafikte bir kadın şoförle yaşadığım olayı anlatacağım, kadın şoför meselesini konuşacağız. Benim annem de direksiyon öğretmenidir. Kadın şoförlerin trafikte yapmaya çalıştığı ve erkeklerin anlamadığı şey ne, onu konuşacağız. Bunun için de bir kadın dolmuş şoförünü konuk edeceğiz.
- İbrahim: O da sorunun bizden kaynaklandığını söyleyecektir.

Bu arada girdiğiniz iddialardan söz ettiniz, en fazla ne kaybettiniz bu iddialarda?

- İbrahim: Biz maddiyatı geçtik, haysiyete kadar geldik! Hep de yemekte iddiaya giriyoruz.

- Eser: Bir keresinde de Oğuzhan’la iddiaya girmiştik, neden olduğunu hatırlamıyorum ama kaybeden diğerine en güzel anısını verecekti. Diğeri de kendi yaşamış gibi anlatacaktı.

Kim kazandı?

- Eser: Ben kazandım. Oğuzhan’ın şahane bir anısı var, onu her yerde ben yaşamışım gibi anlatıyorum.

- İbrahim: Eser anılarını hep iddiadan kazanıyor.

Haberin Devamı

                                                             

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!