Modern zamanların yeni hamisi Nesrin Esirtgen

Güncelleme Tarihi:

Modern zamanların yeni hamisi Nesrin Esirtgen
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2011 01:12

Türkiye’nin en eski koleksiyonerlerinden Nesrin Esirtgen, hiçbir kâr amacı gütmeyen bir sanat mekânı açtı: ‘Nesrin Esirtgen Koleksiyonu’.

Haberin Devamı

Kendi koleksiyonundan ‘Kırık Manifestolar’ sergisiyle açılışını yapan Esirtgen, eşzamanlı olarak bir de İnci Eviner monografisi yayınladı. Revolver tarafından uluslararası dağıtıma sokulacak kitaba başka monografilerle devam edeceğini söyleyen Esirtgen, “Türk sanatını dünya platformuna taşıyabilmek için hamilik geleneğini canlandırmalıyız” diyor. 

? Sanat merakınız aileden mi geliyor?
- Babam İstanbul doğumlu. Ama Selanik kökenli bir aileden geliyorum. Babaannemin babası avukatmış, önemli bir ailenin kızıymış. Ona hocalar getirirlermiş. Babaannemin o dönem yaptığı yağlıboya resimler evimizin duvarlarını süslerdi. Bana çok romantik gelirlerdi, çok hoşuma giderdi. Ama ailede başka sanatçı yoktur.
? Koleksiyonerliğiniz ne zaman, nasıl başladı?
- Ciddi ciddi resim almaya, evimi süsleme düşüncesiyle başladım. Evliliğimizin ilk dört senesi çocuk yapmamıştık. Boş vaktim çoktu. Sayısı bir ikiyi geçmeyecek İstanbul galerilerini gezmek hoşuma gidiyordu. O dönem bir iki resim alarak bu işe başladım. Bir taraftan da antikacılardan küçük parçalar topluyordum. Boş zamanlarımda hem Türkiye, hem de yurtdışında gezip araştırmaya başladım. Sonra zaman içinde ciddi bir koleksiyoner oldum. İlerleyen yıllarda daha modern eserlere yöneldim. Çok etkileyici işler yapılıyor ve tamamen elektronik bir çağın sanatı bu. Tabii ki yine çini, karakalem, yağlıboya olacak ama video art bambaşka bir boyutta. Ama seçimleri dikkatli yapmak gerektiğine inanıyorum.
? Koleksiyonunuzda neler var?
- Birtakım hat parçaları, fermanlar, karalamalar ve eğerler... Yıllar önce bir arkadaşım ailesinden kalma sandığın içinden çıkan sarı bir tombağı bana vermek istedi. Parlak sarı olduğu için istemedim. Sonra elden ele dolaşmasın diye, bir antikacıya gidip değer biçtirdik. Antikacı gördüğünde inanamadı. Çok değerli bir şey bu ben alamam, dedi. O zaman anladım ne kadar kıymetli olduğunu. Ve öylece tombak toplamaya başladım. Resimler de var. Son yıllarda modern sanat eserlerini de katar oldum. Zaten müzelerde eserleri olan sanatçıların değil, daha çağdaş isimlerin eserlerine yer veriyorum. Bir de en başından beri, koleksiyonumu konusal olarak oluşturmayı tercih ettim.
? Neden koleksiyonunuzla bir sanat mekânı açtınız?
- Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısıyım. İnsanın kendi işi varken niye böyle bir işe girişeceği düşündürücü olabilir. Ama çok uzun zamandır sanata yakınlığım var. Dünyada bir millet kendini spor, kültür ve sanatla gösterebilir. Doğu ve Orta Doğu ülkeleri sanatlarını dünya platformuna taşıdılar. Türkiye bu konuda gecikmişti. Ama son zamanlarda atağa geçti. Sanatı bu kadar seviyorsam, benim de çorbada tuzum bulunmalı diye düşündüm. Aslında daha büyük boyutlarda sunmak istiyorum bu hizmeti. Burası Türk çağdaş sanatının hiçbir kâr amacı güdülmeden sergileneceği serbest bir alan olacak. Ancak çalışmalar elbette ki bir kuruldan geçecek. Birinci danışmanım Haldun Dostoğlu. Yeni keşfedilecek sanatçıların peşine düşeceğiz. Bu mekânla hem kendi adımı yaşatmak, hem de hamilik geleneğini canlandırmak istiyorum.
? Bu fikir ne zamandır aklınızdaydı?
- Üç senedir burayı açıp açmamak arasında gidip geliyordum. Çünkü bir daire değil, bir bina olmasını uygun görüyordum. Şu anda istediğim kalitede bir mekân bulabilmiş değilim. İşi daha basit zannetmiştim başta. Ama gördüm ki, o kadar basit değilmiş. Büyük şirketler bu işe soyunuyor hep. Kişisel girişimler az. Bunlardan biri olmak bana çok gurur veriyor. Keşke hep bana hep bana demesek ya da her şeyi devletten beklemesek de, imkanlarımız dahilinde kişisel girişimlerde bulunabilsek. Benim bu girişimim başkalarını da cesaretlendirir umarım. Hayallerimi gerçekleştirmeye yaşım ve sağlığım ne kadar el verir, bilemiyorum. Ama elimden geldiğince gayret edeceğim.
? Peki, ya monografik kitaplar yayınlama fikri nasıl doğdu?
- Çok eski dostum Haldun Dostoğlu bana Canan Tolon’un kitabını armağan etmişti.  Açıp baktığımda, bu ne güzel bir iş böyle yahu, dedim. Kitap fikri de böylece yavaş yavaş oluşmaya başladı. Türkiye’de monografik yayınlar çok az. Ben dünyada kabul görmüş Türk sanatçıların monografik kitaplarını yayınlamak istiyorum. İnci Eviner kitabıyla başladık ve devam edeceğiz. Sanatçılar, koleksiyonerler ve meraklıların bu kitapları okuması gerekiyor. Monografik kitaplar sayesinde sanatçının düşüncelerini, yaşamını, işlerini okuyacak ve eserlerini daha iyi anlayabilecekler.
? Neden bir video çalışması ile başladınız?
- Bugün dünyada en popüler olan sanat dalı video art. Sanatseverler, koleksiyonerler ve arkadaşlarımla paylaşacağım en doğru şey olarak gördüm. Üstelik, İnci Eviner dünyada kabul görmüş bir sanatçı. Birkaç ay önce Paris’te sergilendi bu sergi. Türkiye’de ilk defa bizde. Bu bizi onurlandırıyor.
? Yeni sergi ne zaman?
- Bundan sonraki sergi 21 Aralık’ta açılacak. Son dönemde topladığım mütevazı çağdaş koleksiyonumu sergileyeceğim. Sonra bir Türk sanatçısıyla yeni bir sergi açacağız. Ardından yabancı bir sanatçıyı misafir etmek istiyoruz. Genç sanatçılara ise kapımız daima açık.

Haberin Devamı

KİTAP GELİRLERİ SAHA DERNEĞİ’NE

Haberin Devamı

Sanatçının üretken sanat yaşamının tüm evrelerine ışık tutan ‘İnci Eviner’ başlıklı kitap Türkçe ve İngilizce olarak hazırlandı. Editörü Nazlı Gürlek’in Eviner’le gerçekleştirdiği bir söyleşi ile Londra’da yaşayan İrlandalı küratör ve yazar Isobel Harbison’un sanatçının işleri üzerine bir metnine de yer veriliyor. Onur Bayiç tarafından tasarlanan, İstanbul Galeri Nev tarafından yayınlanan ve Nesrin Esirtgen Koleksiyonu desteği ile çıkan kitap, Revolver tarafından uluslararası dağıtıma sokulacak. ‘Nesrin Esirtgen Koleksiyonu’ kâr amacı gütmediği için mekanda kitap satışı yok. Geliri ise, Türkiye güncel sanatının ve Türkiyeli sanatçıların uluslararası platformlarda bilinirliğini ve görünürlüğünü artırmayı amaçlayan SAHA Derneği’ne gidecek. Kitabı şimdiden üniversite kütüphanelerinde, pek yakında ise Türkiye’deki kitapçılarda bulabilirsiniz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!