Mikroplar bize meydan okuyor

Yaşamımızın her alanında bir arada yaşadığımız mikroplar, bağışıklık sistemimize ve gelişen tıbba meydan okuyor. Özellikle yiyecekler aracılığıyla vücudumuza giren mikroplar, her geçen gün daha fazla enfeksiyona neden oluyor.

Koltuğumuzda oturan, mutfak tezgahında, yiyeceklerimizde yaşayan ve bağışıklık sistemini yenmeye çalışan milyonlarca mikroba karşı kendimizi yeterince savunabiliyor muyuz? Duş perdesindeki kir mi, yoksa orda büyüyen mikroplar mı? Peki mikroplar evimize nasıl giriyor?

Toprağın her bir gramında Çin’in tüm nüfusu kadar sayıda mikrop yaşıyor. Bunların çoğu da vücudumuza yiyecekler aracılığıyla giriyor. Yoğurt, peynir, sirke, turşu gibi fermente ürünler için gerekli mikroorganizmalar bile gerekli koşullar altında üretilmediğinde gıda zehirlenmelerine ve enfeksiyonlara neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) istatistiklerine göre dünyada her bir dakikada altı çocuk ishalden, dört çocuk gıda zehirlenmesinden yaşamını kaybediyor. Aynı istatistiklere göre gelişmekte olan ülkelerdeki ölümlerin yüzde 44’ü enfeksiyon ve parazitlerden kaynaklanıyor. Kurbanların yüzde 52’si ise 5 yaşın altındaki çocuklar.

Bu sayının azalması ise hiç de az değil, kaynağı bilinmeyen suları tüketmemek, yiyeceklerde hijyen sağlamak, kişisel temizliğe dikkat etmek bile mikroplarla yaşamımızın daha kolay sürmesini sağlayacak.