Merak ettiklerim...

Güncelleme Tarihi:

Merak ettiklerim...
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2005 00:00

NEDEN İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ikide bir çıkıp ‘Benim hasta olduğuma dair söylentiler var.Bunlar yalan. Biz bu dönemin sonuna kadar belediye başkanlığı görevini yürüteceğiz’ diye açıklama yapıyor. Gerçekten böyle bir söylenti var mı? Eğer böyle bir söylenti varsa, neden bizim kulağımıza gelmiyor? Daha da önemlisi Kadir Topbaş, neden bu söylentileri ciddiye ve dikkate almaya bu kadar meraklı görünüyor?CHP Kurultayı’nda Parti Meclisi’ne seçilen isimlerden biri olan İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Esfender Korkmaz’ın, ‘sağcı’ olmasının Deniz Baykal tarafından mesele yapılmamasının nedenlerini anlıyoruz. Peki Esfender Korkmaz’ın geçen yıl patlak veren bir ‘seks skandalı’nda adının geçmesinin, iflah olmaz Deniz Baykal karşıtları tarafından bile ‘mesele’ yapılmamasını nasıl açıklayacağız?* * *Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın, tam da ‘kendine özgü bir mizah dili’ni yakalamasının ardından susup köşeye çekilmesi, neden Türk mizah dünyası için bir ‘kayıp’ sayılmıyor? Türk milletinin ‘Unakıtan esprileri’ne yeniden kavuşması için neden büyük bir kampanya başlatılmıyor? Duyarlılığımızı mı kaybettik, yoksa Unakıtan esprilerine attığımız kahkahalar sahte miydi?Madem Aylin Sarıgül, pazar günleri Cumhuriyet Gazetesi’nde köşe yazısı yazabilecek denli kültürel birikime ve kurultay salonunda Baykal’a karşı ‘Onlar benim çocuklarım!’ diye haykıracak denli cesarete sahip, o halde neden Mustafa Sarıgül’ün yerine Baykal’a rakip olarak o çıkmadı?Latife Hanım’ın mektuplarının açıklanmasına karşı çıkarak, ‘pusuda yatıp fırsat kollayan Atatürk düşmanları’na ‘malzeme’ vermeme kaygısı taşıyanlar, neden Türkiye’de bir tedavi sürecinin geçtiğini ve ‘eski çocukluk hastalıklarının bir daha nüksetmemek’ üzere terk edildiğine bir türlü inanmazlar? * * *Neden Şevki Yılmaz, Tayyip Erdoğan’ı desteklerken, Mukadder Başeğmez Erbakan’ın yanında kaldı? Yoksa gerçekten de ‘imaj hiçbir şey’ ve de ‘susuzluk her şey’ mi?Neden Fethullah Gülen’li dizi yazılar gazeteleri 50-60 bin tirajla ihya ederken, Fethullah Gülen’in hocası Bediüzzaman Said-i Nursi’nin bir kitabı sadece 5 bin tiraj kazandırabiliyor? Yoksa Said-i Nursi aşıldı mı?Neden milletimiz ‘Dini konularda sorun filanca hoca cevap versin’ tarzındaki köşelere, ‘Sabah namazını evde pijama ile kılıyorum. Bir sakıncası var mı?’ şeklinde sorular sormaktan bıkmaz?‘Burası Konya değil’ çıkışıyla bastırılan ‘İstanbul’a Mevláná heykeli’ projesinin ardından şimdi de ‘İstanbul’a Fatih Sultan Mehmed heykeli’ projesiyle karşı karşıyayız. Neden heykel projelerine kafa yoranlar, İstanbul’un kültürel ve tarihi güzelliklerini ön plana çıkaracak işlerle uğraşmazlar? Birinin kolay, diğerinin zor olması, bu meseleyi açıklamaya yeter mi?* * *Bush’un İran halkını tehdit eden açıklamaları, özellikle İstanbul’un Nişantaşı semtindeki ‘Beyaz Türk’ kadınları arasında neden infiale yol açıyor? ‘İran ordusuna asker yazılmak isteyen Nişantaşılı sosyetik kadınlar’ haberinin ‘patlatılması’ için ne bekleniyor?Şahnaz tango!AYRINTILARA meraklı olmak, adamı hasta eder!Ben de bir ‘ayrıntı meraklısı’ olarak, başıma geleceklere aldırmaksızın, gazeteleri en ince detayına kadar tararım.Ve başıma gelecek olan gelir! Nitekim geldi de...İşte CHP Parti Meclisi’ne seçilen Şahnaz Çakıralp’in Tercüman Gazetesi’nde yayınlanan demecinden bir cümle: ‘CHP içinde belli bir orun için hedefim yok!’.Cümlede geçen ‘orun’ sözcüğünü okuyunca tabii hemen ‘dumur’ vaziyeti aldım.Ve ne diyeceğimi şaşırdım.‘Halkla aynı dili konuşmayan yeni siyasetçi’ deyip geçmekle, ‘Kardeşim ben Nurullah Ataç dönemine geri dönüp anlamsız tartışmalar yapmak istemiyorum’ diye posta koymak arasında gidip geldim.Ama aynı röportajda Şahnaz Hanım’ın Baykal’ı ‘Mükemmel bir insan. Donanımlı, deneyimli, güçlü, karizmatik ve güvenilir’ diye tanımladığını okuyunca hiçbir şey dememeye, onu kendi haline bırakmaya karar verdim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!