Marc’ı uyuşturucudan ben kurtardım

Güncelleme Tarihi:

Marc’ı uyuşturucudan ben kurtardım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2008 00:00

Robert Duffy ve Marc Jacobs 26 yıl önce tanıştılar ve hiç ayrılmadılar. Birlikte Marc Jacobs markasını kurdular. Şimdi, ayrıca Louis Vuitton markasına da danışmanlık veriyorlar. Louis Vuitton’un 1,2 milyar dolar olan satışlarını 4,8 milyar dolara çıkardılar. Şifreleri çok zor değil: Marc Jacobs yaratıyor, Robert Duffy satıyor.

Duffy, 5 milyar dolarlık işin arkasındaki adam. Sadece paranın değil Marc’ın da arkasında duruyor. "Marc’ı uyuşturucudan ben kurtardım. İşi kaybetmeyi göze alabilirdim ama onu kaybetmeye dayanamazdım" diyor. Geçtiğimiz hafta Akaretler’de açılan Marc Jacobs ve Marc by Marc mağazalarını görmek için İstanbul’a geldi. Bize işleri ve özel hayatları ile ilgili birçok şey anlatıp döndü.

Bugün 5 milyon doların arkasında duran adam çocukluğundan beri paraya meraklı mıydı?

-Genç yaştan itibaren mağazalarım olsun istedim. Hep modayla ilgili bir şey yapmak istedim. Tasarım yapmayı her zaman çok sevdim.

Şimdi de mağazalarınız var ama tabelada sizin değil Marc Jacobs’ın adı yazıyor. Bu sizi hiç mi rahatsız etmiyor?

-Asla. Marc bu markanın imajı, ben sözcüsüyüm. Marc kadar olmasa da tanınıyorum. Amerika’da on kişiye hangi tasarımcının ortağını tanıyorsunuz diye sorun sekizi benim adımı söyleyecektir.

Marc Jacobs ile tanıştığınız ilk güne geri dönersek?

-İkimiz de Parsons’dan mezunuz. Okulun mezuniyet yemeğindeydik. Marc’ın bitirme tezini önceden görmüştüm, ona buluşmamız gerektiğini söyledim. Ertesi gün buluştuk.

Bitirme tezinde sizi etkileyen neydi? Marc neyi farklı yapmıştı?

-Örgü kazak koleksiyonuydu. Renkli, orantısal açıdan farklı ve espriliydi. 26 yıl geçti, o kazakların türevleri Marc Jacobs mağazalarında hálá satılıyor.

Hangi yönleriniz benzer?

-Sanata, müziğe, sinemeya bakışımız, yaratıcılıkla ilgili zevklerimiz aynı. Bu nedenle de hálá beraberiz.

Hangi özellikleriniz farklı?

-Marc’ın benden farklı olarak hayata karşı bir güven problemi var. Bağımlı bir karakter. Ruhsal sağlığı pek iyi değil. Tüm dünyanın bildiği uyuşturucu sorunu malumunuz. Ben tersiyim. Kendime çok güvenirim. Bir şeye kolay kolay bağımlı olamam.

Marc’ın bu kadar temel bir problemi varken 26 yıldır işler nasıl yürüyor?

-Evet, bu sorun ilk tanıştığımız günden beri var. Çözüm, saygı ve sevgi. Birbirimize çok büyük saygı duyuyoruz ve birbirimizi şartsız seviyoruz. Şirketle ilgili herşeye derinden bağlıyız. Şunu da eklemeliyim, bağımlılığı şu anda kontrol altında. Uyuşturucu kullanmıyor ama çok dikkatli olmalıyız. Her an yeniden başlayabilir.

Kontrol altına almayı nasıl başardı?
/images/100/0x0/55ea8d91f018fbb8f8877bbf


- Uyuşturucuyu benim sayemde bıraktı. Onu Paris’te bir uçağa attım ve rehabilitasyon merkezine götürdüm. Beraber kurtaracağız dedim.

Yakınlarında böyle bir sorunu olanlara neler önerirsiniz?

- Ben birini çok seviyorsam göz göre göre onun kendini öldürmesine izin veremem. Yapmanız gereken bu bağımlılığın nedenini anlamak, derinine inmek ve ona karşılıksız sevgi vermek. Bu Marc’ı kurtardı. Son 7 yıldır tamamen temiz. Çok sağlıklı, üretken bir dönem geçiriyor. Onunla gurur duyuyorum.

Bu mücadele sırasında hiç pes etmeyi düşünmediniz mi? Çünkü bu adam bir taraftan kendini öldürmeye çalışırken bir yandan da birlikte yarattığınız işi mahvediyordu?

-Bunun işle alakası yok. Ben işi kaybetmeyi göze alırım ama Marc’ı kaybetmeyi göze alamam.

MARC NEREDE MAĞAZAMIZ VAR ONU BİLE BİLMEZ

Marc nerede mağaza açılacağına karışır mı?

- Öyle şeylerle asla ilgilenmez. Mali konuları dinlemez. Bazen ünlüler bizim mağazaların birinde alışveriş yaparken paparizzilere yakalanıyor. Marc haberi gazetede görünce "Aaa bizim böyle bir mağazamız mı var" diye şaşırıyor.

Reklam kampanyalarına birlikte mi karar veriyorsunuz?

-Evet. Uzun zamandır fotoğraflarımızı Jurgen Teller çekiyor, üçümüz karar veriyoruz diyebilirim. Üçümüzün tartışmaları çok meşhurdur. Saldırgan ve eğlenceli geçer.

Victoria Beckham’ı seçmek için çok mu düşündünüz?

-O bizim çok iyi bir müşterimizdi. Amerika’ya taşındı, herkes onu iki katı fazla konuşmaya başladı. Ne yaptığı bilinmeyen ama çok ünlü olan insanlar var ya Victoria o kültürün önemli bir ikonu. Marc o kültürle ilgilenir, sever. Bu kampanyada Victoria başından beri kendiyle dalga geçileceğini biliyordu. Yüzünün bile görünmeyeceğini bilerek evet dedi. Bizim bir parçamız olacağı için mutluydu. Zeki bir kadın...

Marc Jacobs dünyası nasıl bir dünya? Pembe mi?

- Değil. Arkadaşça, biraz naif, çok az seksi bir dünya... Cinsel özelliklerin ön planda olmaması bizim için çok önemli...

Neden? Seks satar kuralını ret mi ediyorsunuz? Tom Ford sizin aksinize seksin üzerine gidiyor...

- Biliyor musunuz, Tom Ford, Marc Jacobs’ın asistanıydı. Biz onun geçtiği yollardan geçtik yani. Bizimki bilinçli bir tercih. Kadınlar söz konusu olduğunda gizemli kalmayı tercih ediyoruz. Seks bizim için espri konusu, dekoltelerimiz genellikle gizli saklı.

GEÇEN YIL NEW YORK DEFİLESİ MARC İÇTİĞİ İÇİN DEĞİL, KOLEKSİYON BİTMEDİĞİ İÇİN GEÇ BAŞLADI

Herkes Marc’ın otelin barında içip içip sızdığını yazdı ama yalandı. Defile geç başladı çünkü koleksiyon bitmemişti. Marc’ın bu elbiseler olmazsa olmaz dediği iki tasarım tamamlandı ve defile öyle başladı. Ama tersini düşündükleri için kimseyi suçlamıyorum. Çünkü bundan 10 yıl önce gerçekten bir defil öncesinde Marc sızmıştı. Haklı olarak kimse bunu unutmuyor.

ANORMAL FİYATLAR KOYMAYIZ

El çantası tasarlamayı çok seviyorum. Daha ucuz fiyatlı özel ürünler koleksiyonu da bana ait. Marc Jacobs, maliyet- fiyat dengesine dikkat eden bir marka. Plastik bir el çantasına 6000 dolarlık etiket koyan markalar gördüğümde delirecek gibi oluyorum. Biz en üst kalite malzemeyle üretilen el çantalarına bile bu kadar fiyat biçmiyoruz.

Marc’la dedikoduya bayılırız

Marc ile Paris ve New York’taki ofislerde aynı odayı, aynı masayı paylaşırız. Ofiste birlikte şarkı söyleriz. Fıkra anlatır, dedikodu yaparız. Marc yeni bir karaoke aleti aldı. Evde minik partiler verip karaoke yapmak son günlerdeki takıntımız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!