Güncelleme Tarihi:
MAHPUSLARIN SOKAK KORKUSU
Ahmet TULGAR
Milliyet, 12 Nisan 2004
Uzun süre cezaevinde yatmışlarınız bilir, yatmamışlara da biz anlatalım: Cezaevinden çıktıktan sonraki birkaç gün eski mahpus sokakta doğru yürüyemez, sık sık tökezler. O kadar ki o günlerde sokağa çıkmaktan çekinir. Çünkü sokaklar onun cezaevi avlularında, koridorlarında alıştığı gibi dümdüz değildir. Kabarır, yükselir, eğilir, sapar, küçüklü büyüklü taşlar, aniden açılan çukurlarla şaşırtır. Ayağı takılır, kayar, partisyonunu iyi ezberlememiş bir müzisyen gibi eli ayağı dolaşır.
Kimse avluda volta atarkenki gibi onunla uygun adım yürümemekte, oradan buradan çıkıp üstüne gelmektedir. Kızıp, küsüp eve kapanır mahpus.
Bazen düşünüyorum, acaba siyasetçisinden CEO'suna, akademisyeninden kurmayına bütün bir iktidar erbabının üzerinde; gıcır gıcır parlatılmış o meclis, kışla, genel müdürlük holleri, toplantı salonları da benzeri bir kodes etkisi mi yapıyordur?
Sistemin onlar için dümdüz ettiği yönetim katlarından, alanlarından bu yüzden mi sokağa biraz korku, biraz nefretle bakıyorlar?
Bu yüzden mi sokakla bu kadar az ilgili, sokağa bu kadar uzaklar?
Evet, iktidar avantajlı konumunun hapishanesinde kireçlenirken, biz sokakta karşılaştığımız, takıldığımız her soru işaretine bir cevap arıyoruz. İşte bu yüzden sokak!