Safiye Soyman: Dostlar sağ olsun albüm ucuza geldi

* Yeni albümünüz hayırlı olsun...
- Teşekkürler. Bu albümde erkek yorumcular tarafından söylenmiş arabesk şarkıları kendime has bir yorumla sundum. Fatih Erkoç, Murat Başaran, Bora Duran, Aydın Sarman, Ahmet Selçuk İlkan, Yakup Ekin, Cengiz İmren, Tayfun Soydemir, Orhan Akdeniz, Serdar Ortaç, Rıza Karahan’a teşekkür ediyorum. Kötü dönemlerden geçiyoruz, insanlar şarkılarımla bir an geçmişe gitsin, moral bulsun istedim.

* Albüme eser verme konusunda zorluk çıkaran oldu mu?
- Yok... Hepsi de şarkılarını severek, isteyerek verdi. Hatta kimi direkt hediye etti. Cengiz İmren, Serdar Ortaç, Orhan Akdeniz hediye etti mesela... Dost albümü gibi bir şey oldu bu, çok ucuza geldi bana. Bedavaya yakın albüm yaptık işte kriz döneminde (gülüyor)...

* Kriz döneminde albüm çıkarmak risklidir. Size cesaret veren neydi?
- Albüm çıkardım, hem de Tarkan’la aynı dönemde çıktı. Buna rağmen satışlar mükemmel gidiyor. Çok memnunum. Evet riskliydi ama gereken cesareti şarkılardan aldım. Tarkan Türk sanat müziği okudu, ben de pop ve arabeske kendi yorumumu kattım. Unutulmaz şarkıların farklı lezzetlerini göstermek istedim. Herkes bir yemeği sever, ama bazı aşçılar yemeğe farklı bir baharat katar ve tadındaki mayhoşluğu alırsınız ya, ben de şarkıya farklı bir yorum kattım. Gençler yabancı müzikleri tabii ki dinlesin ama bizi de unutmasın istiyorum. O yüzden gençlerin sevdiği şekilde yaptım albümü. Bu 3 sene gidebilecek bir çalışma, her şarkıya klip çekeceğim. Ödül alırım bu albümle.

BENDEKİ ŞUH KADINI GÖRSÜNLER İSTEDİM

* Şarkıların yorumlarını farklılaştırmakla kalmadınız, kendi görüntünüzü de değiştirdiniz...
- Albümün çıkmasına yakın aklıma geldi bu fikir. Bukalemun gibi kadın olduğum için bendeki şuh kadını da görsünler dedim. Postiş, makyaj, kuaför falan... Sanatçı 90-60-90 ölçülerinde olmasa bile göze hoş gelmeli. Önce kendim için sonra seyirciye saygımdan süslenip püslenmek zorundayım. Yeni imajımı beğenmeyen bir Allah’ın kulu olmadı.

* Albümde sizin için özel bir yeri olan şarkı var mı?
- Fatih Erkoç’tan aldığım şarkı... Oğlum için üzülmüştüm... onun “Gitme” şarkısını dinleyip hüngür hüngür ağlıyordum. Fatih’i aradım, “Bu şarkıyı bana verir misin, okuyacağım” dedim. Armağan etti, “Harun’un olsun Safiye hanım” dedi. Ayrıca “Ömrüm Seninle Geçsin” hayat arkadaşım Fatih Öztürk’le bizim şarkımızdır. Bu türküyü sahnede hep birlikte söyleriz.

* Faik Bey’in yorumu ne oldu dinlediğinde?
- Ben bu türküyü sahnede okurken hep Faik’le göz gözeyimdir. Faik nakarat bölümünü okurken gözlerimin içine bakar ve o an ikimizin de gözleri dolar. Albümde ilk dinlediğinde de ağladı. Bizim sevgimiz çok büyük. 17 yıl oldu ama bir yeri acısa ağlarım, dayanamam onun canının yanmasına. Ömrüm Faik’le geçsin istiyorum, zaten ancak bizi ölüm ayırır...

NİKAH DEFTERİNE İMZA ATMAM KORKARIM, AMA FAİK KOCAMDIR

* Faik Öztürk ve sizle ilgili çok farklı yorumlar, benzetmeler yapılıyor. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
- Al Bano ve Romina Power gibiyiz (gülüyor). Biz tencere kapaktan da öteyiz. Aranan ikiliyiz, ne onu bensiz ne de beni onsuz bırakıyorlar. Biz evli değiliz mesela ama bana göre evliyiz.

* Neden hâlâ evli değilsiniz?
- Ben imza atmam, korkarım. Bir kere attım olanlar oldu. Ama Faik benim kocam. Ben o imzayı kafamda, kalbimde attım. 17 yıldır bir başka erkek sinekle işim olmadı, olmaz daömrüm boyunca...

* Hayattaki odak noktası oğlu olan bir annesiniz, sanatçı kimliğini taşımakta zaman zaman zorlanıyor musun?
- Ben önce anne, sonra sanatçıyım. Bütün yaşadıklarımı, gözyaşlarımı, sıfıra inmelerimi, parasızlıktan şişe sattığım günlerimi ortaya koyup sanatçı oldum ben. Ben bu noktaya tırnaklarımla kazıyarak geldim. Dört dörtlük bir hayatım olmadı. Açlığı da tokluğu da bilirim. Bir kadir gecesi yalvar yakar dua etmiştim, “Maksim Gazinosu’nda çıkayım” diye. Birkaç akşam geçmeden Fahrettin abi (Aslan) beni aradı, duam kabul oldu, öyle başladı hayallerim gerçekleşmeye. Bana “Ümmü Gülsüm”üm derdi Fahrettin abim çünkü ben haftanın 7 günü çalışırdım. O yüzden annelik ebediyetim, sanatçılık duamdı benim.

İNSANLAR BİZİM BİRBİRİMİZİ YEMEMİZE BAYILIYORLAR

* Ekrandaki enerjiniz çok beğeniliyor, özellikle Faik Beyle bir aradayken... Gelen TV projeleri var mı?
- Faik’le birbirimizi yememize bayılıyor insanlar (gülüyor). Şaka bir yana sinema filmi teklifi aldık yine Faik’le. Güzel bir senaryo. Son bir yılda 30 senaryo birikti. Biz komedi istedik. Bize komedi gider, ne gidecek?

* Senaryo hakkında biraz tüyo alabilir miyiz?
- Ben sanatçıyım. Çok şaşırtıcı değil mi? (Gülüyor) He ama nereden geldim, nasılım söylemem. Sosyete mi, varoş mu, özümdeki gibi mi belli değil. Faik de Belediye Başkanı gibi bir şey olacak. Nasıl bir şey çıkar ortaya bilemiyorum.

* Hayranlarınızın çoğu Faik Bey’e tepkili farkındasınız değil mi? Hayat arkadaşınıza neden bu kadar kızıyorlar sizce?
- Faik benimle uğraşıyor, bazen aşağılıyor gibi görünüyor ya, ona kızıyorlar. İlk zamanlar daha da sertti tepkileri. “Sen kimsin” gibi tehditler alıyordu. Benim onu sevdiğimi, onun beni sevdiğini fark ettiler zamanla, yumuşadılar. Zaten Faik gerçekte kötü söz söylemez. Evde de benim borum öter, hatta tırsar benden (gülüyor). Ekranda panter oluyor ama evde vallahi billahi kedi. Evde kamera olsa tanıyamazlar. Güç bende...

 

EUROVISION’A KATILMAK İSTİYORUZ AMA DÜNYA BİZE HAZIR MI BİLMİYORUZ

*  Faik Öztürk’le Eurovision şarkı yarışmasına hazırlanıyormuşsunuz, doğru mu?
- Yahu o tutturdu katılalım diye. Ya ben başına fazla vurdum ya da düştü darbe aldı, bilmiyorum (gülüyor). “Pop okuduğuna göre artık katılabiliriz” diye beynimi yiyor. Katılırım yani, ülkemi temsil ederim. Ben ülkemi temsil etmeye hazırım. Şanlı, şöhretli gider, dünyayı şaşırtırız. Reyting rekorları da kırarız bence. Dünya bize hazır mı değil mi, onu konuşuyoruz!