Erol Evgin: Bu filmi daha önce de görmüştük
Güncelleme Tarihi:
Erol Evgin, 29 Ekim’de anlamlı bir konsere imza atacak. Sanatçı, “Mustafa Kemal’i Gördüm Düşümde” temalı konserinde; Kurtuluş Savaşı’ndan günümüze uzanan döneme müzikal bir yorum getirecek. Konser öncesi bir araya geldiğimiz sanatçıyla konserin detaylarını ve ülkenin geçirdiği zor günleri konuştuk.
* Kurtuluş Savaşımızı anlatan “Mustafa Kemal’i Gördüm Düşümde” temalı konserinizi Cumhuriyet’in 92’nci yıldönümünde Zorlu PSM’de vereceksiniz. Bu projenin doğuş sürecini anlatır mısınız?
- Bu konseptle ilk konserimi 2005 yılında vermiştim. Işık Lisesi benden böyle bir konsept istemişti. 2005 yılının yaz ayında çok kitap karıştırarak bir hazırlık yaptım. Sonunda bu konsept çıktı ortaya. “Mustafa Kemal’i Gördüm Düşümde”, Kurtuluş Savaşı’ndan günümüze uzanan türküleri ve şarkıları barkovizyon desteğiyle görsellerle sunan 90 dakikalık bir kurgu.
* Konserin içeriğiyle ilgili biraz daha detay verebilir misiniz?
- Konser, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Üç Şehitler Destanı” şiiriyle açılıyor. Daha sonra Çanakkale Türküsü, Yemen Türküsü ve Atatürk’ü anlatan türküler söylüyorum. Konserin ikinci yarısında ise benim şarkılarım yer alıyor.
KONSER GELİRİMEHMETÇİK VAKFI’NA
* Konserde size 80 kişilik bir orkestra eşlik edecek değil mi?
- Evet, Büyükçekmece Çocuk Korosu konserin başında bizimle olacak. Belki bir-iki şarkıyı onlarla söyleyeceğiz. Konserin gelirini de Türk Silahlı Kuvvetler Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağız. Mehmetçik Vakfı, hassas bir dönemden geçiyor. Çok fazla şehit haberi geliyor.
* Gelen şehit haberleri ve terör olayları yüzünden birçok konser de iptal oldu...
- Biz de Kıbrıs’taki konserlerimizi iptal ettik. Acı günlerdi. Ancak bunun bir tavır olarak uzun sürdürülmesi doğru değil. Terörün istediği de bu zaten. İnsanları evlerine kapatmak. Hayat devam etmeli.
* Sanatçılar konserlerini iptal etmeye mecbur mu bırakılıyor?
- Genel bir korku havası oluşturuluyor. Kurumlar ve sanatçılar bu havaya uyuyor. Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Moralimizi bozmamak lazım.
* Son olarak ülkenin genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- 1971 sonunda da Türkiye aynı bugünkü olduğu gibi ayrıştırılmaya çalışılıyordu. Sağ kaldırımdan yürüdüğün zaman, “sağcısın”, sol kaldırımdan yürüdüğün zaman da “solcusun” derlerdi. Anadolu’da 2 bin kişilik spor salonları olurdu. Sağcılar bir yerde solcular bir yerde olurdu. Yani biz bu filmi daha önce görmüştük. Oysa ki Atatürk ne güzel söylemiş, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” bu kadar basit. Amacımız bir, çıkarlarımız bir bizim. Herkesin hakkı kendine verilmeli.
Nisan ayında sürprizim var
* Torunlarınız müzikle iç içe büyüyorlar, onların müziğe ilgisi nasıl?
- Onlar daha çok vurmalı sazlarla ilgileniyorlar. Piyano da öğreniyorlar. Belki ilerleyen yıllarda birlikte konsere çıkabiliriz.
* Yeni projeleriniz var mı?
- Nisan ayında hayranlarıma bir sürprizim var. Onun çalışmalarına hız verdik. Konserlerimiz de devam ediyor. Türkiye’nin her yerinde konserler veriyoruz. The Plaza Otel’de sahneye çıkmaya da devam edeceğim.