Dağ 2”nin başrol oyuncusu Çağlar Ertuğrul: Hollywood hayalimdi gerçek oldu

Güncelleme Tarihi:

Dağ 2”nin başrol oyuncusu Çağlar Ertuğrul: Hollywood hayalimdi  gerçek oldu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2016 17:42

Gişe rekorları kıran “Dağ 2”nin başrol oyuncusu Çağlar Ertuğrul, şu sıralar Hollywood’da oyunculuk eğitimi alıyor. “Dağ 2”yi ve yeni projelerini konuştuğumuz Ertuğrul ile Universal Studios’da buluştuk. Ünlü oyuncu, uzun zamandır ertelediği Hollywood’da eğitim hayalini sonunda gerçekleştirdiği için çok mutlu olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

◊ Tebrikler! “Dağ 2” bu yıl Türkiye’de gişe rekorları kırdı. Filme defalarca gidenler var. Senin için sürpriz oldu mu?
- Biz de aslında bu kadarını beklemiyorduk. Ama çok gururluyuz tabii sevildiği için. Tabii ki insanlar sinemada bir kahramanlık hikayesi görmeyi seviyor. Bu kahramanlar da bizden birileri olduğu için insanları hem gururlandıran hem de tüylerini diken diken eden bir film oldu. Aynı zamanda da vatansever bir film. Sadece vatansever, milliyetçi değil, güzel bir sinema filmi de oldu. Türk sineması adına da güzel bir başarı yakaladık.
◊ Film Avrupa’da da geçen hafta gösterime girdi. Orada ilgi nasıl?
- Filmi Avrupa’da göstermemiz için çok sayıda teklif geldi. Özellikle Almanya ve İngiltere’de filmi izleyenlerden gelen tepkiler çok iyi gidiyor. Sadece Avrupa’da değil Türkiye’de de aslında herkese ulaşmak lazım. Hatta Dünya Engelliler Günü’nde duyma engellilere özel gösterimlerimiz oldu.

Dağ 2”nin başrol oyuncusu Çağlar Ertuğrul: Hollywood hayalimdi  gerçek oldu


◊ Amerika’da da gösterime girmesi planlanıyor mu?
- Planlanıyor ama Amerika’da legal işler farklı yürüdüğü için net bir tarih yok. “Dağ 2”nin hikayesi çok çarpıcı. Güzel de bir mesajı var. Burada yaşayan Türklerin yanı sıra Amerikalıların da beğeneceğini düşünüyorum. Sadece politik bakmamak lazım.
O SAHNEDE TÜYLERİM
DİKEN DİKEN OLDU
◊ Filmin oldukça zor koşullarda çekildiğini duydum. Ne tip sıkıntılar çektiniz çekim sırasında?
- İlk filmde soğuk vardı. Bu filmde aşırı sıcak bizi etkiledi. Birçok yerde gölge bulmak zordu. Meke gölü civarından bazen kum fırtınaları çıkıyordu. Bu da nefes almayı zorlaştırıyordu. Ama fiziksel yorgunluk en sonunda güzel bir esere dönüştü.
◊ Bu duygu yüklü filmde seni en çok hangi sahne etkiledi?
- Birçok sahne var aslında... Özellikle Açelya’nın oynadığı Türkmen kızının bizim yarbayı gördüğü ilk sahnede gözyaşları içinde ona sarılması sadece beni değil, filmi izleyen herkesi çok etkiledi. Onun dışında çok etkilendiğim bir plan var aslında. Bekir ile Oğuz’un düşman tankına bir müdahalesi oluyor. Onu izlerken tüylerim diken diken oldu.
◊ Sadece filmin galası için Türkiye’ye gittin. Üç aydır Los Angeles’ta oyunculuk eğitimi alıyorsun. Burası film endüstrisinin kalbi olarak bilinen bir yer ama seni buraya gerçekten ne çekti? Filmin bu kadar popüler olduğu bu dönemde neden Los Angeles’ta kalmayı tercih ettin?
- Uzun süredir hayallerimden biriydi aslında. Hollywood sonuçta bu işin merkezi. Nasıl her futbolcunun hayali dünya kupasında ya da şampiyonlar liginde oynamaksa, benim de hayalim bu işin en iyi yapıldığı yere gelmekti. Bu hayalimi hep ertelemek zorunda kaldım. “Dağ 2”den sonra “Biz Size Döneriz” isimli bir film daha çektim ve kendime şans tanıdım. Artık gideyim dedim. Çok da mutluyum şu an. İyi de gelişmeler oluyor.
Dağ 2”nin başrol oyuncusu Çağlar Ertuğrul: Hollywood hayalimdi  gerçek oldu


YAPIMCI OLARAK
YAŞLANIRIM
◊ Hangi konularda eğitim alıyorsun?
- West Hollywood’da Strasberg’te konservatuvar eğitimi alıyorum. Lee Strasberg, oyunculukla ilgilenenlerin yakından tanıdığı metot oyunculuğun yaratıcısı olan Konstantin Stanislavski’nin öğrencisi. Ve o metodu, o tekniği biz de burada öğrenmeye ve uygulamaya çalışıyoruz. Metot oyunculuğu kolay bir yöntem değil. Ama bir karakter yaratmada çok değerli. Karakter yaratmak oyunculuğun temeli, olmazsa olmazı. Bu konuda biraz eksiğim olduğunu hissediyordum. Ve bunun en iyi yapıldığı yere geldim. Şu an kendimi çok daha iyi hissediyorum. Hem hocalarımdan hem de sektörün içindeki insanlardan çok güzel yorumlar alıyorum. Burada kalıcı olmak için sağlam adımlar atıyorum.
◊ Önce oyunculuk, daha sonra da yönetmenlik ve yapımcılık mı hedefin?
- Oyunculuğu çok seviyorum. Aslında ben makine mühendisliğini bitirdim. Bu hayal için kendi mesleğimden vazgeçtim. Tiyatroyu, sinemayı çok seviyorum. Ve bir parçası olmak istiyorum. Bu kamera önü olabilir, kamera arkası olabilir. Oyunculuğu gittiği yere kadar yapmak istiyorum. Ama belirli bir yaştan sonra rol aralığı azalıyor. Sadece o yüzden değil ama yönetmenliği de en azından denemek istiyorum. Güzel bir uzun metraj sinema filmi çekmek istiyorum. Umarım iyi bir yönetmenlik kariyerim de olur oyunculuk kariyerimin yanında. Ama kesinlikle yapımcı olarak yaşlanırım.
◊ Senin için rol model olan yönetmenler var mı?
- Martin Scorsese hayranıyım. Başka yönetmenler de var. Mesela Paul Thomas Anderson, David Fincher... Bu yönetmenlerin kendi özgün anlatım tarzı var. Ben bazen sadece fragmana bakarak hangi yönetmenin filmi olduğunu anlayabiliyorum. Mesela Wes Anderson. Nasıl Picasso’nun, Dali’nin, Mozart’ın hep kendi rengi ve tarzı oluyorsa yönetmenlik de, oyunculuk da böyle. Oyunculuk konusunda da Jack Nicholson hayranıyım ama yeni nesilden Leonardo DiCaprio kesinlikle iş disiplini çok yüksek, çok da başarılı bir oyuncu.

Haberin Devamı

Bir sonraki filmim güldürecek

Haberin Devamı

◊ Türk ve Amerikan film sektörünü karşılaştırdığın zaman nasıl bir görüntü ortaya çıkıyor?
- Kesinlikle bir uçurum olduğuna inanıyorum ama Türkiye’de de çok kaliteli işler yapılıyor. Daha iyi olmasının önündeki engel biziz bence. Özellikle diziler bence Türk sinemasının gelişmesinin önünde engel. Bir kere dizi süreleri çok uzun. Bölümler iki saat sürüyor. Altı günde iki saatlik bir dizi çektiğinizi burada duydukları zaman kulaklarına inanamıyorlar. Bu da işin kalitesini düşürüyor. Altı günde 100-120 sayfalık senaryo yazmak da kolay değil. Bunun sonucu manasız sahneler, bakışmalar oluyor. Bu da diziyi uzattıkça uzatıyor. Amerika’da bir sezon önceden yazılıyor. Her bölüm en fazla bir saat oluyor. Planlama da olduğu için kim ne yapacağını iyi biliyor. Türkiye’de genel anlamda bir iş etiği olduğuna inanmıyorum. İnsanlar rica minnet iş yapıyor. Ama ABD’de bir profesyonellik söz konusu. Buradaki kanunlar oyuncuyu da, yapımcıyı da, kamera arkasındaki herkesi gerçekten koruyor. İş saygısı, iş ahlakı burada çok değerli.
◊ Yeni filminin konusu nedir?
- “Biz Size Döneriz” önümüzdeki bahar aylarında vizyona girecek. O filmde yeni mezun olmuş altı yakın arkadaş iş bulma stresine giriyor. Aslında komik bir film. İçinde dram öğeleri de barındırıyor. “Dağ 2”, 2016’nın en çok izlenen filmi oldu. Umarım “Biz Size Döneriz” de 2017’nin en çok güldüren filmi olur.

Haberin Devamı

MÜHENDİSLİKTEN
OYUNCULUĞA
◊ Makine mühendisliğinden oyunculuğa geçmek radikal bir karar. Ne etkili oldu bu geçişi yapmana?
- Boş vakitlerimde film izliyordum üniversitede. Ama sonra fark ettim ki filmleri sadece vakit geçsin diye izlemiyorum. Teknik anlamda çok analiz ediyordum. Yönetmen kamerayı nereye kurmuş, oyuncu nasıl oynamış. Işık nerden gelmiş, bu duyguyu nasıl vermiş. “Godfather” serisi, Jack Nicholson’ın “Guguk Kuşu”, Al Pacino’nun “Scarface” performansı da bana vesile oldu.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!