Ben ayıp bir şey yapmadım

Basketbol, abiniz Mirsad Türkcan’dan dolayı çok aşina olduğunuz bir spor. Ayrıca siz de bir dönem oynamıştınız yanlış hatırlamıyorsam...

- Evet ama amatör olarak oynadım. Spor için gerçekten başka bir ruh lazım, yetenek yetmiyor.

Nasıl yani?

- Sporcu olmak için güç lazım, emek lazım, çok çalışmak lazım. Abimin çalışma temposunu görünce anladım her şeyin yetenek olmadığını.

 Peki hiç profesyonel olarak basketbolla ilgilenmeyi düşünmediniz mi?

- Yok, basketbol için kısa kaldım. Atış açısından çok yetenekliydim aslında ama gücüm yetmiyordu. Benden daha omuzlu, güçlü kızlar vardı. Bu işte başarılı olamam diye düşündüm. Dediğim gibi yetenek yetmiyor, güç bambaşka bir konu.

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen lansmanda hava atışı yaptınız, eski günleri andınız bir bakıma...

- Öyle oldu. Tanıtım için beni davet ettiler, ilk başta şaşırdım. Sonra “evet” dedim, “doğru kişi ben olabilirim”.
Çünkü basketboldan anlıyorum, maçların sıkı takipçisiyim. Bunlarla büyüdüm, kamplarına gittim. Aslında biraz da acımasız bir meslek.

Ne açıdan?

- Çok genç yaşta ünlü oluyorsun, erken yaşta da kariyerin bitiyor. 35 yaşında emekli oluyorsun.

Tanıtımlarda sahaya çıkmaya devam edecek misiniz?

- Hayır sadece bir seferlikti. Ben de herkes gibi izleyici olarak Milli Takım’ı takip edeceğim. Çok dua ettim o topu attığımda inşallah güzel başarılar alırlar diye. Çok heyecanla izleyeceğim.

AİLEM BENİM AVUKAT OLMAMI İSTİYORDU

Oğullarınız Yaman ve Yavuz’un basketbola ilgisi var mı?

- Mirsad’ın oğlu kesin basketbolcu olacak. Şu an 12 yaşında, 41 numara ayakkabı giyiyor. Çok yetenekli, acayip iyi. Mirsad onu yoğun şekilde sabah akşam çalıştırıyor. İleride basketbol yıldızı olabilir, o ışığı görebiliyoruz. Benim çocuklara gelince... Yaman futbola yatkın, onda futbolcu karizması var. Yavuz ise basketbola hevesli, dayısı gibi olmak istiyor. Dayıya aşık... İleride ne olur bilmiyorum tabii, bunları konuşmak için çok erken. Bir de yeteneklerine bakmak lazım önce... Ona göre yönlendirmeli... Ben mesela sporcu bir aileden gelmeme rağmen zorlamıyorum çocuklarımı. İkisi de yüzmeye gidiyor, o kadar. Onları kendi hedeflerim, hayallerim için yormuyorum.

 Rahat bırakıyorsunuz yani...

- Evet, doğrusu bu... Zorlamak çocukta ters tepki yaratır. Zamanında bunu yaşadım, o yüzden çocuklarıma yaşatmak istemiyorum.

Ne yaşadınız siz?

- Annem beni çok güzel yetiştirdi ama her anne gibi hatalar da yaptı. Beni fazlasıyla matematiğe yönlediriyordu. O beyin bende oluşmadı hiç (gülüyor). Matematikle hiç alakam yoktu. Şimdi düşünüyorum da zamanım boşa gitti. Keşke o zamanlar dans derslerine gitseymişim diyorum. Dansı yasaklıyordu, onun yerine matematik hocası geliyordu.

Annenizle sonradan bunları konuştunuz mu? Pişman mı o baskıdan dolayı?

- Ben doktor ailesinden geliyorum. Annem sahneye çıkacağımı kabul etmedi. Direkt “Söz konusu değil” dediler. Annem “Mirsad dişçi olacak, sen de avukat olacaksın” diyordu. Bak nasıl bir vakit kaybı olmuş! Anne babalar çocuğunu takip etmeli, neye tutkuyla bağlı olduğunu çözmeli. Tabii tamamen rahat bırakmayacaksın, matematiği ve edebiyatı da bilecek. Yanlış anlaşılma olmasın (gülüyor).

OYUNCULUK BENİM İÇİN AŞKMIŞ BUNU SONRADAN ANLADIM

Oyunculuk teklifleri geliyor mu?

- Oyunculuğu bırakmadım ama bir sıkıntı yaşadım. “Lale Devri” dizisinde oynadımsa da orada kendimi ispat edemedim. Çünkü o zaman Türkçe bilmiyordum. Dil bilmeden oyunculuk yapmak çok zor. Karşındaki ne diyor anlamıyorsun, düşünsene.
Bu yüzden o iş beni çok yordu. Ama oyunculuk benim için bir aşk. Bunu sonradan anladım. Beni heyecanlandıracak bir iş olursa seve seve rol alırım. Tekliflere açığım.

TÜRKÇE ŞARKI SÖYLEDİĞİMDE SESiMDEN NEFRET EDİYORUM

Yeni albüm çalışmaları ne durumda?

- Yakında yapacağız Türkiye’de de bir şey. DMC’den çıkacak. Üzerinde çalışmaya devam ediyoruz.

Ne zaman çıkacağı belli mi?

- Yakın zamanda olacak. Ama Türkçe okumayacağım.

Neden?

- Benim sesimden Türkçe şarkı iyi olmuyor. Nefret ediyorum! Ben sevmiyorsam başkaları sever mi?

Denediniz mi ki?

- Evet, denedim. Kötü değil ama yeterince iyi de değil.

10 seneden uzun zamandır Türkiye’desiniz. Hiç mi Türkçe albüm yapmayı düşünmediniz ya da hiç mi böyle bir talep gelmedi?

- Ben ilk şarkımı 14 yaşında kaydettim. 20 yaşında tanındım. Şu an 34 yaşındayım, müzik alanında belli bir kariyer yaptım. Sırbistan’da artık bütün şarkılarımı biliyorlar. Türkiye’de bir değil birçok şarkı yapmam lazım ki insanlar burada da benim şarkılarımı ezberlesin, söylesin. Çok zor bu... Ancak birileriyle düet yapabilirim.

ÇOCUKLARIMDAN AYRILIRKEN KALBİM PARÇALANIYOR

Türkiye ile yurtdışı arasında mekik dokuyorsunuz. Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz, o dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

- Çok zor oluyor açıkçası. Beni bu soruyla vurdunuz. Çünkü çocukları 10 gündür görmüyordum. Bu gibi durumlarda anne olarak vicdan azabı çekiyorsunuz. Çocuklarıma fazlasıyla bağlıyım. Onlardan ayrı kalıyorum ama bir aradayken çok kaliteli zaman geçiriyoruz. Bu düşünce biraz olsun sakinleştiriyor beni. Yine de her zorunlu ayrılıkta kalbim parçalanıyor. Yavuz geçen gün sarıldı, “Anne neden gidiyorsun?” dedi, çok fena oldum. Bu da bizim işimizin gereği... Onlar için çalışıyoruz.

Tatil yok mu?

- Konserler devam ediyor. O nedenle tatil yapamadım. Yaz geçti gidiyor. Ama bu yaz benim için verimli bir yaz oldu. 1.5 sene önce bir kozmetik şirketi kurdum. Yakında patentli bir ürün çıkaracağım, Hong Kong fuarında tanıtılacak. Türkiye’de de satılacak. Onun üzerinde çalışıyoruz. Ekim sonunda bunun lasmanını yapacağız.

O FOTOĞRAFLAR MUSTAFA İLE ARAMDA PROBLEM YARATMADI

Eşiniz Mustafa Sandal ile müzikal işbirliği yapabilirdiniz.

- Bunun için teklife de gerek yok, biz oturur yaparız. Zaten evin bir köşesinde stüdyomuz var.

E neden olmuyor o zaman?

- Çünkü tarzlarımız çok farklı. Son albümümde tamamen elektronik müzik yaptım. Mustafa ilk başta çok eleştirdi, “Çok soğuk bir albüm” dedi. Ama sonradan sevdi. Ona “Sen de bu türe yönelebilirsin” dediğimde ise “Yok kendi müziğimi seviyorum” diye karşılık verdi.

Eşinizle müzik anlamında çatıştığınız oluyor mu?

- Oluyor, her zaman... Tartışma olmazsa olmaz. Bana bazı şeyler söylüyor, bakıyorum, değerlendiriyorum, gerekirse değiştiriyorum. Mustafa çok bilgili. Bana çok yardımları oluyor.

Bir mayo firması için modellik yaptınız. Kimi çok beğendi, bazıları eleştirdi... Ne diyeceksiniz o fotoğraflarla ilgili?

- Çok enteresan... Benim ülkemde kimse ağzını açmadı, ama Türkiye’de beni Musafa’nın eşi olarak tanıyorlar. Evli barklı, iki çocuklu kadın nasıl böyle bir poz verebilir diye bakıyorlar konuya. Ben soyunmadım, plaja da öyle gitmiyorum. Ayrıca bir sürü yıldızın plajda fotoğrafları çekiliyor, ne var bunda? Olay olmasını anlamıyorum. Buna sadece iş olarak bakıyorum. Ayıp bir şey yapmadım. Bu konu Mustafa ile aramda bir problem de yaratmadı.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR