“Annemin Yarası” oyuncuları filmi anlattı

Güncelleme Tarihi:

“Annemin Yarası” oyuncuları filmi anlattı
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2016 14:35

Başrollerini Ozan Güven, Belçim Bilgin, Meryem Uzerli, Okan Yalabık ve Bora Akkaş’ın paylaştığı “Annemin Yarası”, önceki gün vizyona girdi. Büyük bir kısmı Belgrad’da gerçekleşen çekimlerde oyuncuların en büyük derdi ise sineklerdi! İşte oyuncuların dilinden “Annemin Yarası” serüveni...

Haberin Devamı

◊ Film Salih karakterinin üzerine kurulu. Ama etrafında o kadar fazla iyi oyuncu var ki, filmi onlar üzerinden tanıyoruz. Nasıl bir film “Annemin Yarası”, bir de sizden dinleyelim...
- Bora Akkaş: Yanımdaki insanların ünlü olmalarından değil de filmin alametifarikası ve anlatış biçiminden dolayı bu şekilde tanıtılması doğru geliyor. Filmde ön planda olmak değil ama Salih’in yolculuğunu izliyoruz ve burada herkesin hayatına tek tek değiniyorum. Bir şekilde hepimizin hikayesi. Çocuğun tüm yaşadıkları herkesle, herkesin yaşadıkları çocuğun varlığıyla ilgili. Yetimhanede büyümüş 18 yaşında bir çocuğun anne ve babasını, geçmişini merak etmesiyle ilgili bir hikaye. Filmde onun arayışını, zaman zaman da aramayışını ve vazgeçişini anlatıyor. 
◊ Yollarınız nasıl kesişti filmde?
- Ozan Güven: Mayıs’ın 18’inde Belgrad’da buluştu herkes. Ben daha önce gitmiştim. (Gülüyor) 
◊ Bora Akkaş: Kronolojik bir durum yok ama çocuğun arayışıyla hepimiz buluşuyoruz. 
Ozan Güven: Gizemden anlatmazlık gibi bir durum yok. Neresinden tutup, neresinden anlatalım? Objektif olamıyorum artık, bence şahane bir film çektik. Meryem’den başka kimse Marija’yı oynayamazdı. Bir de Bora’nın böyle oynayacağını biliyordum. Çocukluğundan bu yana tanırım. Eski eşimin çektiği setlere gidip Bora’yı seviyordum. “Bora gibi bir çocuğum olsa” diyordum. Sette bir araya geldik. 

Haberin Devamı

“Annemin Yarası” oyuncuları filmi anlattı



BAMBAŞKA BİR FİLM OLDU

◊ Fragmandan da zaten biraz fikir sahibi oluyoruz. İnsanları hem ağlatıp hem güldürüyor. 
- Ozan Güven: Hikayeyi okuduğumda beni çekti, bütün ekibi topladı, kime gönderdiysek içinde olmak istedi. Çok enteresan bir yolculuğu oldu. Kendine başka isim koydurmadı. Bu film bir kişilikti. Öyle ki, “Bir şey alır mısınız” demeye başladım.
◊ Meryem Uzerli: Zaten izleyince anlayacaklar, bambaşka bir film oldu. Bu filmde olmasaydım yine de o filmi izlerdim. Hatta, “Böylesini hayatım boyunca izlemedim” derdim. O kadar apayrı bir film ki, izleyince anlayacaksın neden garip garip şeyler söylüyoruz (gülüyor). Çok da iyi bir tespitte bulundun, tiyatro amblemi gibi bir ağlayan bir de gülen yüz vardır ya, bu film de öyle. 
◊ Film bittikten sonra son halini izlediniz mi?
- Ozan Güven: İzledim. Filmin başından bu yana çok içindeydim. Senaryodan yapım aşamasına kadar. Hikayeye tek başıma başladım. Sonra birer birer geldiler. Funda Çetin, Mehmet Turgut, Ozan Açıktan, Fethi Kantarcı, Uygar Şirin ile yazdık senaryoyu. İzledikten sonra 10 dakika bekliyorsunuz. Keşke bu filmden çok yapılsa... 
◊ Neden özellikle Belgrad tercih edildi?
- Ozan Güven: Biz filmde bir çiftlik yazdık ama lokasyonu belki değiştiririz dedik. Belgrad’a bir gittik, aynı yazdığımız çiftliği gördük. 
◊ Daha önce böyle bir film de çekilmedi sanırım.
- Ozan Güven: Hem oyuncu hem de hikaye olarak çok da cesaretle girilebilecek bir hikaye değil. Savaş sonrası dönemi bir hikaye ve bu meseleyi anlatırken objektif olmak zorundasınız. Evet, aklın yolu birdir ama bir taraf olamazsınız. Bıçak sırtı bir hikaye. Film de bize çok yardım etti. Benim en az ilgilendiğim şeydi bu filmde oyunculuk. En son ona sıra geldi. 
Meryem Uzerli: Ozan, film öncesi dönemde kendini eve kapattı ve yazdı. Orada bir duvar vardı, biz bazen ekip olarak onu ziyaret ettik. Saçlarını uzattı bu arada, bütün karakterler arasında hikayeler hazırlandı. Filmi çekmeden haftalar önce o dünyaya girdi. O daha duygusal. 
◊ Marija ve Borislav Milic arasındaki aşk da çok güzel. Bu uyum da kimsenin gözünden kaçmamıştır. 
- Ozan Güven: Bence bu dünya üzerinde onlardan başka kimse yok. 15-20 senedir beraberler. Çok tutkulu aşıklar ve birbirlerinden başka kimseden haberleri yok. Kendilerine bir dünya kurmuşlar ve çiftlik onların cenneti. İki melek gibi yaşıyorlar. Filmde de göreceksin. Uzun zamandır tutkulu olmaları da beni düşündürüyor. 
Meryem Uzerli: (Gülüyor) Yaşam dolular ve birbirlerini sevdikleri gözlerinden okunuyor. Marija bisiklet tamiri yapıyor, çiftliğin her işiyle ilgileniyor. Boris’e çok aşık.
◊ Dokuz hafta boyunca sizin için hayat Belgrad’da nasıldı?
- Ozan Güven: Çok güzeldi, tekrar gitmek isterim çünkü Belgrad’ın tadını çıkaramadık. Sabah 5’te sete gidiyorduk, akşam geri dönüyorduk. Tekrar sabah geri döneceğimiz için gezemedik. Ama dokusu insanlarıyla bizi çok iyi ağırlayan bir şehirdi. Sırp ekip de çok tatlıydı. Cennet gibi bir odada oturduk. 
Meryem Uzerli: Sadece bir et restoranı bulduk, sürekli oradaydık. Film için de Belgrad iyi oldu. Bu hikayeyi yaşamak ve yaratmak için oradaydık. 
Bora Akkaş: Çekim mekanı otelden 40 dakika uzaklıktaydı. 
◊ Belgrad’da çekimi duyan herkes size özenmişti oysa ki.
- Ozan Güven: Çiftlikte çamurların içerisindeyiz, haber çıkıyor; “Ozan ve Meryem ev tutmuşlar” diye. En yakın villa 80 km uzaktaydı muhtemelen! 
Bora Akkaş: O sırada isli balıkların bulunduğu bir yerdeyiz ve kokudan durulmuyor. Bir de sineklerle baş ediyorduk. 
Meryem Uzerli: Ozan bir gün sete geldi. Baktım yan yan yürüyor. Neden böyle yürüyorsun sürekli dedim, meğer yüzünün yarısını sinekler yemiş. Öyle böyle kabarık değil. Kot pantolon üzerinden ısırıyorlardı.
Ozan Güven: Hayatında ilk defa insan görmüş sinekler düşün. Soktuğu yere nüfus cüzdanı çıkart, okula gönder! Oynarken sürekli bir yerlerime vuruyordum. İki pantolon üst üste giyiyorduk, yine ısırıyorlardı. Sineksavar ilacı içmek istedim artık çünkü sıkmak kar etmedi. Bir günde bağışıklık kazandılar. Alien gibilerdi! 
Bora Akkaş: Üzerimde 50 ısırık saydığım gün var. İlaçları sıktık ama yanıyordum.
Meryem Uzerli: Bir de haberler çıkınca tabi… Eskiden diş doktoruna gittiğim zaman gazete okurdum. Şimdi çıkan haberlerin çoğunun yanlış olduğunu bildiğim için çok sıkılıyorum doktorda beklerken, çünkü gazete okuyamıyorum.

Haberin Devamı

“Annemin Yarası” oyuncuları filmi anlattı

SEVGİLİ OLSAK SÖYLERDİK

◊ Ne güzel sizi yakıştırmışlardı! 
- Ozan Güven: Sevgili olsaydık söylerdik yahu. 
- Meryem Uzerli: Ozan da ben de açık insanlarız. Niye böyle bir şey olsa saklayayım ki. 
◊ Bu arada sürekli Türkçe’sine takılıyorsunuz Meryem Hanım’ın.
- Ozan Güven: Çünkü sette de sürekli “benim aksanım mı var” diyordu, ne diyeyim artık! 
Meryem Uzerli: Ben kendimi duymadığım için bana yakın insanlara soruyorum. Ama artık sormuyorum gördüğün gibi (Gülüyor). Bizim arkadaşlığımız zaten Belgrad’da bitti. Çok güzel bir film çektik. Arkadaşlığımızı bir filmle taçlandırdık. Herkes kendi hayatına döndü. (Gülüyor)
Ozan Güven: Arkadaşlığımızın meyvesi bir film oldu.

Haberin Devamı

“Annemin Yarası” oyuncuları filmi anlattı

Belçim Bilgin 

Bütün karakterler çok katmanlı 

◊ Filmde Nerma karakterini canlandırıyorsunuz. Nerma nasıl biri?
- Naif, masum. Yaşadığı travmayı unutmak için insan beyninin nasıl davranabileceğini gösteren bir karakter Nerma. Hayata tutunmak için her şeyi unutmayı tercih etmiş. Savaşta o bölgede yaşayan herkes gibi çok bedeller ödemiş. Her şeye rağmen Mirsad ile küçük bir dünya kurmayı başarmışlar. 
◊ Mirsad ve Nerma’nın da çok güzel bir ilişkisi var.
- İkisi de birer kırık, yaralı ruh. Birbirlerinin yaralarını iyileştiriyorlar. Birbirlerine iyi geliyorlar. Hayat onlara bir şekilde ağır şeyler de yaşatsa hayat ikisinin birbirini bulmasını sağlamış. Böyle adi yanları olabiliyor hayatın. 
◊ Filmde çok güzel bir ekip yer alıyor. 
- Bu senaryonun gücü. Senaryo her aşamada daha da derinleşerek, karakterlerin o dönemde yaşadıklarına da inerek acayip bir serüven yaşattı. Yönetmenimiz Ozan’ın kurduğu dünyanın çok da büyük bir etkisi var. Orada olmak, orada kalmak ve onun ne istediğini bildiğimiz için bizi yönlendirdi. En büyük güç tabii ki senaryo ve senaryodaki bütün karakterlerin çok katmanlı oluşu. Ozan’a da katılıyorum. Bence de senaryo herkesi bir araya getirdi. 
◊ Belgrad’da çekim yapmak sizin için nasıl bir deneyimdi?
- Başka bir film için gitseydik farklı hissedebilirdim ama bu hikayeden sonra şehrin her yeri bana biraz kasvetli geldi. Savaşın izleri hâlâ vardı ama buna rağmen insanların mutluluğu, savaşın izlerini silmeye çalışıp devam etmeleri de motive ediciydi. Şehre girdiğiniz zaman hâlâ savaş yıllarından kalan kırık dökük, bombalanmış binalar var. Bu binaları da koruyorlar unutmamak istercesine. Bedeller ödeyerek gelmişler ama bedellerle yüzleşmişler de sanki. Belgrad’daki ekibimiz çok iyiydi. Bizim için bu tecrübeyi unutulmaz kıldılar. 
◊ Salih’in hikayesinde sizi en çok ne etkiledi?
- Annemin Yarası, aynı coğrafyada yaşayan insanların bir gün içerisinde iki düşmana dönmesi, bununla birlikte yaşadıklarının hikayesi. Savaşın kazananı yoktur diyen bir film. “Kurban, taraf ya da düşman herkes bu savaşın bedelini ödeyecektir” diyor. Salih de savaşın ta kendisi gibi.

Haberin Devamı

“Annemin Yarası” oyuncuları filmi anlattı

Okan Yalabık

Filmi izleyenler hafifleyecek

◊ Filmde sizi yakalayan nokta ne oldu?
- Hikayenin geneli ince bir noktadan geçiyor. Bunu da kendince çok güzel bir yerden anlatıyor. Her yöne gidebilen bir konusu var. Son derece derli toplu. Önermesi de çok değerli. Filmin sonunda seyirci güzel ayrılacak. 
◊ Siz Mirsad’ı canlandırıyorsunuz. Nasıl bir karakter Mirsad?
- Savaşta bacağını kaybetmiş. Savaştan sonra da savaşın artçı durumu hayatında devam ediyor. Bir şekilde karısı Nerma’yla beraber bunun üstesinden gelebiliyor. Umut ve sevgiyle bunu başarıyorlar. Bu da gıpta edilecek bir durum. Ama ondan sonra işler başka türlü ilerliyor. 
◊ Salih herkesin hayatına dokunuyor filmde ama en çok size etkisi oluyor. 
- Bütün karakterlerin savaşla ilgili travmatik bir durumu var. Salih de bütün bu karakterlerin gelip dokunduğu, yeniden bazı yaraları açtığı bir durum. Sevginin en önemli ilaç olduğunu öneriyor film. 
◊ Belgrad günleri nasıldı?
- Tamamen filmin yörüngesinde, dolu dolu çalıştık. Ben diğer oyunculara göre nispeten daha geç başladım. Ama çok iyi geçti Belgrad çekimleri. Dikkat dağıtıcı. Bizi uyaran hiçbir şey yoktu.
◊ Belgrad’ın sineklerinden siz de nasibinizi aldınız mı? 
- Oradakiler buradakilerden çok farklı. Ekibin en büyük kabusuydu oldular. Şimdi tebessümle anıyoruz ama o zaman çekemeyecek hale geldiğimiz de oldu. 
◊ Çok güzel bir ekip kurmuş durumdasınız. 
İlk hadiseyi Ozan Açıktan’la konuşurken, “Ozan, Meryem, Belçin, Bora var. Hadi sen de projede ol” dedi. “Tabii olurum” dedim çünkü bu değerli de bir durum. Arkadaşlık durumumuzu bir kenara bırak, çalıştığımız, çalışmak istediğimiz insanlar. Bu da önemli bir etken filmde yer almak için. 
◊ İzleyenler bu filmden nasıl ayrılır?
- Farkındalıkla. Biraz da hafifleyecekler. Gözyaşını veya kahkahayı manipüle eden bir taraf yok filmde. Bu konuyu çok sağlıklı bir şekilde işleyen bir film. Ozan Açıktan bu anlamda enerjiyi ve duyguları çok iyi tanıttı film içerisinde.

Haberin Devamı

“Annemin Yarası” oyuncuları filmi anlattı

Sette yaşanan en komik anlar 

Ozan Güven: Ben sette hiç eğlenmedim. 
Meryem Uzerli: Ozan vücudundan bazı yerler gösterdi bize. (Gülüyor)
Ozan Güven: Ne demek Ozan gösterdi? (Gülüyor)
Meryem Uzerli: Yok biz eğlenmedik. (Gülüyor)
Bora Akkaş: Özünde eğlenceli insanlar olduğumuz için yer yer eğlendik ama onun dışında çok çalıştık. 
Meryem Uzerli: Çekimlerde zaman kavramımı yitirdim. Alice Harikalar Diyarı’ndaki gibi başka bir yerdeydik. Bir insan çalışırken böyle hisseder mi? Her şeyi iyi olan bir iş o kadar nadir oluyor ki bu hayatta. Bu yüzden böyle bir şey yaşadığım için çok mutluyum.
Ozan Güven: İstanbul dışında çekim yapmamızın da etkisi oldu. Burada olsaydık herkes akşam olunca eve gidecekti ve o atmosferi yaşayamayacaktı. 9 hafta boyunca Belgrad’da olmak ve bir iş yapmak zorundasınız. 9 hafta boyunca kimsenin kaprisi ya da egosu ile uğraşmadık. Çünkü bizden büyük egosu olan bir film vardı.
Meryem Uzerli: İster 500 isterse 5 milyon seyirci olsun inşallah bizim yaşadığımız onlara da geçsin. Bu filmle 5 kişiye bile vermek istediğimiz mesajı verebilirsek ne mutlu. Bana göre bu film en az 2-3 kere izlenir. 
Ozan Güven: Türkçesi yeterli olmadığı için birkaç kere daha izlemesi gerekiyor. (Gülüyor)

“Annemin Yarası” oyuncuları filmi anlattı

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!