Lükse çağ atlatan cadde

Lüksün özü, haute-couture’ün ve modanın merkezi! Dünyanın “kaymağı”, bu caddeden giyiniyor, birbirinden ünlü mağazalarda krallar gibi karşılanıp, kendileri için özel hazırlanmış kutlamalara katılıyor. Yeşil alanlar, demir parmaklıklı girişlerle süslü şık butikleriyle cadde, Paris’ten çok Londra havasında. Şehrin her yerinde görülen büfelerden, hamburgercilerden eser yok. Paris Permiere’de “Moda, Moda, Moda” başlıklı program hazırlayan TV gazetecisi Alexandra Golovanoff’un dediği gibi, “Sinema dekorlarını andıran bir çeşit lüks AVM. Lüksün her çeşiti burada!”
Dior, Vuitton, Bulgari, Gucci, Fendi, Chanel, Versace ve niceleri... Çakmak, saat, kalem, bavul, çanta gibi kişiye özel ve lüks objeler üreten Fransız şirketi S.T. Dupont’un Avrupa direktörü Thierry Lemaire, “Biz, görünmeyi pek sevmeyen bir markayız” diyor. “Bununla beraber eşsiz ürünler üretiyoruz. Tarzımıza denk bir mekana ihtiyacımız vardı ve bunun için Avenue Montaigne’dan daha uygunu olamazdı!”

SON KRALLIK

Montaigne’e dünyanın en zenginleri geliyor. Mükemmel markaları bulmak, bu arada pazarazzilerden uzak olmak, mahremiyetlerini korumak istiyorlar. Kulaklıklı kapı görevlilerinin ya da çok şık giyimleriyle satış elemanlarının sizi baştan aşağı süzmesine şaşırmayın! Antipatik gibi görünseler de, ürünler hakkında bilgi istediğinizde, verdikleri hizmetin de ürünler kadar “yüksek kalite”de olduğunu göreceksiniz. Yani Paris gibi yılda 29 milyon turisti çeken, “müşteri kraldır” zihniyetinin çoktan unutulduğu bu şehirde, hizmet kalitesinden vazgeçilmeyen bir vaha burası. Personel de göze çarpmaktan kaçınıyor. Basınla görüşmeleri yasak. Saygı görmek için çok şık giyinmek gerekmiyor. Kot pantalonlu pek çok müşteriyle karşılaşacaksınız burada.
Butikler müşterinin her türlü kaprisine yanıt veriyor. Kişiye özel çalışıyorlar. S.T. Dupont’un sorumlusu, “Geçenlerde Hongkong’lu bir milyarder için üzerinde 13’üncü Louis’nin tacının deseni bulunan bir çakmak hazırladık. Parma Prensesi Tatiana Bourbon’un imzasını taşıyan çakmak 300 bin Euro’ya maloldu” diyor mesela. Ayrıca butikler, bazı salonlarını sadece özel müşterilerine açıyor. Kimisine özel şoför gönderiyor, “saray” statüsündeki otellerde karşılamalar yapıyor ya da tüm butiği tek müşteriye kapatabiliyorlar. Kahve, şampanya, çeşit çeşit kanapeler müşteriyi ya da yanında gelen eşini mutlu etmek için.

GEÇMİŞTE BATAKLIKTI

Montaigne Caddesi’ni de içine alan bölge bir zamanlar pirinç yetiştirilen bataklıktı. 18’inci yüzyılın ortasında çapkın kadınların meşhur “Dullar Caddesi”ydi. Ünlü Fransız yazarı Montaigne’in adını alması için 100 yıl daha beklemek gerekecekti. Yine bu dönemde şık apartmanların yapılmaya başladığını görüyoruz. Paris’te 1855’te düzenlenen Uluslararası Sergi için caddede bugün artık olmayan Güzel Sanatlar Sarayı inşa edilmiş. “Dünyanın Kökeni” başlıklı ve büyük ses getiren erotik tablosuyla ünlü Gustav Courbet reddedilen 40 eserini Montaigne’deki 7 numaralı binada sergilemiş. Sergi üzerine ortaya çıkan ve çok ses getiren polemiğin ardından cadde, sanatçılar için “görünmenin” avantaj getirdiği bir yere dönüşmüş. 1913’te açılan ve “art deco” stilinin en güzel örneklerinden Champs-Elysees Tiyatrosu, prestijini iyice artırmış. Belinde muzlarla sahneye çıkan zenci rövü sanatçısı Josephine Baker, Stravinski’nin müziği ve Nijinski’nin koreografisiyle sahnelenen “Bahar Ayini” yarattığı skandalla tiyatronun ününe ün katmış. 1909’da açılan Plaza Athenee Oteli ise, başta Amerikalılar olmak üzere dünyanın zenginlerini ağırlamış hep. Zaten bu tip müşterinin talebi üzerine Christian Dior gelip, 30 numarada bir mağaza açmış. Onu, 1980’lerin sonunda, dünyanın en büyük lüks tüketim malları üreticilerinden LVMH takip etmiş ve Montaigne Caddesi’ni kendi satış alanına çevirmiş. Böylece Paris’te “lüks”, Montaigne ile eşanlamlı hale gelmiş..
Cadde Fransa’nın uluslararası tanıtımına da katkıda bulunuyor. Bunun için bir ekip oluşturulmuş: Montaigne Komitesi. 2003’te ölen ünlü Japon manken Hiroko Matsumoto’nun kocası Jean-Claude Cathalan tarafından kurulan komite, 70 kurumdan oluşuyor. Komite önemli günlere, örneğin eylül hasatı ya da yıl sonu ışıklandırması sırasında düzenlenen çeşitli etkinliklere, dünya çapında zenginleri davet etmesiyle ünlü..

Dünyanın zengini geliyor

Caddenin başlıca müşterisi yabancılar. ABD, Rusya, Çin, Japonya ile Körfez ülkelerinden ve özellikle Katar’dan zenginlerin, caddeden mülk edindiği biliniyor. Katar Emirliği’nden bir prensin malikanesi var. Caddenin girişindeki bir başka malikanede yer alan Artcruial isimli müzayede şirketi ise gelirinin yüzde 70’ini yabancılardan sağlıyor. Firmanın başkan yardımcısı François Trajan, “En pahalı objeleri yabancılar alıyor” diyor. S.T. Dupont’un temsilcisi Thierry Lemaire ekliyor: “Kültürel yan en önemli şey. Personelimizi de buna göre eğitiyoruz. Bir Rus’la Japon’un lükse yaklaşımı birbirinden son derece farklı.”

Dairenin metrekaresi 80 bin TL

Avenue Montaigne’de dairelerin ortalama metrekare fiyatı 17 bin 811 Euro. Prestijli, şık dairelerin metrekare fiyatı ise 26 bin 692 Euro civarında. Yönetmen Roman Polanski ile Alain Delon’un eski sevgilisi ünlü Fransız oyuncu Mireille Darc caddede evi bulunan ünlüler arasında.

Paris ve alışveriş

Paris turizm ofisinin yaptığı açıklamaya göre 2012’de 29 milyona ulaşan turist sayısının yüzde 16’sı, özellikle alışveriş için gelmiş şehre... Japonlar’da ve Çinliler’de bu oran yüzde 30’lara ulaşıyor. Bir başka ankete göre ise en çok tüketen millet Çinliler! Onları Japonlar ve Ruslar takip ediyor. Ocak ayında başlayan “kış indirimi”nin de turistler için çekici olduğu biliniyor.

Caddenin lüks markaları

Bulgari, Chanel, Christian Dior, Gucci, Louis Vuitton, Armani, Prada, Versace, Valentino, Dolce & Gabbana, Nina Ricci, Ralph Lauren, Fendi, Bvlgari, Celine, Emanuel Ungaro, Salvatore Ferragamo, Jean-Louis Scherrer, Jimmy Choo, S.T. Dupont, Max Mara, Escada, Emilio Pucci, Krizia, Chloé, Eternamé...