Lanet olsun bu işe

Güncelleme Tarihi:

Lanet olsun bu işe
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2003 00:00

Evet bazen lanet olsun.Çünkü hiçbir şeye vakit yok.O yazı, o röportaj, o aradı, buna cevap ver, onun soruları, bunun fotoğrafları, o hafta, bu hafta derken... Ayağının altındaki halı çekiliveriyor.Bir bakıyorsun ki, sen sadece işinle boğuşmuşsun.Ya sevdiklerin... Ya yakınların...Pek çok meslek için geçerli olabilir bu anlattıklarım. Ama gazetecilik için temel. Bu yazıyı yazma nedenim de, size Gazeteciliğe Giriş I dersleri vermek değil, ne münasebet, vicdan azabından kıvranıyor olmam. Çünkü Nilgün, şahane Nilgün, şahane bir kız çocuğu doğurdu ve şahane bir anne oldu. Ve ben daha onu göremedim, yeğenimi öpemedim.Korkudan ve mahçubiyetten telefon bile açamıyorum. Tamam, mazaretim yok. Yaptığım öküzlük, kabul ediyorum. Ama harala gürele koşuşturmaktan ve sürekli yetişmemiş bir takım işlerle uğraşmaktan, yapamıyorum işte, olmuyor işte, gidemiyorum işte.Ama eşek kızım, bu da Nilgün işte!Her hangi biri değil.Sabahları gazetede, gün doğumlarını birlikte karşıladığım Nilgün, iş sıkıntılarımı birlikte paylaştığım Nilgün... Eğer bir röportaj problemim varsa, hep o rahatlatmıştır içimi, çünkü Nülgün halleder, o çözer, o bir formül bulur, o sayfayı mutlaka güzelleştirir. Şu son yıllardaki bütün gözlük ve röportaj sayfalarını onunla yaptık. Acayip yaratıcıdır. Kuş kondurur, kuş!Üstelik estetik anlaşıyımız da çok uyar. Onunla aynı anda hamile kalabilmek için de çok uğraştım ama beceremedim. O doğurdu bile. Afferin ona!Hem onun için (Emre senin için de!) acayip çok seviniyorum hem de bir an önce tekrar aramıza dönmesini istiyorum. Çünkü onun gibi insanlara çok rastlanmıyor. Ve işte ben bu Nilgün'ü, bu kadar sevdiğim, bu kadar değer verdiğim, bu kadar önemsediğim Nilgün'ü ihmal ettim.Annelliğini bile adam gibi tebrik edemedim.Evet, ben bir eşeğim. Neyse Nilgün, kafanı daha fazla şişirmeyeyim, sadece benim değil kattaki arkadaşların da sana mesajları var.Yemin ederim, bir gün ansızın dikileceğim kapınıza! Bu arada Deniz'in de ilk çıktığı gazete Hürriyet olsun.Çok seviyorum seni.BİZİM KATTAKİLERİN NİLGÜN'E MESAJLARIBak Nilgün, bu çocuk bakmanın sonu yok. En iyisi bir yandan onlara takılıp, bir yandan hayatını yaşamak. Gel şuraya, şahane şahane hayatımızı yaşayalım. Uykusuzluksa bizde de var. Gerginlikse dolu dolu. Hadi, özlemedin mi daha... (Tecrübeli anne: Neyyire)Kızım, ben onu bunu anlamam! Yeni yasaya göre 4 ay doğum izni falan. Sana ihtiyacımız var burada. Bir de benim iznim geldi. Acil gel! (Sanlı)Ah, güzel güzel sayfalar yapan güzel arkadaşım; anne olarak seni ve güzel kızını görmeye hálá gelemememizin utancıyla selamlıyorum, yüzüm birazcık aşağıda. Bunun bir mazereti olabilir mi? Evet, yine o güzel sayfalar, diyeceğim ama yutar mısın bilmem ki. Bize çok kız! Ama çabuk gel. Yok yok dur, biz sen gelmeden sana/size gelmeyi başaracağız mutlaka. Şu sayfa da bitsin... (Emel)Nilgüncüm. Kahramanımsın sen. Biliyorsun değil mi? Deniz'i tombul gıdısından öp benim için. Ya bir de biliyorum, insanı uyutmuyorlar, hep ağlayıp meme istiyorlar filan. Ama tavsiye ediyor musun? Yani yapalım mı biz de bir tane? (Banu)Valla, ne yazılır nasıl söylenir bilmiyorum ki, kızımızın fotoğrafları şahane, Allah analı babalı büyütsün. Ama ben hálá bebeğini görmeye gelememenin ezikliğini yaşıyorum. (Cem)Büyümekte olan bir şeyi hep beraber koruyor olma fikri şahaneydi. İtiraf ediyorum Nilgün: Sigara yasağını bile, hayatımda ilk defa, senin hamileliğin süresinde mantıklı buldum. (Savaş)Nilgün ablacığım. Senden çok özür diliyorum gelemediğim için. Beni bağışla olur mu? Deniz'i de tombul yanaklarından benim için öp. (İbo)Canım, seni çok özledim. Deniz'i de al gel, bakarız ona burada. Hatta tashihleri da ona toplatırız! (Tülay)Bana bu işi sen öğrettin ve sen sevdirdin. Kızacak halim yok tabii, bir bebeğin oldu, gittin! Allahtan sadece 5 aylığına! Seni çok özledim ve gelmeni 4 gözle bekliyorum. (Ozan)Kızım nerdesin? (‘‘Benim yerim yurdum belli. Bebek bezi değiştiriyorum. Sen nerdesin adab-ı muaşeretten nasibini alamamış odun?’’ demek hakkındır tabii!'') ‘‘Adam’’dan anlayan biriyle ‘‘fikir teatisi’’nde bulunmak, ‘‘resim mesim’’ seçmek için seni hasretle bekliyorum. Gel de ‘‘Ayna’’ya bakalım! Emre ‘‘Baba’’ alınmasın ama Altın Kızlar'ın yeni elemanı, umarım güzelliğini senden almıştır! (Ebru)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!