Lady Gaga’ya bayılıyorum

Güncelleme Tarihi:

Lady Gaga’ya bayılıyorum
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2011 00:00

Vehbi Koç Vakfı, kültür-sanat ödülünü Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nin kurucusu Filiz Ali’ye verdi. Çoğumuzun Sabahattin Ali’nin kızı olarak tanıdığı müzikolog Filiz Ali, 100 bin dolarlık ödülü alırken heyecanlıydı; zira bu ödül yaşam savaşı veren akademiye hayat öpücüğü olacak. Peki 58 yılını klasik müzikle geçiren 74 yaşındaki Ali’nin, Lady Gaga hayranı olduğunu, yaşıtları cep telefonu bile kullanamazken, ders notlarını Youtube’dan indirdiğini biliyor muydunuz?

Haberin Devamı

Ankara Kız Lisesi’nin orta bölümüne başladığı yıl öğrenmişti babasının öldürüldüğünü. Bundan tam 63 yıl önce. Üst sınıftaki öğrencilerden biri sınıfa girmiş, “Filiz’i dışarı çağırıyorlar” demişti. Kapıya çıkar çıkmaz fotoğrafını çeken iki kişi, hiçbir şey söylemeden çekip gitmişti. Ne olduğunu ertesi gün gazetedeki fotoğrafını ve “Öldürülen gazeteci Sabahattin Ali’nin küçük kızı Filiz” yazısını görünce anlayacaktı...
“Kırklareli’nde bir ceset bulundu, dendi. Çok esrarengiz bir olaydır aslında. Ne mezarının yeri bellidir, ne nereye gömüldüğü. O yüzden ben hiçbir zaman inanmadım babamın öldüğüne. Bugün bile hâlâ kayıptır benim için babam. Ölüm karşısında tabii ki üzülürsünüz ama yasınızı tutarsınız. Kırkı çıkar, mevlidi okunur. Ama seremoni olmayınca... Bu yüzden bu konular beni hâlâ çok üzer.”
Oysa her çocuk gibi hayalleri vardı. Babası öğretmenlikten istifa edip Aziz Nesin ile mizah dergisi Marko Paşa’yı çıkarmak için İstanbul’a gittiğinde, okulu bitmediği için annesiyle Ankara’da kalmışlardı. O sene mezun olacaktı ve doğduğu İstanbul’a, babasının yanına taşınacaklardı. Fakat okul kapanırken kayboldu babası. Dokuz ay sonra acı haberi aldıklarında 11 yaşındaki küçük Filiz için yeni bir hayat başlıyordu.

OKULUN RAHİBE KIZI

Haberin Devamı

“Babamın öldürülmesi yetmedi, biz de baskı gördük. Akrabalarımız korkutulunca baş başa kaldık annemle. Elimizden tutan tek kişi babaannemdi. Annemin disiplini iki kat arttı. ‘Babanın adına leke sürdürme!’ dönemi başladı. Eğitimim boyunca ciddi bir erkek arkadaşım olmadı bu yüzden. Hatta konservatuvardaki sınıf arkadaşım Selçuk Sun (cazcı) bana Meryem ismini takmıştı. Koridorda gördüğü vakit istavroz çıkarır, ‘Kızım, kimsenin eli eline değmeden çürüyüp gideceksin’ derdi. Zannediyorum 20 yaşından sonradır flört. Gerçi çok ciddi bir konservatuvar eğitimi alıyordum. Günde altı-yedi saat piyano çalışınca başka şeylere vakit kalmıyor zaten.”
Filiz Ali, piyanoyla ilkokula başladığı yıllarda Macar komşuları Szabo’ların evinde tanışıyor. İlk dersi de babası gibi konservatuvarda öğretmenlik yapan, arkadaşı Matika’nın annesi Rozsi Szabo’dan alıyor. Szabo’nun Macar besteci Bela Bartok’un öğrencisi olduğunu çok sonra öğreniyor. Önüne konan ilk eserin Bartok’un çocuklar için yazdığı ‘Microcosmos’ olması da o zaman anlam kazanıyor. O dersler, koridorlarında öğretmenin kızı olarak koştuğu konservatuvara bir süre sonra öğrenci olarak taşıyor onu. Fakat hayat kolay olmuyor. Babasından emekli maaşı bağlanmayınca evi geçindirmek, mutaassıp dedesinin orta 2’den aldığı ev kadını annesine düşüyor.

Haberin Devamı

ECEVİT’İN ANNESİNE KOMŞU OLUYOR

Annesi; babasının, bazen misafir varken bile başından kalkmadığı, daktilosunda on parmak yazmayı öğreniyor ve bir dil uzmanının eski yazıyla yazdığı kitabı yeni yazıya çeviriyor önce. Kitap işi bitince bir terzinin yanına giriyor. Demokrat Parti başa gelince de bir dostlarının yardımıyla İstatistik Genel Müdürlüğü’nde işe başlıyor. Bu arada konservatuvarı bitiren Filiz Ali kazandığı Fulbright bursuyla ABD’ye gidiyor. Boston New England Müzik Konservatuarı’nda okuyor. New York’taki Mannes Müzik Koleji’nde de iki yıl kaldıktan sonra Ankara’ya dönüp Devlet Konservatuvarı’nda hocalığa başlıyor. Birkaç yıl sonra Kastamonu doğumlu Macar bir avukat olan Hadi Laslo ile evlenip İstanbul’a yerleşiyor. O zaman köy gibi olan Salacak’taki yaşamı anılarında önemli bir yer kaplıyor.
“Herkes birbirini tanırdı. Bülent Ecevit’in annesi, teyzesi ve anneannesi de otururdu. Çok gider gelirdik. Nazlı Hanım’ı (Ecevit’in annesi) çok severdim. 1973 seçim gecesini Nazlı hanımlarda radyonun başında geçirmiştik. Müthiş bir seçim kazanmıştı Ecevit. Üç katlı bir evin bahçe katında dünyanın en güzel manzarasına karşı 18 sene yaşadık.”
Sosyal hayatı ünlü simalarla şekillenen Filiz Ali, 58 yıldır müziğin peşinde koşuyor. Bunun 15 yılı kurduğu Mimar Sinan Üniversitesi Müzikoloji Bölüm Başkanlığı’nda geçiyor. Ve 400’den fazla masterclass öğrenci yetiştiren Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi ile taçlanıyor öğretmenliği...

ALDIRMA GÖNÜL BABAMIN ŞİİRİ

Haberin Devamı

? Her şeyden evvel şiirlerinin bu kadar popüler olmasına şaşırıyordur. Çünkü kendisini hiçbir zaman şair olarak görmedi. Hayatının bir dönemiydi, sonra da yazmamış zaten. En çok Aldırma Gönül’ün bestesini seviyorum. Şarkıyı bilmeyen yok. Ama Sabahattin Ali’nin yazdığı pek bilinmez. Her kanattan insan, atasözü gibi tekrarlıyor. Geçen Başbakanımız bile alıntı yaptı.
? Çocukluğumun Ankara’sıyla şimdiki arasında hiçbir benzerlik yok. Gittiğimde hiç tanıyamıyorum. Yahya Kemal’in dediği gibi ‘Ankara’nın en güzel yanı İstanbul’a dönüşü’. Hiçbir zaman çok çok sevmedim Ankara’yı. Yazın tozlu, kışın çamurlu... Ama güzel anılarım var. Yazın hafta sonları AOÇ, Etlik, Dikmen ve Kavaklıdere’yi yürürdük. Yorulunca sırtına alırdı babam. Kavaklıdere’deki sağlı sollu büyükelçilikler ve ülke bayrakları oyunumuz olurdu. Müthiş taklit yapar, değişik lehçelerde konuşmayı ve şarkı söylemeyi çok severdi.
? Ankara’daki çevremizi sanat ve kültür adamları oluştururdu. Hasan Âli Yücel, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, Cevdet Kudret... Her cumartesi konsere giderdik. Genellikle İsmet İnönü ve ailesi de gelirdi.
? Anılarımı yazıyorum. Günlük tutmadım ama babam öldükten sonra, acıya tahammül edebilmek için mi bilmiyorum, bazı şeyleri tekrar tekrar yaşadım. O yüzden çok canlı babamla ilgili anılar. 1980’lerin ortasına geldim. Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’ni kurduğum yılda  (1995) duracağım, sonrası zaten biliniyor.
? Haftada iki gün Sabancı Üniversitesi’nde ders veriyorum. Öğrencilerimin blogu var, bana da öğrettiler. Facebook’ta faaliyetlerinizi yayınlayabiliyorsunuz. Youtube iyi ki açık, ders malzemelerimi oradan alıyorum. 1900’den 2011’e kadar dünyadaki tüm müzik malzemesini bulabilirsiniz. İnanılmaz bir arşiv. Şu sıra derslerde müzikle çok iç içe olduğum evde fazla müzik dinlemiyorum. Müzik bir yandan çalsın, ben de işimi yapayım olmaz. Müzik benim için fonda değil, hayatın içinde. Şu sıra Lady Gaga’yı beğeniyorum. Çok enteresan şarkıları var: Alejandro, Paparazzi... Bu yaz kızımın arkadaşlarıyla Molivos’a gittik. Ha bire kulaklıkla bir şeyler dinliyorlar. ‘Ne dinliyorsunuz’ dedim; ‘Lady Gaga’ dediler. Bayıldım. Bizimkilerden de Şevval Sam hoşuma gidiyor.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!