Laboratuvar ürünü bunlar

Güncelleme Tarihi:

Laboratuvar ürünü bunlar
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2011 00:00

Denim denim olalı hiç böyle bir hal almadı. İlkin Çökmez, İsmail Demir ve Yusuf Kayı adındaki üç tasarımcı güçlerini birleştirdi ve denimi laboratuvara soktu. Eskittiler, yıprattılar, boya sıçrattılar, pas lekeleri bulaştırdılar. Tasarımlarda geometrik ve asimetrik detaylar kullandılar. Denim kumaşına farklı bir kimlik kazandırdılar. 30 parçalık koleksiyonun yarısı salaş kokteyl elbisesi diğer yarısıysa marjinal sokak kıyafeti

Haberin Devamı

Birbirinden yetenekli üç genç... İlkinin ismi İlkin Çökmez. Lasalle Academy stilistlik ve moda pazarlaması mezunu. Beş yıldır Mavi Jean’s’in ana şirketi Erak Giyim ailesinde denim tasarımcısı olarak çalışıyor. İkinci isim İsmail Demir. Kendine ait bir denim atölyesi var: İsmi Denim Faculty. Burada denim konusunda danışmanlık, tasarım ve üretim servisi veriyor. Üçüncü ve birleştirici isimse Yusuf Kayı. Bugüne kadar moda editörlüğü, vitrin tasarımcılığı ve modanın her alanın çalışmış bir isim. Beyoğlu’nda Lushe adını verdiği bir butiği var. Genç, dinamik, eğlenceli ve sıra dışı kadınları giydiriyor.
Bu üçlüyü Acun Ilıcalı’nın hazırladığı ve ‘Yok Böyle Dans’ adlı yarışmada tanıdım. Erkek dansçıların ve yarışmacıların kostümlerini yapıyorlardı. Denim projelerinden bana ilk orada bahsettiler. Fikir müthiş parlaktı. Bildiğimiz denim kumaşına couture bir yorum katmışlardı. Haute couture’ün ipekten, tülden, şifondan üretilme zorunluluğuna karşı çıkıyor, pekala denim bir abiye elbiseyle de düğüne gidilebileceğini savunuyorlardı.
Ne yapmaya çalıştıklarını Yusuf Kayı şöyle anlatıyor: “Bu proje couture kıyafetleri daha genç ve rahat bir kimliğe büründürmek için ortaya çıktı. Kalıplaşmış haute couture terimini daha spor ve doğal hale dönüştürerek insanların daha keyifli hissetmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Tüm dünyada yeni bir kimlik arayışında olan insanlar kendilerini ararken müthiş eğleniyorlar. Biz de bu eğlence alanını tasarımlarımızla buluşturmak istiyoruz. Bizim için giyinmek; dokunmak, hissetmek, arzulamak ve keyif almaktır. Şu anda farklı dokulardaki kumaşları çok farklı yıkamalarla yorumlayıp haute couture çizgisinin yönünü değiştirmek için yeni bir yol çizdik. Bu dokuları oluştururken çok keyif aldık. Umarım giyenler de keyif alır.”

DÜĞMELER TARİHİ ESER GİBİ

Haberin Devamı

Bu üç gencin yaptığına kolaylıkla ‘laboratuvar denimi’ diyebilirim. Gerçekten denimi çok ama çok farklılaştırıyorlar. Sıra dışı yıkamalarla kumaşa çok farklı bir kimlik kazandırıyorlar. Hiçbir yerde eşini benzerini bulamayacağınız sonuçlar elde ediyorlar. Elde ettikleri kumaşları yamalar dikiyorlar, kendi elleriyle, tek tek... Eskitiyorlar, yıpratıyorlar, boya sıçratıyorlar, pas lekeleri bulaştırıyorlar, salaşlaştırıyorlar. Tasarımlarda geometrik ve asimetrik detaylar kullanıyorlar. Dekaylarda naturel deriler, saman sarısı iplikler, tarihi eser gibi duran metal düğmeler kullanıyorlar.   Koleksiyon şu anda 30 parça. Kimileri salaş kokteyl kıyafeti tadında; kimileriyse marjinal sokak modası lezzetinde. İki yönü olduğunu söyleyebiliriz. Ama her yön farklı bir deneye çıkıyor, uyarmadan edemeyiz. Nerede satıldığına gelince; Yusuf’un Beyoğlu’ndaki butiği Lushe’da ilk örneklerini bulabilirsiniz.

Haberin Devamı

Ünlülerle bu kadar rahat çalışabiliyorsam Jacqueline Kennedy Onassis sayesindedir

/images/100/0x0/55eb17cef018fbb8f8aa9337

Eğer bugün sizin için alışveriş günüyse Sapphire Alışveriş Merkezi’ne gitmenizi öneririm. Çünkü 22 Mart’a kadar dünyaca ünlü bir stil danışmanını ağırlıyor. Beyonce’tan Laura Bush’a kadar pek çok isme stil danışmanlığı yapan, H&M Magazine, Elle.com gibi yayınlara da yazdığı yazılarla tanınan Mia Morgan’ı. Sapphire’deki mağazaların herhangi birinden hatırı sayılır miktarda alışveriş yaparsanız, aldıklarınızı gören kasa görevlisi size sihirli soruyu soracak: “Mia Morgan’dan stil danışmanlığı almak ister misiniz?”Morgan’dan Jacqueline Kennedy’yle başlayan kariyerini, stil sahibi olmanın sırlarını ve sezonun en trendy parçalarını öğrendik

Haberin Devamı


Wayne State Üniversitesi Moda Tasarım bölümünden mezun. Üzerine School of Visual Arts’ta (SVA) film öğrenimi gördü. Kariyerine 1980’lerde henüz 16 yaşındayken, Contempo Casuals’da görsel düzenleme elemanı olarak yani vitrin tasarımcısı olarak başladı Mia Morgan. Daha üniversitede öğrenciyken moda ikonu Linda Dresner için çalışıyordu. Dresner ile geçirdiği altı yıldan sonra Mia, Madison Avenue Calvin Klein’da mağaza içi satış ve stil danışmanı oldu.
Danışmanlık verdiği ilk ünlüyle de o mağazada tanıştı zaten. Bir gün kapıdan Jackie O. yani Jacqueline Kennedy Onassis girdi. Bakın o günü nasıl anlatıyor: “Çok gençtim, çok tecrübesizdim. Önce birkaç ufak şey için fikrimi aldı. Fikirlerimi beğenmiş olacak ki, benden kapsamlı bir stil danışmanlığı istedi. Zaten çok oturmuş bir stili olduğu için ona bir şeyler beğendirmekte hiç zorlanmadım. Kariyerimde ünlülerle bu kadar rahat çalışabiliyorsam, karşımdaki ne kadar popüler olursa olsun korkup, çekinmiyorsam Jackie O.’nun sayesindedir.”
Mia Morgan’ın bu yıl sektördeki 25. yılı. Ve yüzde doksan ünlü isimlerle çalışıyor. Onların dışında moda çekimlerinde stilistlik yapıyor. Moda markalarına koleksiyonlarını hazırlamadan önce danışmanlık yapıyor. Hiçbir ünlü isme uzun yıllar bağlı kalmıyor. Çünkü “o zaman esir olursunuz” diyor: “7x24 aranılabilecek, hep el altında olan, markete giderken bile ne giyeyim diye sorulan stil danışmanlarından olmak istemedim.”

GERÇEK STİL İKONU RİHANNA

Haberin Devamı

Morgan’a günümüzün en etkili stil ikonunun kim olduğunu soruyorum. Halk en çok kime benzemek istiyor sorusunu bakın nasıl cevaplıyor: “Herkes kendi tarzına yakın bulduğu ünlülere benzemek istiyor. Eğer şık ve zarif bir kadınsa Julian Moore gibi, modernse Tilda Swington’a, seksi ve Latin hatlıysa Jennifer Lopez’e ya da Beyonce’ye, basit şıklığın peşindeyse Gwenth Paltrow’a benzemek istiyor. Ama Amerika’daki sokaklarda o kadar çok Rihanna gibi kız görüyorum ki! Lady Gaga çok marjinal bir isim ama uygulanılabilir, tekrarlanabilir şeyler giydiği için gerçek stil ikonu Rihanna. Ama bana sorsanız Jackie O.’nun üzerine kimse çıkamaz.”

STİL SAHİBİ OLMANIN YOL HARİTASI

Haberin Devamı

ADIM 1: Vücudunuzu iyi tanımalısınız. Size yakışanı ve yakışmayanı ezberlemelisiniz. Neyi iyi taşıyacağınızı iyi bilmelisiniz. Her zaman vücudunuzun iyi yönlerini ortaya çıkarmalı, kusurlarını gizlemelisiniz. Aynı şekilde her kadının renkleri de bellidir. Yakışan rengi deneye yanıla bulabilirsiniz.
ADIM 2: Kendinize yaşam stilinize uygun bir tarz seçin. Modern mi, bohem mi, marjinal mi, rock’ın roll mu olduğunuza karar verin. Ve hep bu tarzın gerektirdiği gibi alışveriş yapın.
ADIM 3: Stil sahibi olabilmek için temel bir gardırop yaratmak lazım. Her kadının dolabında olması gereken parçalar bellidir. Nedir onlar? İyi kesimli bir bleazar ceket, üste çok iyi oturan bir kumaş pantolon, zayıf gösteren bir jean, iyi kesimli bir kaban, görüntünüzü tamamlayacak, rahat ve seksi ayakkabılar, tarzınızı yansıtacak bir çanta.
ADIM 4: Temel gardırobu oluşturduktan sonra her sezon, trendlere uygun birkaç parça ekleyerek modayı takip etmelisiniz.

VÜCUDA UYGUN GİYİNME REHBERİ

Düz vücut hatlarına sahipseniz, bu sezonun geniş paça pantolonlu takımlarını giyebilirsiniz. Görüntüde kıvrım etkisi yaratmak için belinize kemer takın.
Eğer kıvrımlı bir vücudunuz varsa, olduğunuzdan daha iri görünmemek için belinizi göstermek zorundasınız. Kum saati şekli, burada çok işe yarar. Güzel bir boru etek, kıvrımlı bir kadın için mükemmeldir. Kıvrımlı kadınlar var olanı göstermekten korkmamalı; tek yapmanız gereken vücuda tamamen yapışan şeyler giymemek. Yapışan değil vücut hatlarınıza oturan seçeneklere yönelin. 
Armut şekilli vücuda sahip kadınlar aşağıya doğru açılan etek ve bluzlar giymeli, böylece omuz etkisi yaratabilirler.  Bu sezonun vatkaları, orantısızlığı kapatmak adına omuzları daha geniş göstermek isteyenler için ideal.
İnce ve uzunsanız, uzun elbiseler giyin.
Kısaysanız, uzun elbiselerden uzak durun. Baştan aşağıya tek renk giyinmeniz iyi olacaktır. Bu sezon, tamamen beyaz giyinmek size yakışacak. 
Kısa bacaklıysanız, bu sezon çok moda olan yeni bol pantolonları deneyebilirsiniz. Kapri pantolonlardan uzak durmalısınız.
Kilolu veya fazla kıvrımlıysanız, tamamen beyaz giyinmekten kaçınarak daha koyu veya yumuşak renkli kıyafetleri tercih edebilirsiniz. Minyon kadınlar, içinde kaybolacakları kıyafetler giymediklerinden emin olmalı. Vücudunuzun bilincinde olarak kıyafet seçmek harikadır.
Beliniz kalın ve yağlıysa sıkı ve düşük belli kıyafetlerden uzak durun.Bu sezon moda olan yüksek belli kıyafetlere bir göz atın.

TÜRK KADINI SİYAHTAN VAZGEÇMELİ

Türk tasarımları havalı, keskin çizgilere sahip ve ihtişamlı. Türk kadınları bir eşarp içinde bile olsa mutlaka üzerinde renkli bir şey taşıyor. Kürkü de payetli elbiseleri de seviyor. Çok sık gördüğüm başka bir şeyse trençkotlar. Çok doğru tercih. Türk kadınları çok güzel ve egzotik görünüşlü ve parlak renkler onlara çok yakışıyor. Siyah giyinmekten vazgeçmelisiniz. Vazgeçemem derseniz, siyahların içine renkli bir bluz ya da eşarp kondurmalısınız.

BU YAZ NE TRENDY

? Pudra tonlarındaki her şey
? Parlak ve canlı renkleri haki ve beyazla birlikte giymek
? Baştan aşağı bembeyaz giyinmek
? Krem rengi ve dantel birlikteliği
? Çiçek deseni
? Uzun elbiseler
? 70’li yıllardan gelen bol paça pantolonlar
? Metalik tonlar
? Dolgu topuk ve sabo ayakkabılar
? Tüylü aksesuarlar, takılar
? Üst üste bir sürü değişik bilezikleri bir arada kullanmak
? Büyük gözlükler
? Saçaklı, püsküllü, keskin hatlı çantalar

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!