Kronik hastalıklara ozonterapi

Güncelleme Tarihi:

Kronik hastalıklara ozonterapi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2009 11:10

Ozonterapinin kanser, enfeksiyon hastalıkları, diyabet gibi kronik hastalıkların tedavisinde kullanıldığı söylendi.


Tıbbi Ozon Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Murat Baş, ozonterapinin tıbbın içine girmesi gereken bir
tedavi yöntemi olduğunu belirterek, bu tedavinin tüm dünyada kanser ve enfeksiyon hastalıkları, iyileşmeyen yaralar, diyabet, kalp ve damar hastalıkları ile hipertansiyon gibi kronik hastalıkların tedavisinde bir seçenek olarak kullanıldığını söyledi.

Ozonun, oksijenin 3 atomlu bir kimyasal formu olduğunu ve doğada gaz olarak bulunduğunu anlatan Baş, ozonun tıbbi amaçlı olarak yüzyıllardır kullanıldığını ve dini literatürde de “Tanrının nefesi” olarak adlandırıldığını anlattı.
Baş, tıbbi ozon tedavisine ilişkin bilimsel araştırmaların son 30 yıldır arttığına işaret ederek, Almanya, İtalya ve Rusya'da ozonterapinin geldiği ileri noktaya dikkati çekti.

Ozonterapide ozonun vücuda sıvı ya da gaz olarak verildiğini belirten Baş, ozonun vücuttaki oksijenizasyonu ve enerji maddesi olan ATP'yi artırdığını, ayrıca vücuttaki dolaşımı düzenlediğini söyledi.

Murat Baş, ozonun “oksidan” yani yakıcı bir özelliğe sahip güçlü bir mikrop öldürücü olduğunu ve mikroorganizmaların bütün tiplerini öldürdüğünü belirtti.

Virüsleri de öldürüyor

Tıbbi Ozon Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Baş, ozonun, virüs, bakteri, mantar ve parazitleri öldüren en güçlü bir doğal dezenfektan olarak kabul edildiğini vurgulayarak, enfeksiyon tedavisinde ozonu kullandıklarını dile getirdi.
Bağışıklık sisteminin bütün basamakları ve hücrelerin ozona bağımlı olarak çalıştığını ifade eden Baş, bu nedenle bağışıklık sistemi hastalıklarında da ozonterapiyi yaygın olarak uyguladıklarını kaydetti.

Ozonun hücrenin tamirinde ve hücre üretiminin sağlanmasında da kullanıldığını kaydeden Baş, “Ozonterapi, tüm dünyada kanser ve enfeksiyon hastalıkları, iyileşmeyen yaralar, diyabet, kalp ve damar hastalıkları ile hipertansiyon gibi kronik hastalıkların tedavisinde bir seçenek olarak kullanılıyor” dedi.

Baş, ozonun ayrıca vücutta üreyen serbest radikallere yönelik toksin etkisi gördüğünü bildirerek, böylece vücutta daha güçlü bir savunma sistemi oluşturduğunu vurguladı.

Ozonun bütün hastalıklarda kısmen ya da tamamen, tek başına ya da diğer tedavilerle birlikte uygulanabildiğine de işaret eden Baş, ancak bunu uygulayan kişinin mutlaka hekim olması gerektiğini, bu nedenle dernek olarak hekimlere yönelik eğitim seminerleri verdiklerini anlattı.

OZONTERAPİ YÖNTEMLERİ

Murat Baş, ozonun çok sayıda tedavi seçeneği olduğunu ve ozonterapinin vücuda 25 farklı yöntemle uygulanabildiğini ifade ederek, bu yöntemlere ilişkin bazı örnekler de verdi.

Vücuttan alınan kanın ozonla oksijenlenip hastaya geri verildiğini dile getiren Baş, diğer bir yöntemin de hastanın kanının çok az miktarda alınıp, ozonlanıp kas içerisinden aşı şeklinde uygulanabildiğini söyledi.

Ozonun direk cildin altına ya da üstüne verilebildiğini de kaydeden Baş, bir kabin içinde bütün vücuda püskürtülerek verilebildiğini de dile getirdi.

Ozonun ayrıca özel poşetlerle elde ya da ayakta iyileşmeyen yaraya uygulanabildiğini, makat, vajen, kulak ve burun yoluyla da vücuda verilebildiğini anlatan Baş, tedavinin doğru uygulanması durumunda yan etkisinin sıfıra yakın olduğunu da kaydetti.

Baş, ozonun kanser tedavisinde cerrahi, kemoterapi ve radyoterapiyle birlikte kullanıldığına da dikkati çekerek, bu hastaların genel durumunu düzeltmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve tümör üzerindeki etkisinden faydalanmak için ozon terapi uygulandığını söyledi.

Ozon terapinin kanser üzerindeki etkisi üzerine yapılan bir araştırmaya göre; oksijensiz bir ortamda hücrelerin tümör hücrelerine dönüştüğünü, ortamın doğru oksijenlendirmesi durumunda ortamın tümör hücrelerine dönüşmesinin engellenebildiğini anlatan Baş, “Tümör oksijeni sevmez. Tümörün mekanizması oksijenden bağımsız bir mekanizmadır. Normal hücrenin bağımlılığı oksijene fazla, oksijen olmazsa hücre fonksiyonlarını gerçekleştiremez. Tümör hücresi ise ayrı bir form kazanır ve oksijeni gördüğünde kaçar. Biz oksijenizasyonu artırdığımızda tümör hücresinin yayılımını ve çoğalmasını engelleyebiliriz” diye konuştu.

Ozonterapinin ekonomik olarak da ucuz bir yöntem olduğunu kaydeden Baş, tedavinin şekline göre seans ücretlerinin 20-100 TL arasında değiştiğini de belirtti.

Halen Türkiye'de bu alanda 3 tane dernek olduğunu, 4-6 Aralık tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek, “1. Uluslararası Ozonterapisi Kongresi”nde birleşerek Türk Ozon Birliği'nin kurulacağını ifade eden Baş, amaçlarının bu tedavinin hem hekimlerce, hem halk tarafından bilinmesini, hem de Sağlık Bakanlığı tarafından resmi bir tedavi olarak görülmesini sağlamak olduğunu vurguladı.

Tıbbi Ozon Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Baş, “Amacımız; ozonu tedavi amaçlı kullanmak. Ozonterapi asla alternatif tedavi yöntemi değil. Ozonterapi tıbbın içine girmesi gereken bir tedavi yöntemi” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!