Köpek sevenlere tercüman oldunuz

Sevgili Güzin Abla, geçtiğimiz günlerde Hürriyet'teki köşenizdeki yazıyı okuyunca inanın çok duygulandım. Böylece biz köpek severlerin de duygularına tercüman oldunuz. Ben de sizin gibi köpekleri hayvan değil de canlı birer varlık olarak değerlendiren biriyim. Onlar ne kadar hassas, ne kadar duyarlı, ne kadar sadık ve sevgi doludurlar. İnsanlar bunu bir anlayabilseler, bir bilebilseler eminim sokaklardaki o zavallılara da sahip çıkarlardı. Ne yazık ki insanlarımız bu konularda çok duyarsız ve bilgisiz. Düşünün ki, yanınızda tasmasıyla gezen, sahipli köpeğe bile düşman gibi bakıyor, sizi de normal bir insan olarak görmüyorlar. Buna karşılık, Allah'tan bazıları var ki, onlara bayılıyorum. Bakıyorum genç bir anne ve baba, bir bebek arabasını sürüyorlar. Yanlarında da koca bir köpek. Düşünebiliyor musunuz, o çocuk nasıl sevgiyle büyüyor. Küçük yaştan itibaren köpeğin nasıl bir dost ve arkadaş olduğunu öğreniyor. Ama ne yazık ki bütün insanlardan böyle düşünmeleri beklenemez. Çünkü sizin de ifade ettiğiniz gibi bizim insanlarımızda en büyük eksiklik ‘‘sevgi.’’ Ve sevgi olmayınca bırakın hayvan sevmeyi, birbirlerini bile sevmeyi bilemiyorlar. Size tekrar çok ama çok teşekkür ediyorum.l İstanbul'dan Zeliha Altınel CANIM hayvansever okurum, dediğiniz gibi Allah'tan sizin gibi, bizim gibi, Hürriyet gazetemin tüm yazarları gibi (Sayın Ertuğrul Özkök ve Bekir Coşkun'dan sonra Serdar Turgut'u da kazandığımızı görüyorum) bu konuda çok duyarlı birçok insan var. Bu sayı giderek artıyor. Çünkü gençlerimizin büyük çoğunluğunun hayvan sevdiklerine şahit oluyor ve çok seviniyorum. Zaten uygar ülkelere baktığınızda, hayvanlara ne kadar sahip çıktıklarını, onları nasıl koruduklarını, hatta genellikle her evde bir hayvan beslendiğini görüyoruz. Bu durumun bir uygarlık konusu olduğunu da biliyorum. Atalarımız da hayvansevermiş. Ama sanırım bu duyguyu giderek kaybetmişiz. Yine de bir şeyler değişiyor. Geçenlerde televizyonda, bir kurtarma ekibinin dağda kalmış bir köpeği nasıl da binbir eziyetle kurtardıklarını ve onu nasıl da sevgiyle kucakladıklarını görünce inanılmaz bir mutluluk duydum. Gerçekten, uzmanlar da çocukların sevgiyi ve sorumluluk duygusunu bir evcil hayvandan öğrenebileceklerini sık sık hatırlatıyorlar. Bir de, gözlerimi yummadan şu yıllardır mecliste bekleyen ‘‘Hayvan Hakları Yasası’’nın çıkarıldığını görebilsem!