Koniçiva

Güncelleme Tarihi:

Koniçiva
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 1997 00:00

Haberin Devamı

email: erdal@crisscross.com

JAPON SÖZÜ

...Sen - ri NO MİCHİ

MO İPPO KARA

...BİNLERCE KİLOMETRELİK YOLLAR BİLE İLK ADIMLA BAŞLAR

JAPON FIKRASI

Keiko, gemiyle akdeniz gezisine çıkar. Tokyo'ya döndüğünde gezisini arkadaşlarına anlatırken hiçbir ayrıntıyı kaçırmamak için de seyahat sırasında yaşadığı tüm önemli olayları günü gününe not eder.

10 kasım 1997. Bugün limandan ayrıldık. Deniz sakin, hava güzel, herşey yolunda.

11 KASIM 1997. Geminin arka kısmında yemek yerken, kaptan ile tanıştım. Çok yakışıklı.

12 KASIM 1997. Kaptan beni yemeğe davet etti. Yemek sonrası geminin barında birşeyler içtik.

13 KASIM 1997. Kaptan çok kibar... Zannedersem benden hoşlanıyor da. Bu akşam yemekten sonra disko'da beraber dans ettik. Gecenin sonunda beni kamarasına davet etti. Tabiki gitmedim.

14 KASIM 1997. Kaptan bu gece yine yemeğe davet etti. Yemekten sonra güvertede dolaştık. Israrla beni kamarasına devet ediyor. Eğer onunla kamarasına gitmezsem gemiyi batıracağını söylüyor. Ne yapacağımı bilemiyorum.

15 KASIM 1997. Bugün hayatımın en mutlu günü. Tam 750 yolcunun hayatını kurtardım.

Kullanılmış iç çamaşırı moda

Japonya’da kullanılmış eşya satın almak moda oldu ya, artık bir sürü genç bu modaya uymak için elalemin eskittiği kot pantolonları yüzlerce dolara satın alıyor. Emin olun hiç kullanılmamış marka bir kot alsalar daha az para verecekler. Ama sırf modaya uymak uğruna fazla para harcamayı göze alıyorlar. Şimdiye kadar gençliklerine verip, yaptıklarına pek bir şey demiyordum.

Ama bu sefer pes yani. Adamın biri bir hafta giydiği kirli donunu satılığa çıkartıyor ve don satışa çıktığı ilk gün kapanın elinde kalıyor. Tokyo'da haftalık yayınlanan ilan dergisi YY'nin bu haftaki sayısında gördüğüm ilan karşısında ben bile bir süre düşündüm.

‘‘Calvin Klein don. Sadece bir hafta kullanılmış. Fiyat 2 bin yen. Not pazarlık yapılır Tel: 0474 26 7654’’

Tabii araştırmacı gazeteci olmam dolayısıyla olayı en ince ayrıntısına kadar araştırmam gerekiyordu. Hemen telefona sarıldım. Olayın gerçek şeklini öğrenebilmek için de gazeteci olduğumu gizleyerek, kendime eski don meraklısı bir alıcı süsü verdim. Satıcı ile yaptığımız kısa telefon konuşmasında ben tam,

‘‘Don ne renk.. Nasıl hor kullanıldı mı?.. Nerelerde giydiniz.. Donu giydiğiniz yerlerin herhangi bir özelliği var mı?’’ gibi çok can alıcı soruları sormaya hazırlanıyordum ki, satıcı sabah arayan bir kişiye tüm eski Calvin Klein donlarını sattığını söyleyerek ağzımı kapattı.

Kesinlikle ben de marka don giymeye karar verdim. Artık Tokyo'da kurulan ucuz semt pazarlarından Çin malı don almayacağım. Herkes gibi ipek don giymek benim de hakkım. Hem baksanıza marka donlar ikinci el piyasada çok iyi para getiriyor.

Elçilik adına seks hamamı

Her şey aklıma gelirdi de ‘‘Türkiye Büyükelçiliği’’ adıyla seks hamamı açılacağı hiç aklıma gelmezdi. Japonya'da seks masajlarıyla ünlü hamamların argo isimi Türk Hamamı. Aslında 1984 yılına kadar bu tür işletmeler resmen Türk Hamamı olarak anılıyormuş. Ama, uyanık geçinen japon işletmecilerden birisi lüks hizmet verdiğini göstermek için hamamına ‘‘Toruko Taishikan’’ Türkiye Büyükelçiliği ismini verince işin şekli değişmiş.

Japonlar o tarihlerde de bu tür hamamlara yabancıları almadıkları için böyle bir hamamın varlığından uzun süre haberimiz olmamış. Türkiye'den iş için Tokyo'ya gelen bir işadamının taksiyle Türkiye Büyükelçiliği’ne gitmek istemesiyle olay ortaya çıkmış.

Taksi şoförü yarım ingilizce ile sürekli, ‘‘Beyefendi bu saatte Türkiye Büyükelçiliği’ne gidilmez. Hem belki kapalıdır. Açık olsa bile sabahın bu saatinde iyi hizmet vermezler. Sen en iyisi akşam altıdan sonra git’’ tarzındaki uyarılarına rağmen müşterisinin kararından dönmediğini görünce Türk işadamını istemeyerek de olsa Türkiye Büyükelçiliği adındaki Türk hamamına götürünce iş anlaşılmış.

Tokyo telefon rehberine bile Türkiye Büyükelçiliği adıyla ilan veren uyanık işadamı reklam spotlarında da ‘‘Büyükelçilere layık’’ ibaresini kullanmayı ihmal etmemiş.

Türkiye'nin diplomatik girişimleri sonucu bu tür hamamların resmen Türk Hamamı olarak anılmaları kanunen yasaklanmış. Hamamlardaki Türk kelimesi kaldırılmış. Ama bugün bile seks masajı hizmeti veren bu tür hamaların halk arasındaki isimleri ‘‘Türk hamamı’’ ve japonlar buralara hiçbir yabancıyı almadan tek başlarına yıkanmayı tercih ediyorlar.

<>

Sevgili japon hırsız bey kardeşim. Hırsızlık için girdiğin evi çok beğendin, ev sahibinin de uzunca bir süre geri dönmeyeceğini anlayınca evde bir süre kalmaya karar verdin. Buraya kadar her şey tamam, görünüşte hiçbir acaiplik yok. Ama evde kaldığın süre içinde mobilyalarının yerlerini değiştirip, ufak tefek birşeyler satın alarak eve yeniden dekore etmen biraz acaip. Yani aklına yanlış birşey gelmesin, bunları söylerken birşeyler ima etmek istemiyorum. Ama senki sen Tokyo ve Yokohama bölgesinin en şöhretli oto hırsızı olarak tanınan 27 yaşındaki Minoyuki Sakurai. Oto hırsızlığından geçinemediğini bahane ederek gündüzleri de ek iş olarak Yokohama bölgesindeki evlere hırsızlığa girmeye başladın. Anahtarını posta kutusunda bulup girdiğin bir evde ev sahibinin uzun süre geri dönmeyeceğini anlayınca başkent Tokyo‘daki gece mesaini tamamlayınca Yokohama‘daki eve dönmeye başladın. Evi sanki kendi evi gibi kullanıp bazı dekorasyon değişiklikleri bile yaptın, ama bak sonunda dikkatsizliğinin kurbanı oldun. Evi çok benimseyip kendi evin gibi sürekli televizyonun karşısında uyumayı alışkanlık haline getirdiğin için polise yakalandın. üç aylık bir burs ile yurtdışına giden evsahibi, Yokohama’daki evine döndüğünde seni televizyon karşısında, en çok sevdiği koltuğunda yarı çıplak bir vaziyette uyurken görünce çılgına döndü. Evsahibi seni yarıçıplak görünce biran aldatılmış erkek hissine kapıldı. Ama sonradan bekar olduğu aklına geldi de rahatladı.

Sayın hırsız kardeşim. Senden rica ediyorum. Ben yokken evime girersen eşyaların hiçbirinin yerlerine dokunma. Söz mü?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!