Kol nakli olunca elektro gitar çalacağım

Güncelleme Tarihi:

Kol nakli olunca elektro gitar çalacağım
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2011 00:00

Sağ kolu protez. Beş yaşından bu yana o protezle yaşıyor. Zira doğuştan tek kolu yok. Ama onun eksikliğini hiç hissetmemiş Betül Özen. Şimdi 14 yaşında. Basket oynuyor, piyano çalıyor ve yüzüyor.

Haberin Devamı

Türk Telekom basket takımının as oyuncusu. ‘Türkiye’ye Değer Hikayeler’ projesinin de kahramanı. Bugüne kadar isteyip de yapamadığı tek hayali keman ve elektro gitar çalmak. Ama azimli. “Artık kol nakli yapılıyor. Araştırmaya başladık. Nakil yapılır yapılmaz elektro gitar kursuna yazılacağım” diyor ve engeliyle sızlananlara mottosu felsefik bir sözle sesleniyor: “Zoru başarırım, imkansız biraz zaman alır!”

Önce işaret parmağındaki yara bandı dikkatimi çekiyor. Protez kolda ilk kez bir yara bandı görüyorum. Şaşkınlığımı fark edince açıklama yapıyor: “Eldiven silikon. Basketbol oynarken yırtıldı da, daha fazla yırtılmasın diye yara bandı taktım.” Protez elin tırnaklarındaki pembe ojeyi fark edince de gülümsüyorum. O da gülümsüyor: “Biraz süslüyüm de. Geçen gün okula mavi ojeyle gittim.”
Türk Telekom Spor Kulübü’nün basket takımı oyuncularından Betül Özen’in tam burslu okuduğu Çanakkale Özel İsmail Kaymak Koleji’ndeyiz. 8. sınıfa giden ve SBS’ye (Seviye Belirleme Sınavı) hazırlanan Betül, “Bugün dört sınavım var” diye başlıyor söze ve hedefini açıklıyor: “Kabataş Erkek Lisesi veya Çanakkale Fen Lisesi.” Okul Müdürü Nurullah Kalfaoğlu tamamlıyor, “Bu okullara girebilecek kapasitede bir çocuk Betül.” Betül, aldığı gazla devam ediyor: “Ders çalışsam full çekerim, ona rağmen denemelerde puanım 490’larda.”
Özgüvenli, hedefine odaklı, sevecen, kıpır kıpır, her cümlesinden, her hareketinden hayat fışkıran, saçları fönlü bir genç kız duruyor karşımda. “Saçlarım dalgalı, ben de sevmiyorum dalgalı saçı, genelde fön çektiriyorum” diyor ve ekliyor: “İki sene önce 1 metre 5 santimetreydi saçlarım. Boyum uzamıyor diye kestirdim. Kestirince fark ettim ne kadar ağır olduğunu.” Sonra gözü koluna kayıyor: “İkisi de aynı benim için. Ha protez kolum ha kendi kolum. Gerçi ben hiç eksiklik hissetmedim. Protez olmadan önce de rahatça dışarı çıkıyordum. Ama protez kullanmaya başlayınca artık onsuz dışarı çıkamamaya başladım. Hayatımda bir yeri var. Seviyorum protezimi.”

Haberin Devamı

ANNEMDEN HIZLI DÜĞME İLİKLERİM

Haberin Devamı

Genelde her şeyi sol eliyle yapıyor. Ayakkabı bağlamak, düğme iliklemek çocuk oyuncağı onun için. Hatta, “Ben tek elimle annemden hızlı düğme iliklerim. Devlet okuluna giderken gömlek giyerdim. Annem hızlı olayım derken ilikleyemezdi düğmelerimi. Bıraktırıp ben iliklerdim” diyor gülerek. Ya basketbol, yüzme, piyano, org?
“Önceki okulumda masa tenisi oynuyordum. Hatta takımın kaptanıydım. Masa tenisinde solak olmak avantaj, hele rakibiniz sağ eliyle oynuyorsa. O zaman zor karşılıyor atışlarınızı. Bu okula gelince sıkıldım masa tenisinden. Birgün arkadaşlarımla teneffüste voleybol oynarken öğretmenlerim fark etmiş. Manşet atarken iki elimi de kullanıyorum ama servis ve smaçları sol elimle atıyorum. Okulun voleybol takımı olmadığı için beden eğitimi öğretmenimin desteğiyle basketbol oynamaya başladım. Sonra da takıma girdim. Hatta kaptanlık yaptım. İl ikincisi olduk. Bir süre önce de yüzmeye başladım. Öğretmenim bacaklarımın diğer arkadaşlarıma göre daha güçlü olduğunu söylüyor. Yüzerken protez kolumu pek kullanmıyorum, bacaklarıma ve sol koluma odaklanıyorum. Benim için hiç zor değil. Aklıma koyarsam yapıyorum. Kendimi bildim bileli de müzikle ilgiliyim. İlkokul üçüncü sınıftayken arkadaşlarım melodika çalıyordu. Ben de istedim, aldılar. Notaları öğrenmeye başlayınca org aldık. Bu okula gelince de piyanoya başladım. Piyanoda iki elimi de kullanıyorum ama hata yapabiliyorum. O yüzden genelde tek elle çalıyorum. Önemli olan koordinasyon. İsteyince oluyor.”

Haberin Devamı

METALLİCA İLE TEST ÇÖZÜYOR

Okuldaki iki sınavı arasına sıkıştırdığımız röportaj uzayınca dersanedeki deneme sınavlarını ekiyor Betül, toplanıp eve gidiyoruz. Odasının duvarını ünlü rock ve metal müzik yıldızlarının posterleri süslüyor. Konsolun üzeri makyaj malzemeleriyle dolu, yatağının tam karşısındaki gardrobunun üzeri de bebeklerle. Dolabın kapağına bir yazı yapıştırmış: “Büyük insanların idealleri, sıradan insanların hevesleri vardır. SBS’deki hedefim: 500”. Belli ki her sabah o yazıya uyanıyor. Zira SBS’ye gün sayıyor. Spor da müzik de geri planda bugünlerde, binlerce çocuk gibi her gün test çözüyor.
“Müzikten kopmuş sayılmam. Dinliyorum. Özellikle rock ve metal. Metal müzik normalde insanın başını ağrıtır ama ben onu dinleyerek test çözüyorum. Arkadaşlarım yavaş müzikler dinlerken sıkılırdım. Uykumu getirir, bayıcı gelirdi. Belki de hareketi sevdiğim için dinliyorum bunları. Metallica, Nirvana, Pink Floyd, Scorpions, Duman.... Bu müziklere annemler de alıştı artık. Geçen sene Çanakkale’ye Duman gelmişti. Konsere onları da götürdüm. Geçen hafta da Gripin geldi. İzlemeye yine ailece gittik. Bazen babam, ‘Metal dinleme, dikkatin dağılır’ diyor. O zaman da, çalmayı çok sevdiğim Mozart 9. Senfoni’yle test çözüyorum. Rahatlatıyor beni. Sesim güzel değil maalesef, şarkı söylemiyorum, mırıldanıyorum sadece.”
Betül, yapmak isteyip de yapamadığı tek şeyi ise iç geçirerek anlatıyor: “Aslında keman çalmak istedim; olmadı. Orga başladım. Şimdi hedefim elektro gitar çalmak. Ailem tıptaki gelişmeleri yakından takip ediyor. Birkaç ay önce Akdeniz Üniversitesi’nde ilk kol nakli yapıldı. O günün sabahında karar verdik. Yazın Akdeniz Üniversitesi’ne biz de gideceğiz. Doku örneği alınacak. Kol nakli yapıldığı an doğru elektro gitar kursuna...”
Ardından en sinir olduğu şeyi açıklıyor; dünyaya küsen engelliler: “Engel yok hayatta aslında. Engel sadece işinizi yavaşlatıyor, zorlaştırmıyor. Gözümüzü korkutuyor ama istersek çok kolay aşabiliriz. Ne demişler; zoru başarırım, imkansız biraz zaman alır.”

Haberin Devamı

SEN YAPAMAZSIN DEMEDİK HİÇ

Betül, Suat-Gülşen Özen çiftinin tek çocuğu. Betül kendini dışlanmış hissetmesin diye ikinci çocuk düşünmemiş aile, Betül de kardeş istemeyince çocuk defterini kapatmışlar. Ev hanımı anne anlatıyor:
“Görücü usulüyle evlendik, akraba değiliz. Betül’e hamileyken ultrasona da girdim ama herhalde doktorum hamileliğimi sonlandırırım diye söylemedi. Doğumdaki şoku anlatmak mümkün değil. Sağ kolunun dirseğinden aşağısı yoktu. Ama çok geçmeden barıştık o duyguyla. Betül beş yaşındayken de eşimin tayini İstanbul’a çıkmıştı, orada protez taktırdık. İlk zamanlar sık sık çıkarırdı. Kendi haline bıraktık, hiç zorlamadık. Evde de hiç bu eksikliği hissettirmedik. Sen yapamazsın ben yapayım, demedik hiç. İsterse yardım ettik. Belki de bu yüzden özgüveni çabuk gelişti. Okul başlayınca arkadaşlarından tepki alınca başladık anlatmaya. Bunun bir eksiklik olmadığını ve her an herkesin başına gelebileceğini... Ergenlikte sıkıntı yaşarız, içine kapanır diye korkuyordum. Allah’a şükür korktuğumuz başımıza gelmedi. Hiç psikolojik destek almadım, Betül için de gerek görmedim.”
Memur baba Suat Özen anlatıyor:
“Sevgi bölünür, Betül’e gereken ilgiyi gösteremeyiz diye ikinci çocuk istemedik. Zaten o da kardeşle geçinecek bir tip değil. Biraz kaprisli ve inatçı ama çok azimli. Kızım yapabilirsin, dedik hep. Bir tek keman çalmak istediğinde, zorlanabilirsin dedim, ikna ettik orga döndü. Küçüklüğünden beri uyku problemi var, yatmayı sevmiyor pek. Bir gün uyuyoruz, sabaha karşı dört gibi içerden tıkırtılar geliyor. Önce hırsız girdi sandık. Salona bir girdim. Betül çekyata uzanmış, yanında çerezi. Şirinler’in çıkmasını bekliyor. Zamanla işi yok Betül’ün. Engelli çocuğu olan aileler çocuklarını özgür bıraksınlar. Yapamaz duygusuna girmesinler. Bir de yapamayacakları şeylerin sözünü vermesinler. Her şeyi tüm gerçekliğiyle anlatsınlar.”

Haberin Devamı

BİR FARK YARATSAK YETER, TÜRKİYE’YE DEĞER

Türk Telekom’un bu sloganla yürüttüğü sosyal sorumluluk projesi dokuz gencin hayatında yepyeni kapılar açtı. Bu gençlerin hayat öyküleri ‘Türkiye’ye Değer Hikayeler’ adlı bir belgeselde toplandı. Belgesel, Türk Telekom okullarında eğitim gören Uğur Fidan ve Daham Özgel ile Türk Telekom spor kulüplerinde spor kariyerlerini oluşturan ve çoğu milli takım sporcusu Büşra Varol, Hülya Yılancı, Işıl Gençtürk, Güner Yalçın, Furkan Kızılkaya, Betül Özen ve Türk Telekom internet evi kullanıcısı Naime Durak’ın da hayatına zoom yapıyor. 76 Türk Telekom okulunda halen 30 bin çocuk eğitim alıyor. 967 internet evi ücretsiz internet erişimi sunuyor. Türk Telekom adını taşıyan 41 amatör spor kulübünde 20’yi aşkın spor dalında hizmet sunuluyor. Son 10 yılda bu kulüplerden 28 bin sporcu yetişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!