Kimi tatlıdan kimi balıktan vazgeçemiyor

Güncelleme Tarihi:

Kimi tatlıdan kimi balıktan vazgeçemiyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2006 00:00

Her yıl ramazan ayı yaklaştığında, uzmanlar oruç tutacaklar için iftar ve sahur yemeklerinde dikkat edilmesi gereken noktaları sıralar. Sağlıklı bir ramazan geçirmek için bunlara dikkat etmek gerekir ama bir de insanların yıllar içinde edindikleri alışkanlıkları vardır.

Kimi tüm uyarılara rağmen iftarda ağırdan almayı beceremez, kimi sahura kalkmak yerine yiyip yatar. Bu hafta ünlü isimlere iftar ve sahur alışkanlıklarını sorduk. Görünüşe göre herkes evde, ailesi ve dostlarıyla olmayı tercih etse de, davetlere hayır diyemiyor.

PROF. DR. ZEKERİYA BEYAZ

Keşke evde iftar yapabilsem

Bir davet olmadıkça iftarımı evde yaparım. Evde çocuklarımla, ailemle birlikte olmayı tercih ederim. Bu sofralara arkadaşlarımı, ahbaplarımı çağırırım. Ancak çoğu zaman dışarıya davet ediliyorum. Ramazanda faaliyetlerimiz yoğun oluyor. Kendi keyfimce değil, duruma göre hareket ediyorum. Toplu iftarlar hoş oluyor. Bütünleşme, dayanışma yapılıyor. Aylarca, yıllarca görmediğimiz dostlarla biraraya geliyoruz. Ben şahsen iftarı öyle Avrupalılar gibi saatlere uyarak yapma becerisine sahip değilim. Yemeği farkında olmadan hızla bitiriyorum. İftar sofrasında tatlı her şeyin üstünde geliyor. Güllacı da severim. Ramazanın en güzel yemeği pidedir. Sıcak sıcak yenilmeye doyulmaz. Çorba da güzel olur. Sahura az kalkarım. Mümkün olduğu kadar geç yatarım ve yemeği yiyip sahura kalkmam.

ADNAN ŞENSES

Kırma zeytin ve eşimin buğday çorbası

Ramazanda hiçbir şeyi eksik etmem. En sevdiğim çorba, eşimin yaptığıdır. Buğday çorbasının içine nohut, bir parça tavuk göğsü koyar. Ramazanın vazgeçilmezi benim için hurma, peynir ve zeytindir. Yeşilimsi kırma zeytine meraklıyım ve çok severim, soframda mutlaka bulunur. Hindi salamı, pastırma, sucuk, dil peyniri, bir de katı yumurta soframın olmazsa olmazları. Tatlı olarak eşim diyet tatlı yapar. Ev baklavası çok güzeldir. İftarda daha çok eşimi, dostumu yanımda görmek isterim. Ancak, bu ay birçok kişi ve kuruluş bizi iftara çağırır. Oralara giderim. Yine de orucumu evde açmayı seviyorum. Sahura mutlaka kalkarım. Burada yediğim yemekler de hafiftir, ağır bir şey yemem. Bir iki galeta, diyet reçeli, 3-4 zeytin ve mutlaka eşimin yaptığı buğdaylı çorbayı içer, niyet eder yatarım.

AHMET ÖZHAN

İftar telaşı çok hoşuma gidiyor

Benim en çok arzu ettiğim şey ailemle birlikte olmaktır. Kendi masamda, mütevazı şartlarım içinde iftarımı açmaktır. Ancak, bunu çok az yapabiliyorum. Mesleğim nedeniyle sürekli bir yerlerde olmak zorundayım. Bu ay çok yoğun ve sosyal olduğumuz bir ay. Evde sadece bir iki kez iftar yapabildim. Ancak, oruç olma hali beni çok mutlu ediyor, huzur içinde oluyorum. İftara 45 dakika kala mutfakta hazırlık telaşı beni çok heyecanlandırır. Bunu yaşamak çok hoşuma gidiyor. Yani iftardan çok, süreci zevkli. Ağır yemek, özel yemek peşinde olmam. İftarda çorba, kahvaltılık kafidir. Ramazan haricinde pek yenmeyen, bu ayda rağbet gören pastırma, güllaç bir an eksik olsa dünya yıkılmış gibi olur. İftardan sonra teravih namazı kılarım. Sahurda komposto, hoşaf türünde bir içecek, iki dilim börek, makarna, kahvaltılıklarda arzu ettiğim birkaç şey yerim.

İZZET YILDIZHAN

Soframda mutlaka çay olur

Ya şirket arkadaşlarıyla ya evimde, annemle iftarımı yaparım. Çok fazla yemem. Yeşil mercimek çorbası ve kahvaltılıkla iftarımı açarım. Çay mutlaka soframda olur. Tatlı olarak Diyarbakır burma kadayıfı tercih ederim. Saat 20.00-21.00 gibi balık ve meyve yerim. Daha sonra sahura kalkar, bir su içer yatarım. Bu ay benim için dinlenme ayıdır. Kendi içime dönük yaşarım. Dışarıya fazla çıkmam, davetlere katılmam.

HAKKI BULUT

Yemeği hızla yerim

Ramazanda en çok güveç yemeğini severim. Eşimin yaptığı güvecin tadına doyulmaz. Adana’dayken yakın komşularla iftar yapardık. Ancak İstanbul’a yerleşince, komşuluk ilişkilerinin olmadığını gördüm. Yapayalnız kalıyor insan. Arkadaşlar dostlar yok. Çoluk çocuğumuzla iftar yaparız. Güveç ve balık masamda sık sık olur. Çabuk konuşmalarım, hareketlerim, yemek yemeye de yansır. Yemeği de aynı hızla yerim. Eşimin yaptığı fıstıklı baklava ve kabak tatlısı iftar sofrasının en güzel sonudur. İftarın ardından müzikle uğraşmaya başlarım. Gece 02.00’ye doğru uyurum. Yemek yerim, bir daha sahura kalkmam. Sabah da saat 08.00’de ayağa kalkarım. Sonra belediyelerin, kurumların fakir-fukaralar için verdiği ücretsiz konserlere giderim. Çünkü, ramazan ve bütün bayramlar insanlar arasında sevgiyi çoğaltan, yücelten duygudur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!