Ulan İstanbul neden bu kadar sevildi?
Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz yıl 'yaz sezonu dizisi' diye başlayıp bütün bir yıla damga vurmuştu 'Güneşi Beklerken.' Üstelik oyuncuların çoğu da tanınmamış, genç yeteneklerden oluşuyordu. Bu yazın en güzel dizisi de kesinlikle Ulan İstanbul.
Normalde çok fazla reklamı yapılan şeyler bana itici geldiğinden izleyemem. Zaten genellikle de hayal kırıklığı yaşatır. Ama bu dizi öyle olmadı. Yayınlanmadan önce çok uzun süre reklamı yapılmasına karşı "Ay ben televizyon izlemiyorum Game of Thrones'cuyum" diyen tayfa bile izliyor diziyi. Peki bu diziyi bu kadar sevdiren, popüler yapan şeyler neler. Bunun bana göre 3 nedeni var.
- Öncelikle ilk madde dizinin tam da bir yaz dizisine uygun olarak kafa yormaması. Evet Aşk-ı Memnu'ya da bayılıyorduk, Muhteşem Yüzyıl'a da. Ama sürekli entrika, hep bir bilinmezlik, gerim gerim geriyor insanları. Yazın cıvıltısına ters düşüyor gerilim. O yüzden de bu dizi kesinlikle insanları ekran başına çekiyor.
- İkincisi yayın günü. Çalışan nüfus eskiye nazaran çok çok fazla olduğundan tüm yaz boyunca öyle tatil yapanlar pek yok artık. Yaz günü pazartesi sendromuna da en iyi gelen şey kuşkusuz komedi ve kafa yormayan diziler. Bu yüzden günün çok doğru seçildiğini düşünüyorum.
- Üçüncüsü ise samimi olması. Mesela Zihni Göktay'ın hemen her mahallede olan "pencere yanı komşusu" tipi. Site yaşantısı birçoğumuza bu modeli unuttursa da hala mahallelerde, tüm yazı balkonda geçirip geleni geçeni seyreden teyze, amca modeli var. Bahçelievler'de otururken "Samiye Hanım Teyze" vardı mesela ve ben her yaramazlık yaptığımda iğneci tehditi kendisinden gelirdi. İşte Zihni Göktay'ın karakteri de tam olarak bu.
DİZİNİN YILDIZI MAŞUKA
Demet Gül'ün canlandırdığı Maşuka karakteri bence Yalan Dünya'nın Zerrin'i gibi... O kadar tatlı ve rolünün hakkını o kadar güzel veriyor ki inanılmaz sevildiğini düşünüyorum. Kandemir'e olan aşkı, komik çıkışları ve harika şivesi beğeni topladı. 20'li yaşları geçmiş ama "bunca zamandır neredeydi" acaba diye düşündürten birisi. Karaktere hakkını fazlasıyla veriyor. Ayrıca abartılı tepkilerine rağmen komik olacağım derken absürt olmuyor. Maşuka'nın sahnelerini iple çekiyorum.
Muhteşem Yüzyıl İHTİŞAMI
Aynı ihtişam Aşk-ı Memnu'da da vardı. Sanırım bu yüzden yıllardır gündüz kuşağında her gün yayınlanmaya ve de izlenmeye devam ediyor. Belki daha fazlası Muhteşem Yüzyıl'da da var. Yıllar sonra bile o müthiş prodüksiyon, kostümler, takılar
her biri çok önemli oyuncular, ışık, ses ve hepimizi cazibesi altına alan saray hayatı. Show TV hafta içi her akşam 22:00'de Muhteşem Yüzyıl'ı ilk bölümlerinden itibaren tekrar yayınlamaya başladı. Yaz aylarında akşam kuşağı için Muhteşem Yüzyıl çok iyi bir seçenek bence. Tek sorun başlangıç saati çok iyi olsa da bitiş saatinin geç olması. Hiçbir zaman sonunu getiremiyorum. Benim gibi diziyi izlemiş olanlar için sorun değil belki ama sonradan başlayanlar elbette ki vardır. Onlar için bitiremeyecekleri bir diziye başlamak anlamsız geliyordur. Buna bir formül bulunabilse iyi olur diye düşünüyorum...
