Nuri Bilge Ceylan’ın babası olmak
Güncelleme Tarihi:
Hüzünlü, düşünceli ve belki biraz da yorgun... Nuri Bilge Ceylan fotoğraflarındaki öznenin izleyicide bıraktığı ilk izlenim aşağı yukarı böyle... Altın Palmiye’li yönetmen daha önce filmlerinde başrol verdiği babasını bu kez fotoğraflarının merkezine alıyor. Dirimart Nişantaşı’nda açılan ‘Babamın Dünyası’ sergisini 5 Mart’a kadar görebilirsiniz.
Son filmi ‘Kış Uykusu’yla 67’nci Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alan yönetmen Nuri Bilge Ceylan, lise yıllarında başladığı fotoğraf çalışmalarına, üniversiteden sonra10 yıl kadar ara vermiş, ‘İklimler’ (2006) filminin mekân arayışları sırasında, Türkiye’yi dolaşırken tekrar başlamıştı. Ceylan, bugün film çalışmalarıyla fotoğrafçılığı bir arada yürütüyor. Şimdilerde; bir Anadolu kasabasında geçen ‘Ahlat Ağacı’ filminin çekimleriyle meşgul olan yönetmenin fotoğraf sergisi ‘Babamın Dünyası’, Dirimart Nişantaşı’nda açıldı.
Ceylan, sergideki fotoğraflarında babası Mehmet Emin Ceylan’ı merkeze alıyor. Yoğun duygu barındıran ve izleyiciyi, zaman üzerine düşünmeye çağıran bu büyük boy portreler, yönetmenin filmlerinde işlediği motifleri taşıyor. Sakin ritmiyle bilinen Ceylan filmlerini anımsatır şekilde bu portrelere uzun uzun bakmaktan kendinizi alamıyor, her bir portrenin önünde epey zaman geçiriyorsunuz. Sanki hayatın sırrını çözmüş ve bunun sıkıntısıyla da hüzünlenmiş bu yaşlı adam, izleyiciyi huzur ve huzursuzluk ikileminde bırakıyor.
Yönetmen, babasını daha önce de ‘Koza’ (1995), ‘Kasaba’ (1997) ve ‘Mayıs Sıkıntısı’ (1999) filmlerinde başrolde oynatmış, profesyonel bir oyuncu olmayan baba Ceylan’ın performansı çok beğenilmişti. 2012’de vefat eden Mehmet Emin Ceylan’ın portrelerinden oluşan serginin açılışı da büyük ilgi gördü. Sergi mekanının önümüzdeki günlerde de Nuri Bilge Ceylan’ın dilini sevenlerce dolup taşacağına hiç
şüphe yok.
Dirimart Nişantaşı: Abdi İpekçi Cad. Arman Palas No: 7 D: 4 Nişantaşı/İstanbul, (0212) 291 34 34
İlk defa sergilenen
büyük boyutlu eserler
Çağdaş sanatın en önemli temsilcilerinden, ‘op art’ akımının kurucusu Victor Vasarely’nin (1906-1997) 50’den fazla resim, heykel, afiş, mimari tasarım ve duvar halısı çalışmalarından oluşan retrospektif sergisi, 30 Mart’a kadar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde görülebilir. Türkiye’ye Arkas Holding’in girişimiyle getirilen serginin küratörü sanatçının torunu ve aynı zamanda Vasarely Vakfı’nın direktörü olan Pierre Vasarely. Serginin en önemli özelliği; Arkas Koleksiyonu’nda bulunan, 13 adet büyük boyutlu çalışmanın ilk defa sergileniyor olması. Serginin İstanbul’dan sonraki durağı; İzmir.
RESS 1985
Boğazkesen Cad. Defterdar Yokuşu No: 2 Tophane/İstanbul, (0212) 293 46 48
Gözün ve hafızanın fotoğrafla sınavı
Ömer Orhun’un üç yıllık çalışmalarından oluşan ‘zamandı, yer edindi’ fotoğraf sergisi 18 Şubat’a kadar Millî Reasürans Sanat Galerisi’nde görülebilir. Şair Birhan Keskin, sergi kitabının giriş yazısında şöyle diyor: “Ömer Orhun bize bilindik fotoğraflar sunmuyor, fotoğrafı kullanarak belirli imgelerle zamana dair bir şey söylüyor. Orhun’un bütünlük arayışı bazen bir anıyı, bir odayı, bir geceyi hatırlamaya çalışırken bazen de harflerinde tökezlediğimiz bir kekemelik gibi kendini kuruyor. Gözün ve hafızanın fotoğraf ile sınavı bu. Gözün imkânı sonsuz gibi görünse de öyle değil. Kaydeden hafızanın sınırı da öyle. Saklayabildiği, hatırlayabildiği kadarıyla var.”
Maçka Cad. No: 35 Teşvikiye/İstanbul, (212) 230 19 76
Harup’un
birinci yıldönümü
Son 15 yıldaki LGBTİ hareketinin kültür-sanat alanındaki çalışmalarına yakından bakan ‘Gezinti’, 19 Şubat’a kadar Harup Yeldeğirmeni’nde görülebilir. Sergi; altı sanatçıyı -Toprak Bek, Leman Sevda Darıcıoğlu, Hüseyin Rüstemoğlu, Ceren Saner, Sema Semih ve Seçkin Tercan- bir araya getiriyor. Harup, bu sergiyle birinci yılını kutluyor.
Leman Sevda Darıcıoğlu’nun ‘Üzerinde Konuşmadan’ isimli eseri.
Rasimpaşa Mah. Ortaç Sk. No:12, Kadıköy/İstanbul