Aşkta mükemmel başarısızlık: Kafka ve kadınları

Güncelleme Tarihi:

Aşkta mükemmel başarısızlık: Kafka ve kadınları
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2015 01:06

Bu devirde aşk meselelerinin içinden çıkılmaz bir hale geldiğini düşünüyorsanız, bir de Kafka'nın 1900'lü yıllarda yaşadıklarına bakın. 4 kez nişanlanıp mutlu sona erişemeyen Alman yazarın hayatı, bitip tükenmeyen aşk oyunlarıyla dolu.

Haberin Devamı

Bugüne kadar yazarların öyle tutkulu aşk hikayelerini okuduk ki, "Kafka'nın bunlardan ne farkı var?" diye düşünebilirsiniz. Ahmet Haşim'in hayali sevgililerinden, Balzac'ın Madam Hanska'sına... Peyami Safa'yı kendine bağlamak için felçli rolü yapan karısından, Çehov'un çaçeron kadınlarına... Türlü çeşit aşk masallarına bir yerinden kulak kabartmışsınızdır mutlaka. Kafka ise bu hikayelerden bir yönüyle ayrılıyor: Birincisi; yukarıdaki çekici erkeklerin tersine, Kafka kendini 'çirkin' ve 'sıradan' bulan bir adam. Upuzun boyuna 60 kilo ancak çeken bedeni, ölümüne yakın 40'lı kilolara kadar düşüyor. Kulakları kepçe, gözleri bir cehennem alevi gibi kapkara, cayır cayır yanıyor. Kadınlara sunabileceği tek çekiciliği, 'kalemi'. Ve bunu öyle profesyonelce kullanıyor ki, aşkın kıyısından köşesinden geçmese bile, karşısındaki kadına delicesine vurgun olduğunu inandırıyor. "Aşkından ölecek" diyorsunuz, "Vicdansız kadın, bir ses ver!" diye yutkunuyorsunuz... Ama bir yandan da biliyorsunuz: Bir sonraki mektubunda belki de Kafka kendine gelecek ve aslında o kadar da aşık olmadığını fark ederek evlenmekten vazgeçecek...

Haberin Devamı

Aşkta mükemmel başarısızlık: Kafka ve kadınları

'Edebi Nişanlı Kafka', bugüne kadar bildiğimiz 'karanlık Kafka'nın dışında, yazarın ayrıca 'duygusal bir kazanova' olduğunu gösteren bir çalışma. Hayatı boyunca birçok kadına yazdığı yüzlerce mektubun ipuçlarını takip eden yazar Jacqueline Raoul-Duval, günümüzün en etkili yazarının özel hayatı ve tutkularını ortaya koyuyor.

BİR İLİŞKİYİ SÜRDÜRME TAKTİĞİ OLARAK 'MEKTUPLAŞMA'

Aşkta mükemmel başarısızlık: Kafka ve kadınları

Kafka'nın radarına giren ilk kadın Felice Bauer... Yazar onu 'sade' ve 'hiçbir özelliği olmayan biri' olarak tanımlasa da, bu düşünceleri heyecanlı, hırslı, duygusal mektuplar yazmasına engel olamıyor. Sanki yazdıkça aşık oluyor, hatta belki de yazdığı cümlelere aşık oluyor... Her gün (evet, her gün), hatta bazen günde birkaç kez mektup yazıyor Felice'e. Ama bir tren mesafesinde olan sevgilisiyle çok nadir yüz yüze görüşüyor. Bazen buluşmaları erteliyor, bazen vazgeçiyor, bazen ise hiç yanaşmıyor. Bir ilişkiyi sürdürme taktiği olarak 'mektuplaşma', Kafka'nın favorisi.... Son derece dramatik, heyecan verici ve romantik cümleler, "Sen benim bir parçamsın"lar havada uçuşurken, Felice de Kafka'ya tutuluyor. İki kere nişanlanıyor, iki kere ayrılıyorlar. Bu tuhaf ilişki tam beş yıl sürüyor.

Haberin Devamı

İKİNCİ KURBAN: JULIE

Aşkta mükemmel başarısızlık: Kafka ve kadınları

İkinci nişandan sonra Felice ile ilişkisini tamamen bitiren Kafka, bir hastanede tanıştığı Julie ile sevgili oluyor. Julie'nin nişanlısı henüz ölmüş, Kafka da Felice'den yeni ayrılmış. İkisi de yeni bir ilişkiye başlayıp bir an önce başlarını bağlamak derdindeler. Ama elbette Kafka yine emin değildir. Yıllar içinde birçok kez evlilik konusunda fikrini değiştirir. O ve Julie evlenmeye o kadar yaklaşırlar ki, yaşayacakları bir ev bulup kontrat bile imzalarlar. Bu sırada Kafka fiziksel olarak güçsüz düşer ve evlenmekten yine vazgeçer. Nişanlarını ertelerler ama ilişkilerini yine de bir süre devam ettirirler.

Haberin Devamı

ÜÇÜNCÜ KURBAN: MILENA
(BU SEFER SERT KAYAYA ÇARPTIK)

Aşkta mükemmel başarısızlık: Kafka ve kadınları

Kafka hala Julie ile birlikteyken, bu kez çevirmen bir kadınla tanışır. Gazeteci Milena Jesenská: Entelektüel, güzel ve kendisini sürekli aldatan bir adamla evli olan genç bir kadın... 20'li yaşlarında olmasına rağmen 'olaylı geçmişi ve skandallarıyla' şehirde ün salmış. Uyuşturucu bağımlılığı, yaşadığı aşk maceraları herkesçe biliniyor. Birçok yabancı dil konuşabilen Milena, gazeteci kimliğinin yanında çevirmenlik de yapıyor. Franz Kafka'nın kitaplarını Çek diline tercüme etmek istiyor. Bu vesileyle kendisini kafede görünce gidip tanışıyor.

Haberin Devamı

Kafka ise artık 37 yaşında olgun bir genç adam. Eski çevikliğinden eser kalmamış. Bir sürü hastalık atlatmış, şimdiden saçlarına ak düşmüş, merdivenleri çıkarken soluğu kesilmeye başlamış, Julie ile ilişkisi de onu çok yormuş.

Kafedeki kısa sohbetlerinden sonra ikili mektuplaşmaya başlıyor. Mektupların hızı ve sayısı (bazen günde 5 mektup, birçok da telgraf) gittikçe artıyor. "Bu mektuplaşmalarımız çok saçma... Bana bunu açıklayın Profesör Milena" diyen Kafka'ya cevap çok net geliyor: "Gel, beni kollarına al. Seni seviyorum."

Milena ve Kafka ilk özel buluşmalarını Viyana'da gerçekleştiriyor ve harika bir dört gün geçiriyorlar. Ancak unutmayalım: Milena evli. Kafka ise hala Julie ile nişanlı... Yine de bu durum başlarda sorun yaratmıyor gibi görünüyor. Çok sonraları Kafka, Julie ile ilişkisini bitirip, Milena'ya "Sen benim tek sevdiğimsin" yazarak sevgilisine 'boşanma meselesini' gündeme almasını ima ediyor. Bu sefer de işler beklediği gibi yürümüyor. Milena kocasından boşanmıyor. Kafka o güne kadar yazdığı defterler dolusu günlüğünü Milena'ya hediye ederek, bu umutsuz ilişkiyi bitiriyor. Buradaki en önemli nokta; Milena'nın, Kafka yaşarken günlüğünü okuyabilen tek kişi olması... Belki de hayatı boyunca sevdiği tek kadın olması... İlk kez reddedildiği için mi? Muhtemelen.

Haberin Devamı

ÖLÜM DÖŞEĞİNDE YENİ BİR KADIN: DORA

Aşkta mükemmel başarısızlık: Kafka ve kadınları

Aradan bir ay geçtikten sonra Kafka bu kez Dora Diamant isimli, Milena'dan daha genç bir kadınla tanışıyor. Dora cesur, tutkulu, zeki ve Yahudilik üzerine çalışmalar yapan genç bir kadın. Dora ve Kafka bir ev tutup, vahim bir yoksulluk içinde, beraber yaşamaya başlıyorlar. Bu kez evlilik gündemde değil çünkü daha ciddi sorunları var! Yahudilik, II. Dünya Savaşı ve yoksulluk... Kimseye görünmeden, sessiz sedasız, kaçak göçek sürüp giden bu hayatın içinde, bir türlü ısınamayan buz gibi bir evde Kafka son günlerini geçiriyor. Zaten ara ara nüfuz eden hastalığı artık doruk noktasına çıkıyor. Yaklaşık bir sene sonra da hayatını kaybediyor.

EDEBİ BİR KAZANOVA

Aşkta mükemmel başarısızlık: Kafka ve kadınları
'Ebedi Nişanlı Kafka', yazarın 'bir aşık olarak' yeni bir portresini koyuyor ortaya. Gerçekleri umursamayan, en tutkulu paragraflarını ilişkisi bittiğinde yazabilen bir Kafka var karşımızda. Bu mektuplardan tarihi bir gerçeklik yaratan Raoul-Duval, titiz bir çalışma çıkarmış ortaya. Okurları Kafka'nın mektuplarında söyledikleriyle yaptıkları arasındaki ikileme şaşıracak, kendilerine yeni bir çıkış yolu bulmaya çalışacaklar. Ancak Felice, Milena ve Dora'nın yazdığı mektupların günümüze kalmadığını unutmayın. Onların ne düşündüğünü, ne yazdığını asla bilemeyeceğiz...

'Ebedi Nişanlı Kafka'
Jacqueline Raoul-Duval
Can Yayınları
208 sayfa
17 TL.

 

 

 

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME!