Aşk’ın mülteci hali

Güncelleme Tarihi:

Aşk’ın mülteci hali
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2015 10:56

Destek Yayınları’ndan çıkan ‘Soraya’, Suriye’deki savaştan kaçıp Türkiye’deki mülteci kampına sığındığında şiddet, taciz, tecavüze maruz kalan ve tek kurtuluşu kendisinden 30 yaş büyük evli bir adamla evlenmekte bulan bir kadının hikâyesini anlatıyor. Gazeteci yazar Meltem Yılmaz’la gerçek bir hayat öyküsünden yola çıkan kitabını konuştuk.

Haberin Devamı

Romanda hikâyesini anlattığınız Soraya gerçek bir kişi sanırım. Nerede nasıl karşılaştınız onunla?

- Soraya 20 yaşında, akıllı ve güzel bir kadın. Suriye’deki savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan yüzbinlerce genç kadından yalnızca bir tanesi. Onu farklı kılansa, Türkiye’de yaşadığı trajedi, yani satıldığı adama âşık olması ve sonrasında yaşadığı hayal kırıklığı… Ben Soraya ile Suriyeli mültecilere ilişkin bir yazı dizisi hazırlarken, Adana’daki mülteci kampında tanıştım. Hikâyesi beni çok derinden etkiledi, her ne kadar benim savaş deneyimim olmasa da, Soraya’nın bir kadın olarak yaşadıklarını iliklerime kadar hissettim.

Soraya’nın hikâyesini yazmaya nasıl karar verdiniz?

Haberin Devamı

-Soraya’nın hikayesini dinleyip de duyarsız kalacak bir insan tanımıyorum ben. Savaştan kaçıp Türkiye’de sığındığı kampta şiddet, taciz ve tecavüz gibi pek çok olay karşısında tek çıkış yolunu kendinden 30 yaş büyük, evli bir adamla evlenmekte bulmuş genç bir kadının hikâyesine duyarsız kalmak mümkün mü? Bunun için gazeteci olmak da gerekmiyor, bence herhangi bir insan da Soraya’da hayata ve kendine dair bir şeyler bulacaktır.

Aşk’ın mülteci hali

Büyük bir insanlık trajedisini bir aşk hikâyesi çerçevesinde anlatmayı seçmeniz neden?

- Çünkü aşk, gerçekten de tüm savaşlardan daha yıkıcı bence… Ben Soraya’yı dinlerken anladım ki, bir kadın için asıl savaş, aşkıyla mücadele etmek zorunda kaldığı yerde başlıyor. Yani bir kadın sığınmacı da olsa, kimliksiz, kimsesiz de olsa, hatta bir ‘hiç’ de olsa, aşkı en dolu dolu haliyle yaşayabiliyor. “Aşkın mülteci hali” diyorum ben Soraya için, mülteci ve -belki de bu yüzden- en şiddetli hali.

Romanda Apaydın mülteci kampının Özgür Suriye Ordusu’na ve ailelerine ayrıldığı, Türkiye’de eğitim verilerek silah depolandığı iddiaları yer almış. Bunların gerçeklik payı nedir?

Haberin Devamı

- Apaydın Mülteci Kampı’nda ÖSO militanlarının eğitildiğine dair iddialar ilk günden beri siyasetçiler tarafından da dillendiriliyor, gazeteciler tarafından da haberleştiriliyor. Ancak kitapta geçen her şeyin gerçek hayatta birebir karşılığı olduğunu iddia etmek her şeyden önce romanın doğasına aykırı olur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!