Bunlar güzel günleri, daha beter olucak her şey!

Teoman’ın yeni albümünden ‘Serseri’yi dinleyebildik erkence. “Bunlar güzel günlerimiz, daha beter olucak her şey...” diye başlıyor şarkıya Teoman, her zamankinden farklı bir tonla. “Müziği bıraktım” demişti ya, belki başka biri sanalım istiyordur. Ama mümkün mü, Teoman aynı Teoman; o çok sevdiği (şarkının resmi klibi de kondu YouTube’a) siyah beyazların içinde, dağıla dağıla, sesini titrete titrete söylüyor şarkısını: “Bunlar güzel günlerimiz, daha beter olucak her şey... Serseri doğdum, serseri ölücem.” Evet, evet, aynen böyle; olacak değil olucak, öleceğim değil ölücem. Niye mi dersiniz? Genç kuşağa, hatta çocuklara daha şirin görünmek, “Yok canım, yaşlı filan değilmiş, bizdenmiş/bizim gibiymiş” dedirtmek.

Ayrıntıların toplamı bütünün tam kendisidir ama yine de bütüne bakarsak eğer; ‘Serseri’, Teoman’ın daha evvel defalarca söylediği şarkılardan herhangi biri gibi. Ne daha iyi, ne daha kötü.
Klip de öyle. Vasat. Siyah beyaz olmak, bir klibin eline, banko ‘sinema gibi’ payesini tutuşturmuyor artık. Teoman gitarını konuşturuyorken, bir tarafta da iki genç kız saç/baş savuruyor, dans ediyor. Neden? Ne demiş oluyorsunuz? Bu görüntülerin üzerine yerleştirilebilecek onlarca başka Teoman şarkısı bulunabilir ve sırıtmadan dönüp durabilirler birlikte. Bu mudur bir şarkının klibinden anladığınız? Her şarkıya uyabilecek görüntüler mi?
Bu hali/bu tarzıyla seveni çoktu ama köprülerin altından akanlar artık ırmaklar nehirler doldurur seviyede. Bu nedenle işi zor. Pistte dans eden kızların işi ise daha da zor; yeni bir ‘Atları da Vururlar’ tuzağına düşmüş gibiler.

Serseri/ Teoman /Avrupa Müzik (Beş üzerinden bir yıldız)
iTunes ön satış: 9.99 TL

BU ZAMANDA BU KADAR RENKLİ ALBÜM
No. 2/Volga Tamöz/Poll Production (Beş üzerinden üç yıldız)

Müzisyenlerin, DJ’lerin kendi isimleriyle albüm yapmaları, dışarda epeyce yaygın bir işti. ‘DJ dediğin, dinlenilmez, seyredilir’ diye özetleyebileceğimiz bir atmosfere girilmişti ve çeşitli isimlere yapılan remix’lerin tek albümde toplanması ile mahcup bir şekilde uç veren bu eğilim, zaman içinde ciddi büyüklükte bütçeli prodüksiyonlarla, başını aldı gitti.
Bu dalga -her zamanki ve her şeyde olduğu gibi- biraz geç yansıdı bize. Yapımcılarımız, önlerine alışılmadık bir proje geldiğinde şaşar kalırlar ve bu şaşkınlıklarıyla da işi görmezden gelerek baş ederler.
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mezunu Volga Tamöz, 90’ların başı ile birlikte pop müziğimizde başlayan hareketlenmenin, bir patlamaya dönüşmesine katkısı olan isimlerden.
İlk albümü ‘Tam 90’dan’dı ve artık ‘patlama’ olarak anılagelen zamanların kimi gerçekten iyi, kimisi ise ‘sade su’ şarkılarına yeni ve dinamik kılıklar biçmişti. Sonra bir-iki single yaptı ve şimdi de ‘No. 2’.
Yeni albümün öne çıkan ismi, 2000’lerin de yıldızı Hande Yener. Kendisi, aksine gayret göstermesine, kendi ayaklarına kurşun sıkmalara doyamamasına rağmen, Yener 2000’li yılların en heyecan verici seslerinden. Tamöz’ün albümünde (biri Berksan ile birlikte ve biri de daha önce yayımlanmış ‘Biri Var’ın yeni bir mix’i olmak üzere) dört şarkısı var ve dördü de heyecan verici. Zaten ‘Sebastian’ hit oldu bile ya da olmak üzere.
Memleketin gelmiş geçmiş en iyi yorumcusu Nükhet Duru (‘Aşk Eğil Önümde’), 90’lı kuşağın en farklı yorumcularından İzel (‘Unutmuşum’), albümün başını çeken diğer isimler. Atiye, Keremcem, Emre Altuğ ve Berksan gibi genç ya da genç takılan başkaları da var.
Rahat rahat (hem de boydan boya) dinlenebilir, çaldığı bar ve kulüplerde akışına karışılabilir, bazı şarkılarıyla aşkın önünde eğilinir ya da aşka boyun eğdirilir bir albüm. Bu zamanda bu kadar renkli ve işe yarar albüm pek çıkmıyor.

Dersimiz ergenlik
Bir Tanecik Aşkım/Gülçin Ergül/Arpej ( Beş üzerinden iki yıldız)
D&R fiyatı: 11.99 TL

Batacağı belli olan Hepsi’yi ilk terkedendi Gülçin Ergül. Çocuklar için, çocuk şarkılarından hallice şarkılar söyleyerek çocukların kalbinde taht kurmuş Hepsi, bir zaman sonra, bu tür grupların başına hep geldiği gibi gümbür/gümbür çökmüş ve dağılmıştı. Ergül’ün (zorlama bir tabir ama başka çare yok) maxi single’ında 3 şarkı, 1 remix ve 3 karaoke versiyon mevcut. Çocuklardan çok, ergenlik belasını ardında bırakma mücadelesi verenlerin üzerine oynanmış bu sefer ama günümüz fabrikasyon popuna kıyasla (İskender Paydaş, Çağrı Sertel ile Temel Zümrüt’ün katkıları nedeniyle), nispeten daha derli toplu bir şeyler de mevcut.

Günümüzün başa açtığı bir bela
Kaç Kere/İdo Tatlıses/Deriko Müzik (Beş üzerinden iki yıldız)
D&R fiyatı: 7.99 TL

İdo Tatlıses şarkıcılıkta ısrarlı. Single çıkarıp duruyor arka arkaya. Kendisine seçtiği yol da babasından farklı gibi duruyor ama değil; sadece tür farkı, biri halis arabesk, öteki disko-arabesk. Bu disko-arabesk de günümüzün başımıza açtığı bir bela; alt yapı/düzenleme nefes nefese Batının tarlalarında koşturuyorken, vokal ezik/ezik, yıkık/yıkık Anadolu’nun ovalarında dolaşıp duruyor. Müzikte -şimdilik- moda bu; ve bu olacaksa/olmak zorundaysa, İdo’nun yaptıkları gibi olsun/varsın. Benzerlerinden -bir parça- daha derli/toplu, en azından. Ama keşke kapaktan ayağına geçirdiği kıpkırmızı ayakkabılar, vitrinden alınıp da giyilmiş gibi YEPYENİ olmasalardı.

NOT DEFTERİ

*Sahnelerine Julio Iglesias geliyor memleketimin; bu akşam Ülker Sports Arena’da.
*Babaların babası Pentagram bu akşam, Jolly Joker Ankara’dan geçecek.
*Hakan Vreskala 19 Mart’ta Jolly Joker’de, yeni albümü ‘Duyuyor musun’u tanıtacak.
*Canımız/ciğerimiz Moğollar, 19 Mart’ta Sabancı Gösteri Merkezi’nde.
*Aklımızda olsun; popüler dijital müzik platformu Spotify’da, artık Türkçe müzik de bulunuyor.