Erkekler aslında küçük küçük çocuklar

Güncelleme Tarihi:

Erkekler aslında küçük küçük çocuklar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2015 01:22

Elinden genelde sıradışı ve fantastik işler çıkıyor ama bu sefer durum farklı. Onur Ünlü yarın akşam Kanal D’de başlayacak dizisi ‘Beş Kardeş’te bizi aynı evde yaşayan beş erkeğin sıcak ve samimi dünyasına sokuyor.

Haberin Devamı

Her işinizin bir derdi var. ‘Beş Kardeş’inki ne?

- Hikâye, birlikte yaşama fikri etrafında dönüyor. Aynı mahallede yaşayıp bir yandan birbirlerine benzerken, bir yandan hiç benzemeyen insanlar... Biz çocukken, farklı farklı bir sürü insan bir arada yaşıyorduk. Bu, olmayacak bir şey değil. Yaşarız!

Artık beceremiyor muyuz?

- Becerdiğimiz de beceremediğimiz de oluyor.

İşlerinizde genelde belirli isimler rol alıyor: Melisa Sözen, Serkan Keskin... Senaryoyu onları hayal ederek mi yazıyorsunuz?

- Yönetmenlik, takım kurmak gibi. Hangi mevkide hangi oyuncunun iyi oynayacağını bilirsiniz. Bu işte de bildiğim ve emin olduğum oyuncularla çalıştım.

Hikâyeniz beş erkekle, yani testosteron yüklü bir evde geçiyor... Böyle bir evde neler yaşanır?

- Biz iki kardeştik. Beş erkekle aynı evde neler olur bilmiyorum, sadece akıl yürütüyorum. Öğrencilik yıllarımdan kalan gözlemlerimden faydalanıyorum.

Erkeklik meselesi üstüne sözünüz ne?

- Erkeklerin aslında küçük küçük çocuklar olduğunu söylüyoruz. Bu beş kardeşin beşi de bence çocuk gibi. Erkekler de biraz öyle değil mi?

Haberin Devamı

Erkekler aslında küçük küçük çocuklar


NİHAL YALÇIN: Kesin öyle.

Neden erkeklere bu çocuk yaftasını yapıştırıyorsunuz?

NİHAL YALÇIN: Çünkü kadın, hayat içinde olgunlaşmak zorunda kalıyor. Çocuk kalmak gibi bir şansı yok.

MELİSA SÖZEN: Beş kardeşe baktığımızda gerçekten sadece boyları uzun, iri yarı çocuklar görüyoruz.

Erkekler aslında küçük küçük çocuklar


Beş erkekli, kadınsız bir erkek egemen dünya nasıl olur?

NİHAL YALÇIN: Kadın olmazsa beceriksizleşiyorlar.

ONUR ÜNLÜ: Hiç kadınsız olur mu? Erkeklerin kadınlar olmadan hiçbir halta yaramayacakları fikri üzerinden hareket ediyoruz.

Daha önceki hikâyelerinizde olduğu gibi, bunda da kardeşlerden biri yine imam...

- Henüz görmediğiniz başka hikâyelerimde de imamlar var. İmamlar neden var bilmiyorum. Çok ince tasarlayarak yaptığım bir şey değil. Bu işi yazarken de bir ev içinden, dünyaya her taraftan bakacak, bir şey olsun istedim.

Film ve dizilerinizde kullandığınız fantastik öğeler sizin imzanız gibi. Bu dizide de fantastik öğeler var mı?

- Serkan Keskin’le konuşurken bu sefer fantastik hiçbir şey olmasın istedik. Çünkü o işlerden çok yaptık. Bir süre sonra tekrara düşme tehlikesi var. Sıkılıyorsun da...

‘Beşinci Boyut’, ‘Beş Şehir’, şimdi de ‘Beş Kardeş’... Nedir bu beş takıntısı?

- Denk geldi diyelim.

Haberin Devamı

Erkekler aslında küçük küçük çocuklar

Başarılı, iyi insan gibi klişeleri bir yana bırakırsak, Onur Ünlü’yü nasıl anlatırsınız?

ONUR ÜNLÜ: Bilmem, bana şişman derler herhalde.

MELİSA SÖZEN:
Onun üçüncü gözü var. Karakterin gitmesi gereken yeri bana göstereceğinden eminim. Bu yüzden onunla çalışmak çok güven verici.

NİHAL YALÇIN:
Rahat. Çalışırken çok rahat ediyorum.

Erkekler aslında küçük küçük çocuklar


Kardeşlik sizin için ne ifade ediyor?

MELİSA SÖZEN: Benden üç yaş küçük bir erkek kardeşim var. Yurtdışında okuyor. Bir seneyi geçti burnumda tütüyor.

NİHAL YALÇIN: Ben dizideki gibi gerçekten beş kardeşli bir ailede büyüdüm. Dört kız bir de en küçüğümüz erkek.

Erkek bulana kadar denemişler mi?

NİHAL YALÇIN: Öyle olmadığını iddia ediyorlar ama bence öyle.

Çok kardeşle büyümenin avantajları neler?

NİHAL YALÇIN: Kalabalık zordu. Ama yaş ilerledikçe ne kadar kıymetli olduğunu anlıyorsun. Sonsuzca güvenip sırtını yaslayacağın insanların olduğunu bilmek çok güzel.

Erkek ağırlıklı bir sette çalışmak zor mu?

NİHAL YALÇIN: Hayır tam aksine set ortamı o kadar sıcak ki karşımdakinin gözlerine bakarak oynuyorum. Bazen oyuncular bakıyor gibi yapıyor ama aslında kendiyle ilgileniyor. Burada garip biçimde herkes sahnenin akışını birbirine bırakıp oynuyor.

Haberin Devamı

BUZLAYAN UTANSIN

Reytinglerin belirsizlikleri senaryolarınızı ne kadar etkiliyor?

- Reytingleri tabii önemsiyoruz. Ama kendimi baskı altında hissetmiyorum. Birinci nedeni, ben bu işin ‘tutacağından’ eminim. İkincisi yapımcısından oyuncularına ‘tutmazsa’ kimse kendini perişan etmez.

En son sinema filminiz ‘İtirazım Var’ +18 aldı. Bir önceki diziniz siyasi gelişmeler yüzünden yayından kaldırıldı. Ülkenin içinde bulunduğu durumun işlerinize etkisi ne?

- Hiçbir şekilde etkilemiyor. Ben neye inanıyorsam onu yapıyorum. 40 yaşında koca adamım ve ne yaptığımı biliyorum.

Ekranda içki kadehlerinin buzlanmasına, dekoltenin bile sorun yaratması gibi sansürlere ne diyorsunuz?

- “Hocam onu buzlayacaklar” diyorlar. “O benim problemim değil. Bundan ben utanacak değilim” diyorum. Kim buzluyorsa o utansın.

Kendinize otosansür uyguluyor musunuz?

- Asla. Zaten uygulamamışım ki bundan önceki işimiz yasak yemiş.

Haberin Devamı

BİR BAŞKA KADIN GÖRDÜĞÜM AN KAÇARIM

Erkekler aslında küçük küçük çocuklar


Karakterlerinize gelirsek....

NİHAL YALÇIN: ‘Sait’in eski sevgilisi ‘Fahriye’yi Melisa Sözen oynuyor. Ben de ‘Sait’e âşık ‘Canan’ı canlandırıyorum.

MELİSA SÖZEN: ‘Fahriye’ cazgır, aklına estiğini yapan bir kadın. Aklına koyduğundan da vazgeçmiyor.

ONUR ÜNLÜ: Normalde bir esas oğlan vardır. Biri onu sever ama esas oğlan diğerini sever... Bu sefer durum farklı. İki baskın kadın karakter var.

Bir erkek için savaşa giren diğer kadın olduğunuz oldu mu hiç?

NİHAL YALÇIN: Başka kadın gördüğüm an kaçarım.

Türkiye’de kadın komedyen olmak zor mu?

NİHAL YALÇIN: Bizim ülkemizde kime ‘komedyen’ dendiğini anlamıyorum. Ama erkekler kadar güçlü kadın komedyenler var.

Peki kadınların öne çıkamamasının sebebi ne?

NİHAL YALÇIN: Kadınlar kendilerini güldüren erkeği severler ama güleceğimiz kadından çok hoşlanmıyoruz. Çünkü kadın dediğin usturuplu olmak zorunda.

Bu, hevesinizi kırıyor mu?

NİHAL YALÇIN:
Hiiiç!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!