Kendimi Can'a çok yakın hissediyorum

Güncelleme Tarihi:

Kendimi Cana çok yakın hissediyorum
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2013 01:25

“Ne kadar zengin olursa olsun, kimse aşkı satın alamaz” sözü ne kadar doğru? Kanal D’nin yeni dizisi “A.Ş.K.” işte bu soruya yanıt arıyor. Yapımını Gold Film, yapımcılığını Faruk Turgut, yönetmenliğini Ömür Atay’ın üstlendiği dizinin Can’ı Kaan Urgancıoğlu, daha senaryoyu okur okumaz bu hikayeye vurulduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

* Yeni diziniz hayırlı olsun Kaan Bey... Ekibe dahil olma sürecinden bahseder misiniz biraz?

- Teşekkür ederim. Projenin kendisi çok hoşuma gitti, o yüzden beni ikna için özel bir çaba sarf etmeleri gerekmedi. Senaryoyu okudum, hoşuma gitti, merak uyandırdı. “Ben varım” dedim. Hâlâ her yeni bölüm senaryosunu aynı merakla bekliyorum.

* “Evet” dedirten sadece hikaye miydi?


- Hayır tabii ki... Çok iyi bir yapımcımız, bildiğim ve birlikte çalışmayı çok istediğim bir yönetmenimiz var. Oyuncu kadrosu da aynı şekilde çok sağlam...

* Okur okumaz “tamam” dedirten o senaryonun sizi en çok etkileyen yanı neydi?

- Öngörülemez oluşu...

* Nasıl yani?

- Genelde okuduğumuz senaryolarda belirli bir matematik vardır; yani karakterlerin nerede nasıl davranacağı, nasıl tepkiler vereceği bellidir... Ayrıca karaktarler “iyi” ve “kötü” olmak üzere kesin çizgilerle ayrılmıştır. Bu senaryoda ise o durum yok. Karakterlerin tepkileri önceden kestirilemiyor, bu da çok daha keyifli bir akış sağlıyor.

UKALALIK BİR KARAKTER ÖZELLİĞİ SAYILAMAZ

* “A.Ş.K.”ın nasıl bir hikayesi var?


- Ben hikayeyi anlatmayayım hiç, çünkü objektif olamayabilirim. Sonuçta hikayenin içindeki karakterlerden biriyim, benim bakış açım izleyiciden çok farklıdır muhtemelen...

* Ya canlandırdığınız Can karakteri?

- Açıkçası onu da anlatmak istemem. Benim dışarıdan bakmak istemeyeceğim bir durum.

* Neden?

- Çünkü kendimi ona çok yakın hissediyorum. Kaan olarak onu bu hikayenin içinde ben koruyorum, ben seslendiriyorum. O yüzden de hikayeye dışarıdan bakamıyorum.

* Can, zengin bir ailenin tek oğlu... Şımarık, ukala bir genç midir, en azından ondan bansetseniz.

- (Gülüyor) Bence ukala değil. Dışarıdan farklı görülebilir belki ama bence gayet olduğu gibi bir çocuk. Duruma göre hepimiz ukala olabiliriz zaten, yani ukalalık bir karakter özelliği sayılamaz.

EKİPTEKİLER BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN PARÇALAR GİBİ

* Sette durum nasıl? Ekibin elektriği tuttu mu, herkes halinden memnun mu?


- Kesinlikle... Sanki birbirini tamamlayan parçalar gibiyiz, ben öyle hissediyorum. Oyuncu kadrosu çok doğru kurulmuş. Açıkçası ben çok keyif alıyorum o sette bulunmaktan.

* Dizide Nebahat Çehre gibi önemli bir isimle çalışıyorsunuz. Annenizi canlandırıyor... Onunla birlikte kamera karşısına geçmek nasıl?

- Nebahat Hanım muhteşem bir kadın, çok da pozitif. Karşısındaki oyuncuya çok yardımcı oluyor. Onu görmek, o pozitif bakışı hissetmek hepimizi motive ediyor.

Haberin Devamı

CAN AİLE KURMA ÖZLEMİ ÇEKİYOR

Haberin Devamı

* Eski Türk filmleri tadında bir aşk hikayesi var sanırım bu dizide...

- Aşk çok evrensel bir kavram. Aynı zamanda işlenmesi en seksi konu; edebiyatta da, şiir de, sinemada da, resimde de bu durum değişmiyor. Bizim yaptığımız işteki işlenme biçimi hangi kategoriye girer ya da kategorize edilebilir mi onu bilmiyorum ama... Can’dan bahsedecek olursak; kadınlara kolay ulaşabilen, onlar tarafından beğenilen ve merak edilen biri. Kendi derinliğinde ise aile kurma özlemi çekiyor. Karşısına çıkacak dişli bir kadın onu zorlayacaktır.

* O karakterde Kaan’dan bir şeyler buldunuz mu?

- Herkes herkeste kendinden bir şeyler bulur. Zaten Can’da kendimden bir şey bulamayacak olsaydım, herhalde bu rolü bana vermezlerdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!