Kedinizin içindeki avcıyı uyarın

Güncelleme Tarihi:

Kedinizin içindeki avcıyı uyarın
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 1998 00:00

Haberin Devamı

Yaşamını yemek tabağı ile yatağı arasında geçiren bir kedi, zaman içinde can sıkıntısından ve aşırı kilolardan patlama aşamasına gelir. Şişko kedinizi zarif bir avcıya dönüştürmek için günde 15 dakikanızı ayırın.

Kıpırdayan her cisme tepki gösterdiği, her hareketinizi oyuna çevirdiği günler geride kaldı. Artık siz de eskisi gibi onunla oynamıyorsunuz.

Tehlikelerden korumak için sokağa çıkartmıyorsunuz.

Kedinizin yaşamı iyicene monotonlaştı. Uyku süreleri arttı.

Mama kabıyla yatağı arasına sıkışan bir yaşam biçimi vücudunu deforme etmeye başladı. Kasları yumuşadı. Hareketleri hantallaştı.

Giderek kilo alan kediniz, zaman içinde sağlığını etkileyecek şişkoluk sınırına gelip dayandı.

Kedinizin içindeki avcıyı uyandırmanın tam zamanı.

O eski oyun günlerine yeniden dönmeniz tahmininizden çok kolay olacak. Birazcık sabır, birkaç oyuncak, her gün ona ayıracağınız 15 dakika aranızdaki bağları kuvvetlendirecek.

Asabi bir kediye sahipseniz, öfkesini oyuna yöneltip onu yumuşatmanız hiç de imkansız değil.

Kedi nüfusu fazla olan evlerde, oyun ve egzersizler, sık sık birbiriyle dalaşan kediler arasındaki kavgalara son verecek.

Kediniz hızla kilo kaybetmeye başlayacak.

Kas yapısı güçlenecek.

Kürkü güzelleşecek.

Daha düzenli yemek yiyecek.

Günlük temizliğini daha iyi bir şekilde yapacak.

Kısacası, doğal yaşam ortamından koparılıp eve kapatılan kedi, oyunlar ve egzersizlerle uyanan avcı ruhu sayesinde normale dönecek.

Mama kabına bile üşengeç adımlarla giden şişko kedinizi öyle şıp diye harekete geçirebileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yılların tembelliği üzerine çökmüş kedicik, gözünün önünde salladığınız oyuncağa miskin miskin bakıp, yeniden uykuya dalabilir.

Kedinizin dikkatini çekebilmek için, onun bir avcı, elinizdeki oyuncağın ise bir av olduğunu kabul edin. Dikkatini çekebilecek kadar uzak köşelerde, mesela yatağına yakın bir dolabın yanından, sopanın ya da ipin ucuna bağlanmış oyuncağı av gibi hareket ettirin. O tepki gösterdikçe, avını yavaş yavaş tırmanacağı, atlayacağı mekanlara, masanın üzerine, koltuğun arkalığına taşıyın. Püsküllü oyuncağının peşinden koşarken yaptığı sıçrama ve uzanmalar, zaman içinde kedinizde müthiş bir etki yaratacak.

İmkanınız varsa ona, birden fazla yükseltisi olan kedi evi alın. Kedi evinin katlarına tırmanmak, ip ya da halı kaplanmış bölümlerinde tırnaklarını bilemek, omuz ve sırt kaslarını güçlendirecektir.

Karton kutuları yan yana getirip, aralarında tüneller oluşturarak, kediniz için bir antreman sahası hazırlayabilirsiniz.

Bu seanslar sırasında ping pong toplarını sakın unutmayın. Hızlı seken ping pong topları, kediniz için bulunmaz bir av olacak. Topların peşinden koşarken, kediniz çoktan yitirmeye başladığı hız ve dengesine yeniden kavuşacak.

Sevme, öldür Cezası yok

Bülent OVACIK

Durum fena halde moral bozucu.

Sokak hayvanlarını acımasızca katledenlere ceza yok.

Hayvan Hakları Yasası'nın Meclis'te takılıp kalmasını protesto eden bir avuç hayvansever 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.

Kendileri için bir şey istemiyorlar.

Tek dilekleri, hayvanların katledilmesine dur diyecek yasanın meclisten çıkması.

Bu yüzden, bir pazar günü evlerinde oturup keyif çatmak yerine sokağa çıktılar.

Tam 5 yıl hapisleri isteniyor.

İşe bakın.

Öldürmenin cezası yok.

Sevmenin cezası ağır.

Gel de, korkmadan hayvan sev.

BİR SUÇ DUYURUSU

Hayvanseverlerin morali bozuk ama ümidi kırık değil.

Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği üyeleri, Beykoz Belediyesi'nin Gülsu Evleri ve çevresinde 21 köpeği zehirlediği iddiasıyla Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundular.

İkinci suç duyurusu kapıda.

İstanbul İl Hıfzıssıhha Meclisi'nin, itlafcı belediyelere yargı yolunu açan kararı uyarınca, ikinci suç duyurusunu da İstanbul Valiliği'ne yapacaklar.

Gelişmelerin takipçisiyiz.

Köpek kataloğu

Köpek sahibi olmak isteyen bir baba-oğul bana gelip, ‘‘Köpek satın almak istiyoruz. Bakabilyeceğimiz bir katalog var mı?’’ diye sordular. Daha önceleri de benzeri sorularla karşılaştığımdan, tereddütsüz, bir kataloğu önlerine koydum. Şaşırıp kaldılar. 400'e yakın köpekle karşılaşınca, bazıları hakkında bilgi alsalar da, sonunda ‘‘Siz ne tavsiye edersiniz’’ teklifinde bulundular.

Köpeğin bir canlı olduğunu asla unutmayın. Tıpkı evlilikte olduğu gibi, hayatı paylaştığınız bir canlıyı mutlaka tanımaya çalışın. Daha doğrusu, kendinizi doğru tarif edin ve böyle biriyle birlikte olmaya tahammül edecek köpeği seçin. Bu seçimde, önce fiziki çevreyi tanımlayın. Yüksek bir apartmanda mı, bahçeli bir evde mi yoksa işyerinde mi köpekle beraber olacaksınız? Apartmanda bakacaksanız, bütün gün beraber olabilecek misiniz? Yoksa çalışıyor musunuz? Yalnız mısınız, yoksa kalabalık bir aileniz mi var? Benzeri soruların ardından, uzman size uygun bir köpek bulabilir. Ama ille de ben falanca köpeği istiyorum diyorsanız, o zaman sürprizlere göğüs germek size düşer. Bence bu olayı tartışarak çözün ve öğrenme IQ'su yüksek köpeklere yönelin.

Bir problem de koruma köpekleri konusunda yaşarım. Bir beyefendi, koruma köpeğini getirir, 'Buna eğitim verin' der. Kendisine, önce itaat eğitimi vereceğimizi, 18 aylık olunca da koruma eğitimi için getirmesini söyleriz. Ancak itaat eğitimi sırasında köpekte ısırma, havlama ve dikkat kesilme yoksa, koruma eğitimi alamayacağını söyleriz. Doğal olarak köpek sahibi şok olur. ‘‘Koruma köpeği falanca ülkeden özel geldi’’ gibi ciddi laflar etse de gerçek değişmez. Belki daha önce de yazdım. Ne istediğinizi bileceksiniz. Öyle falanca hediye etti, gelirken Rusya'dan aldımla olmaz. İyi bir koruma köpeğinde ne özellikler olmalı, nasıl seçilmeli? Bunları bilmiyorsanız bir bilene soracaksınız.

İyi bir koruma köpeği daha yavruyken seçilmeli. Cesur, kararlı, ciddi olmalıdır. Test yapılıp ısırma ısrarına bakılmalı, havlayarak haber verme yetisi, bir de çevrede olup bitenlere dikkati gözlenmelidir. Böyle bir yavruyu almak da yetmez. Çok ciddi, kuralına uygun yetiştirilip, beşinci aydan sonra itaat eğitimine başlanmalıdır. Bu eğitim sırasında da hep koruma eğitimine geçilecek gibi hazırlıklar da yapılmalıdır. Unutmayın, koruma köpeği özeldir.

Cihan ÖZYAĞMUR / Köpek Eğitmeni

Kedi psikoloğu

Judi ve Türk adında iki kedisi bulunan John C. Wright, bir kedi psikoloğu. Georgia Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde ders veren, ABD'nin en ünlü hayvan davranış uzmanı John C. Wright Türkçe’ye de çevrilen Kedi Psikolojisi adlı kitabında, karşılarına çıkan sorunların üstesinden gelebilmeleri için kedi sahiplerine çok önemli ipuçları veriyor. Güncel Yayıncılık tarafından piyasaya sunulan Kedi Psikolojisi, her kedicinin kitaplığında mutlaka bulunmalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!