Kediler örgütleniyor…

Güncelleme Tarihi:

Kediler örgütleniyor…
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2005 18:00

HAYVANLAR ALEMİ (14) - Sevgili Serdar, Türkiye’de Hayvan Hakları Yasası’nın bir türlü meclis gündemine getirilmemesine karşın, hayvanlara karşı insanlık dışı uygulamalara ilişkin haberlerin giderek gazetelerde geniş şekilde yer alması iyi bir gelişmeydi. Bu gelişme kedileri cesaretlendiriyordu. (Sezai BAYAR)

Sitedeki hayvansavarlara karşı “önlem” kongresi düzenleyen kediler, bu kez örgütlenmenin gereği üzerinde durdular.

Masume, gerektiğinde yasanın çıkması için toplu gösteri yapabileceklerini ancak bunun için örgütlenmenin şart olduğunu söyleyince toplantıya katılanlar yüksek sesle miyavladılar. Bu onay anlamına geliyordu.

Örgütlenmenin, partileşme yerine dernek kurarak hayata geçirilmesi oylandı. Çoğunluk dernek kurmadan yanaydı. Ön sağ patilerini havaya kaldırarak bu öneriyi de onayladılar.

Daha sonra derneğe isim verme konusunda tartışma açıldı.

Kimileri, dernek adında “hayvan” kelimesinin geçmemesini öneriyordu. Gerçi kendilerine hayvandan daha ağır yakıştırmalar yapılıyordu. Bunun önüne geçmek zamana bağlıydı.

Ama insan olmadıkları da bir gerçekti. Kimilerine göre hayvanlık kötü bir şey değildi. Kimliklerini değiştirmeye gerek yoktu. Nasıl gelmişlerse öyle olacaklardı. Kendileri gibi yani.

Masume “Bizim hayvanlığımız, insanların birbirlerine karşı yaptıkları hayvanca davranışlar yanında masum kalır. Üstelik insanlar kötülemek amacıyla birbirlerine ‘hayvan’ diyorlar. Desinler. Bundan alınmanın anlamı yok. İnsanlar da demek ki bizim neslimizi alt kimlik olarak içlerine sindiriyorlar. Onun için derneğin adı “Kedi-Der” olabilir. Derneklerimiz yurt çapında çoğalır ve örgütümüz genişlerse ilerde federasyon, sonra da konfederasyon kurabiliriz” diyordu taşın üstünde.

Kediler dernek adına itiraz ettiler. En çok tepki beyaz renkli kedilerden geldi nedense.

Komşu siteden gelen sarmanlardan isimsiz olanı elini kaldırıp söz istedi ve “Sadece kedileri değil, tüm hayvanları çatısı altında toplayacak bir dernek adı bulalım. Kedi-Der sadece kedilerle sınırlı bir isim. Oysa biz tüm hayvanları birleştirmek istemeliyiz. Bizi savunan ailenin evindeki su kaplumbağası Necati derneğimize neden üye olmasın. Komşumuz Fatoş’un Papi adlı köpeği neden çatımızın altına alınmasın?” deyince dernek için değişik isimler ortaya atıldı.

Sonunda Tüm Hayvanları Koruma Derneği, yani Tüm-Hay-Kor-Der adı oylamaya konuldu. Tüm kediler üç kere uzun uzun mırnavvv sesi çıkararak derneğin adını onayladılar.

Tüm-Hay-Kor-Der’in geçici başkanlığına Masume seçildi. İlk kongreye kadar Masume derneğin tüzüğünü hazırlamakta görevlendirildi. Bu da oya sunuldu.Bu öneriye bir kısmı kuyruk salladı. Yani kuyruk sallamak “çekimserim” anlamına geliyordu. Ama öneri çoğunlukla ve mırnavvv sesleri arasında kabul edildi.

Kediler kongresine katılanlar daha sonra başarılarını kutlamak için ön patilerini karşılıklı olarak “çaak-çaaaak” ladılar. Bunu da 12 Dev adamın basket maçlarını TV’den gizlice izlerken öğrenmişlerdi.

Masume yatağından gerinerek uyandı. Gördüğü rüyadaki olaylar karşısında mutlu görünüyordu. En azından “jenosit” yani toplu etnik katliam, ya da tek tek öldürülmelere karşı örgütlenmeyi başarmışlardı. Sıra bugüne kadar kaybolan, ya da öldürülen iki komşu yabancı kedinin başına gelenlerin ne olduğuna gelmişti.

Acaba bu ölümlerde “derin devlet’in parmağı var mıydı? Faili meçhul cinayetlerin ardında “derin devlet’in bazı adamlarının olduğu iddiaları yıllardır gündemde tazeliğini koruyordu. Zaten siteye yeni gelen bazı kiracıların tutum ve davranışları, sık sık araba değiştirmeleri, siteye girişte araçlarını hızlı kullanmaları, hatta “karasuratlı” adamın araçlarını kedilerin üzerine üzerine sürdüğü biliniyordu.

Ama kim ve kimler olabilirdi.Belki de Masume, “Acaba bizi koruyan aile bireyleri kaybolan iki yavru ile ilgili olarak kimlerden kuşkanıyorlardı” diye düşündü. Masume bunları kafasında tarttıktan ve tahlilden geçirdikten sonra yavrularına doğru yürümeye başladı.

Zıplayarak yürümesi görülmeğe değerdi. Hele o kuyruğunu çalımlı şekilde sallaması yok muydu. İşte bu, “ben çok mutlu bir güne başlıyorum” anlamına geliyordu.

Yavruları da Masume’yi zıplayarak karşıladılar.

Sevgiler,

Sezai

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!