Karga ile Tilki

‘Sana göre film yok bu aralar’ diye sinemaya gitmek isteyen çocuğunuzu atlatmaya çalışıyorsanız, bu bahanenizi elinizden alıyorum. Çünkü, ikincisi düzenlenmekte olan Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali bu cuma başlıyor.Bir hafta sürecek festival sırasında, sinemanın ‘abc’si olan ve animasyon sinemasının başlangıcı sayılan Tomatrop, çizgi film düzeneği Flibbuk ve hareket eden resim makinası Zoetrop, değişik anlatımlarla çocuklara tanıtılacak. Bu, hiç kuşkusuz çocuklar kadar ailelerin de ilgisini çekecektir.20 ülkeden gelen 60’ın üzerindeki çocuk filmine gelince. Hepsi de çocukların yaşlarına uygun olarak sınıflandırıldı. Yurtdışından gruplara ayrılmış olarak gelen filmler, Türkiye’de de pedagog ve sinemacılardan oluşan 6 kişilik bir ekip tarafından tekrardan değerlendirildi. Bileti alıp, çocuğunuzun yaşına uygun olmayan bir filmle karşılaşmanız gibi bir şey söz konusu değil yani. Festival programını gişelerden ya da www.iicff.com adresinden elde edebilirsiniz. Tavsiye derseniz, 2-5 yaş arasına meşhur peynir kapmaca öyküsünü farklı bir dille anlatan Karga İle Tilki, 6-8 yaşa cezalandırılan bir çocuğun hikayesini konu alan Koca Burunlu Ufaklık, 9-12 arasına 5 farklı ülkenin otantik müzik aletlerini tanıtan Müziği Seviyorum, 13 ve üzerine ise bir yol hikayesi olan Avustralya’ya Yolculuk filmlerini önerebilirim. Ama tabii bunların dışında çocukların hoşuna gidecek pek çok farklı film izleyebilirsiniz bir hafta boyunca. Festivalin en cezbedici özelliklerinden biri çocuklara en beğendikleri filmi seçme hakkı tanıyor olması. Böylelikle çocuklar kendileri için düzenlenen bu festivali daha da sahiplenecekler. Ayrıca katılan her çocuğa bir de teşekkür sertifikası verilecek. Festival filmlerinin adresi Peugeot CineCity Etiler, Bonus Premium CineCity Trio Kozyatağı, CineCity Olivium Zeytinburnu ve Peugeot CineCity Yeşilköy sinemaları...Beyaz perdeden inciler...‘Büyük güç büyük sorumluluk getirir.’ (Örümcek Adam-Spider Man, Yön: Sam Raimi, 2004)Depp, civciv ezecek miBlack Sabbath’ın sahnede çivili ayakkabılarıyla civciv ezdiği günden beri nefretle andığım sansasyonel solisti Ozzy Osbourne’un hayatı beyazpereye aktarılmayı bekliyor. Osbourne ailesinin günlük yaşamından kesitler sunan bol küfürlü televizyon şovu Osbournes, MTV’nin en popüler programlarından biri olmuş ve reyting rekorları kırmıştı. Osbourne ve familyası bu şovun popülaritesinin tadına doyamamış olacak ki benzer bir başarıyı sinemada da yakalamak istiyor. Ozzy Osbourne’un en az onun kadar ilginç eşi Sharon, eski heavy metal yıldızı, ‘baba’ kimliğini öne çıkaran yeni televizyon komiği, ‘Kahrolası Karanlıklar Prensi’ni beyazperdede ünlü aktör Johnny Depp’in canlandırması konusundaki ısrarlarını sürdürmekte. O kadar ki, kendisine gelen bu teklifi ‘bakarız’ diyerek geçiştiren Depp’in, sonunda Sharon’ın ısrarlarına dayanamayıp Ozzy Osbourne olarak kamera karşısına geçeceği söyleniyor.Depp, Osbourne olur mu, olmaz mı, çok da önemli değil. Benim bu projede asıl merak ettiğim konu, yarasa yiyen, civciv ezen, burnuna kokain borusuyla karınca çeken Ozzy Osbourne’un bu yönlerinin beyazperdeye ne ölçüde aktarılacağı.Yönetmenin öfkesiSon filmi ağır eleştiriler alan ünlü Fransız yönetmen Claude Lelouch (And Now Ladies and Gentlemen), basına olan tepkisini ilginç bir şekilde gösterdi. Yönetmenin öfkesinden yararlananlar ise Fransız sinemaseverler oldu. Lelouch’un, Genre Humain adlı üçlemesinin ilk bölümü olan Les Parisiens, bu ayın başlarında Deauville American Film Festivali’nde Fransız eleştirmenlerin beğenisini kazanmıştı. Ne var ki geçtiğimiz hafta Fransız basınından çatlak sesler gelmeye başladı. Le Monde, film için ‘hazmedilmesi zor’ yorumunu yaparken, Liberation filmin hatalı olduğunu iddia etti. Bu ağır eleştirilere çok bozulan Lelouch ise tepkisini ilginç bir karar alarak gösterdi. Basının taraflı davrandığını düşünen usta yönetmen, halkın kimsenin etkisinde kalmadan, ‘kendi’ kararını verebilmesi için, filmin gösterime girdiği 400 salonda izleyenlerden para alınmayacağını açıkladı. Ne dersiniz, ‘hazmetmesi zor’ olan film, bedava izleyenlerin midesine oturur mu acaba?Bunu biliyor muydunuz?San Sebastian Film Festivali’nin Genç Yönetmenler bölümünde Türkiye’yi, Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filmi ile Ahmet Uluçay temsil ediyor.