Kardeşimle aramızda tatlı bir rekabet var

* Öncelikle; “Çalıkuşu”na nasıl dahil oldunuz?
- Hikâyeye geç dahil olmama rağmen başından beri işin içindeyim aslında. Dizi için audition’lar (seçmeler) başladığı dönemde, değişik karakterler için görüşme yapmıştık. Sonra beni Kristiyan Valez karakterine uygun gördüler. Okuma provalarına da, tanışma kahvaltısına da gittim. Diziye dahil olacağım günü sabırsızlıkla bekliyordum. Nihayet o gün geldi.

* O zaman diziyi başından beri takip ediyorsunuz...
- Evet, başladığı günden bu yana takip ediyor, bir yandan da kendi kendime “Ben ne zaman gireceğim” diye söylenip duruyordum.

* Kristiyan Valez’in hikâyesini öğrenebilir miyiz?
- Zengin, şımarık ve küstah bir kız bu. Hayatı boyunca çevresinde hep popüler olmuş. Sonra yeni bir okula geliyor ve burada ondan daha popüler bir kızla karşılaşıyor; Feride’yle (Fahriye Evcen). Bu durumu kaldıramıyor tabii...

* Yani biz Kristiyan ile Feride’nin kapışmalarını mı izleyeceğiz?
- Evet, bir süre kapışmalar olacak ama ben bu kapışmaları oynarken çok üzülüyorum...

* Neden?
- Feride yemekhaneyi temizleme cezası alıyor mesela, ben daha çok iş çıksın diye yemekleri yere atıyorum. Ama bunu yaparken çok üzüldüm. Fahriye’ye de söyledim bunu. (Gülüyor)

* Sağlam dostluklar kavgayla başlarmış, sizinki de öyle olacak galiba?
- İnşallah, bilmiyorum...

BURADA NE KADAR KÖTÜ OLABİLİRİM Kİ?
* “Çalıkuşu”, ilk diziniz. Sete adapte olabildiniz mi?
- Yatıp kalkıyorum dua ediyorum ilk dizim “Çalıkuşu” olduğu için. Çünkü hem yapımcı firma Tims hem de oyuncu kadrosu çok iyi. Burada ne kadar kötü olabilirim ki?

* Hiç panik yaşamadınız mı işe başlarken?
- İlk gittiğim gün “Ya beceremezsem?” diye bir panik vardı. Ama ilk uzun sahnem Deniz Celiloğlu’yla birlikteydi ve o bana çok yardımcı oldu. Oynarken beni çok rahatlattı.

* Diziye başladığınızda ailenizin yorumları ne oldu?
- Hepimiz izlerken çok heyecanlandık. Kardeşim Derya da bir dizide oynuyor. Bana hep “Ferhan oyunculuk yapıyorsun, tiyatroda oynuyorsun ama kendini
televizyonda görünce çok gerileceksin” derdi, ben ukala ukala konuşurdum “Öyle şey olur mu!” diye. Hakikaten öyleymiş. İnsanın kendisini izlemesi o kadar
da rahat bir şey değilmiş. Dizi başladığında “Herkes sussun” filan diye moda girdim. İzlerken de kendimi çok eleştirdim, “Saçım şöyle olmuş, niye öyle
demişim, niye böyle bakmışım” diye... Ailemin yorumları ise genel olarak çok iyiydi.

KARDEŞİMLE ARAMIZDA TATLI BİR REKABET VAR
* Babanız Ferhan Bey nasıldır eleştiri konusunda, sert mi?
- Babam normalde kötü eleştiri yapar ama zamanla bize kıyamamaya başladı. Güzel sözlerden başka bir şey söylemiyor artık. Bir şey yapmasam bile “Canım kızım mükemmeldin” filan diyor. Dizideki ilk sahnemi izledikten sonra da aradı, “Çok iyi olmuş” dedi. Motive edici şeyler söyledi. Babam, genelde tonlamaya ve diksiyona çok dikkat eder. O konuda uyarı yapar. Annem de öğretmen gibi davranır, “Gel beraber çalışalım” falan der. Baş danışmanım annem.

* Şanslısınız, ikisi de hocanız gibi...
- Şans mı, şansızlık mı bilmiyorum...

* Niye öyle dediniz?
- Ortam geriliyor bazen çünkü. Derya bir şey söylüyor, annem ve babam konuşuyor, derken ortamda gerginlik olabiliyor... Ama gerçekten çok büyük bir şans benim için bu durum.

* Kardeşiniz Derya “Doksanlar” dizisinde rol alıyor, aranızda rekabet var mı?
- Tatlı rekabet var. Ben önce eğitim alıp sonra dizilere dahil olmak, adım adım gitmek istedim. O ise direkt işin içine girdi, setlerde öğreniyor. Bir iddiası da yok. Ama çok çalışıyor ve her geçen gün daha iyi oluyor.

BABAM SAHNEDE GÖZLERİYLE UYARIYOR
* “Masal Müfettişi” oyununuz bu sezon da devam ediyor. O nasıl gidiyor?
- Çok iyi. Pek reklam yapmayan bir tiyatro olmamıza rağmen, geçen seneden bu yana seyirci ivmesinde çok güzel bir artış var. Bu da bizi çok mutlu ediyor. İnşallah devam eder.

* Babayla birlikte oynamak nasıl?
- Çok heyecan verici... Yanlış bir şey yaptığım zaman sahnede gözleriyle uyarıyor beni. Öyle yaptığı zaman çok geriliyorum. Ben de gözlerimle özür diliyorum. Ama bu diyaloğumuzu çok seviyorum.

* Sinemaya nasıl bakıyorsunuz, teklifler geliyor mu?
- Şu anda yok. Olsa da yapamazdım zaten. Tiyatro ve dizi var çünkü. Ama yaza doğru olabilir...

AŞKTA KENDİMİ FRENLİYORUM
* Feride ile Kâmran’ın aşkı için ne yorum yapıyorsunuz?
- Artık kavuşsunlar! (Gülüyor) Ama önümüzdeki bölümlerde kavuşmaya yaklaşacağız sanki. Romanı okuyan izleyiciler de tahmin ediyordur zaten...

* Siz dizide aşk yaşayacak mısınız?
- Onu bilmiyorum. Şu anki kurguda ben mektepliyim. Daha küçüğüm, aşk yok! Ama Feride aşk yaşıyor tabii. (Gülüyor)

* Peki sizin kalbinizde biri var mı?
- Yok... Aşkta çok çabuk kendini kaptıran biriyim ben. Bir süredir kendimi frenliyorum. Tek konsantrasyonumun iş olmasını istiyorum.

* Yani şu an karşınıza biri çıkarsa “Olmaz” mı dersiniz?
- Karşıma biri çıkarsa “Olmaz” diyemem. Kendimi kapatmış da değilim. Ama oturup aşkı bekleyecek de değilim.