Kanserde tartışılan umut

Güncelleme Tarihi:

Kanserde tartışılan umut
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 1998 00:00

Haberin Devamı

Geçtiğimiz haftalarda ABD Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onaylanan Tamoxifen adlı kanser ilacı dünya çapında büyük tartışmalara yol açtı. Klinik deneylerinde meme kanserini önleyici etki yaptığı görülen tamoxifen'in rahim kanseri ve kan pıhtılaşması gibi yan etkileri olması milyonlarca kadın gibi doktorlar arasında da ateşli tartışmalara yol açtı.

Tamoxifen meme kanserini önleyici etkisiyle büyük umutlar yaratıp kadınların yüreğine su serperken, yan etkileri nedeniyle de korku yarattı. Ancak mucize ilaç en çok araştırmacıları ve doktorları umutlandırdı. Çünkü tamoxifen sayesinde, kanserin önlenebilir ve tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğu kanıtlandı. Yani, Tamoxifen geliştirilir, yan etkilerinden kurtarılırsa ve iyileştirici etkileri güçlendirilirse bilim kanseri yenecek. Daha açık bir ifadeyle kanser karşısında zafere giden yolun kapısının açık olduğu net bir şekilde ortaya çıktı.

Aslında Tamoxifen 25 yıldan beri meme kanseri tedavisinde kullanılıyor. Araştırmacılar tarafından yakın takibe alınan ilaç 1992'den bu yana 13.388 hasta üzerinde test edildi ve sonuçları kayda geçirildi. İstatistiklere göre, Tamoxifen çoğunlukla kanserin bulunduğu memede tümörü küçülttü. Esas mucizevi etkisini ise öteki memede yaptı. Sağlıklı memede ortaya çıkması beklenen tümör oluşumları Tamoxifen sayesinde yüzde 45 oranında azaldı.

TÜMÖRÜ BOĞUYOR

Laboratuarda yapılan kimyasal analizlere göre, Tamoxifen tümör oluşumunu hızlandıran östrojen hormonunun yerini alıyor ve hücre alıcısına yapışıyor. Böylelikle besin kaynağı kesilen tümörler çoğalamıyor. Yani kanserli hücreler gıdasızlıktan ölüp gidiyor. Ancak bu olay sadece memede meydana geliyor.

Oysa rahimde durum tamamen farklı. Burada Tamoxifen, östrojen salgılanmasını bloke edeceğine tam tersine kamçılıyor. Ve tahmin edilebileceği gibi kansere yol açıyor. Dolaşım sisteminde yarattığı aksaklıkların yanında sakat doğum gibi riskleri de bulunuyor.

Tamoxifen'in rahimde östrojen salgısını neden artırdığı bilinmiyor. Araştırmalar bu yönde yoğunlaştırılmış bulunuyor. Bu sorunun yanıtı bulunursa yan etkilerinden arındırılmış, kanseri önleyici etkisi daha güçlendirilmiş tamoxifen kökenli yeni ilaçlar geliştirilmesi işten bile değil.

Ayrıca bundan sonraki araştırmalarda acaba Tamoxifen ne kadar süre ile kullanılmalı, iyileştirici etkileri uzun dönemde azalıyor mu, uzun dönem kullanılması halinde başka yan etkiler ortaya çıkacak mı, Tamoxifen kullanan ancak yararını göremeyen hastaları öteki ilaçlarla tedavi etmek zorlaşacak mı ve en önemlisi tamoxifen kullanan hastaların ömrü kısalıyor mu, yoksa uzuyor mu gibi soruların yanıtları da aranacak.

Uzmanlara bakılırsa en iyisi bir süre daha beklemek ve gelişmeleri izlemek. Ancak ne olursa olsun tamoxifen türevi ilaçların uzun vadede meme kanserine karşı büyük bir başarı kazanacağı şimdiden belli oldu.

Meme kanserine karşı geliştirilen Tamoxifen, yan etkileri bulunması yüzünden tıp dünyasında yoğun tartışmalara yol açtı. Ancak her şeye rağmen ilaç tıp dünyasında olumlu karşılandı. Bunun nedeni de ilk kez bir ilacın, kanser karşısında zafere giden yolun açık olduğunu göstermesi...

Kimlere UYGUN?

Bu aşamada çok az kadın tamoxifen kullanabilir. Yakın akrabaları arasında 1-2 meme kanseri vakası olan 50 yaşın üzerindeki kadınlar için uygun. Kısırlaştırılma durumunda risk daha az. Eğer yaşınız 50'den küçükse ve herhangi bir sağlık probleminiz yoksa tamoxifen'i unutun.

Tehlikeli mi?

Yan etkileri kanda pıhtı oluşması ve rahim kanseri gibi meme kanseri kadar ölümcül hastalıklara yol açabiliyor. Tamoxifen'in ne kadar süre kullanılması gerektiği henüz bilinmiyor. Tümörleri küçültmesi hastanın daha uzun süre yaşayacağı anlamına gelmiyor.

Yararı ne?

En azından bazı vakalarda meme kanserini önlediği görüldü. Bu bilimsel açıdan çok önemli. Çünkü kanserin önlenebilir bir hastalık olduğu sonucu çıktı ortaya. Şimdi tıp dünyası ilacın kötü yan etkilerini yok ederek iyileştirici yanlarını geliştirmeye çalışıyor.

Kan testiyle kanser teşhisi

Amerikalı bilim adamları, basit bir kan tahliliyle kanserli tümörleri erkenden teşhis etme olanağı sağlayabilecek yeni bir yöntem geliştirdiler. Texas Üniversitesi doktorlarının geliştirdiği teknik, kan örneğinde epitel dokuların lazerle saptanmasına dayanıyor. Epitel hücreler, kanserli hastalarda, sağlıklı insanlardakinden çok daha yüksek oranda bulunuyor.

Yeni tekniğin prostat ve meme kanserine yakalanmış hastalarda başarıyla denendiğini belirten uzmanlar, bu yöntemi başka kanser türlerinde de deneyeceklerini belirttiler.

Doktorlar, aynı yöntemin, ilerde, kanserli hastaların sağlık durumlarının izlenmesinde ve ilaç tedavisinin yararlı olup olmadığının kısa sürede anlaşılmasında da kullanılabileceğini kaydettiler.

Meme kanseri birinci büyük ölüm nedeni

Kadınların meme kanserine karşı bilinçlendirilmesi amacıyla kampanya başlatılacak. Sağlık Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi ve Bristol Myers Squibb Inc. tarafından yürütülecek kampanya ile meme kanserinde erken tanının önemi anlatılacak ve kadının kendi kendine meme muayenesi yapması öğretilecek. Bakanlığa bildirimi yapılan kanser olgularının değerlendirme sonuçlarında; kadınlarda ilk sırada meme, ikinci sırada akciğer, üçüncü sırada ise genital sistem kanserleri görülüyor. Yetkililer, meme kanserinin erken dönemde teşhis edilmesi durumunda tedavi şansının çok büyük olduğunu kaydettiler. Erken dönemde tanı imkanları ve çeşitli metotlar bulunduğuna dikkati çeken yetkililer, halkın bilgilendirilmesi ve erken tanının öneminin benimsetilmesi gerektiğini vurguladılar. Bakanlık yetkilileri, hedeflerinin Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği ‘‘Herkes için sağlık stratejileri’’ çerçevesinde 2005 yılına kadar 65 yaş altındakilerde kanser nedeniyle ölümü yüzde 15 azaltmak olduğunu söylediler.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!