Kadınlarda üçüncü cins

Güncelleme Tarihi:

Kadınlarda üçüncü cins
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kadınlar, çalışma hayatına önem vermeye başlayınca ev işleri gözden düştü. Ev işi yapanlara dudak büküldü. Fakat zamanla kadınlar yeniden ev işlerine merak sarmaya başladılar. Şimdi onlar üçüncü cins olarak tanımlanıyorlar. İngiltere'de yayınlanan Good Housekeeping Dergisi’nde, bu konuda yer alan araştırmaya bir göz atalım...

Genç kadın, mektubunda ‘‘Ben çalışan bir kadınım ve de gizli bir hayatım var’’ diyordu, ‘‘evimin her işini yapıyorum. Ben bir hukukçuyum. Avukatlık ve öğretim üyeliği yapıyorum. Özel hayatımda ise ev işleri önemli bir yer tutuyor. Bir zamanlar akşamları eve gelirken kutu kutu hazır yemek taşırdım. Sabahleyin düzeltmeden, öylece bıraktığım yatağıma girip uyurdum. Buzdolabımda su ve süt şişelerinden başka bir şey yoktu. Bu manzara beni çok rahatsız ediyordu. Sonunda çocukluk günlerimin alışkanlıklarına döndüm.’’

Bu genç kadın, sadece kendinden sözediyordu ama gerçekte pek çok kadın aynı evrelerden geçiyor. Bir erkeğin evini derli toplu, tertemiz tutması hoş karşılanabilir. Yalnız yaşayan bir erkeğin düzenli bir evinin olması hayranlık uyandırır. Fakat kadınlar için durum farklı. Evinin işlerini yapmayı ilke edinen bir kadının bir yardımcı tutamayacak kadar yoksul olduğu düşünülür. Ya da ev işi yapmaktan başka birşeyi beceremeyen cahil bir kadın kategorisine girer. Ellili yıllarda kadınlar ev işlerinde ne kadar başarılı olduklarını herkese kanıtlamak için birbirleriyle yarışıyorlardı. Sonra herşey değişti. Kadınların ev işi gibi basit, anlamsız uğraşlarla zaman harcamaları ayıplanmaya başladı. Erkeği kendine bağlamak için güzel yemek pişirmeyi öğrenen, ev işlerini isteyerek yapan kadınları hemcinsleri aşağıladılar. Kadınlık gururunu ayaklar altına alan bu ev kuşları toplumdan dışlandı.

Artık durum değişiyor

Yeni bin yılda trendler değişiyor. Kadının ev işi yapması artık yadırganmıyor. Aksine evlerinin bakımını, düzenini önemseyen kadınlar, üçüncü bir cinsin mensupları sayılıyorlar. Üçüncü cinse dahil olan kadınlar, her şeye rağmen sırlarını açıklamak istemiyorlar. Gün boyunca büroda çalıştıktan sonra evlerinde temizlik yaptıklarını, yemek pişirdiklerini açıklamaktan kaçınıyorlar. Evdeki hayatları, bu kadınların ikinci ve gizli hayatları sayılıyor. İyi bir öğrenim görmüş bir kadının ev işlerine zaman ayırmasını küçültücü bulanlar elbette çıkabilir. İşte üçüncü cins mensubu kadınlar bu tehlikeyi göze almak zorundalar. Akşamları iş yerinden eve dönen kadının sadece dinlenmek, uyumak ve kıyafet değiştirmek amacıyla evine gelmesi, hayatın zevklerini tatmasını engelliyor. Çalışan kadının evinin düzenli olması onu mutlu eder. İşte son zamanlarda bu düşünce zihinlere yerleşmeye başladı.

Ev işi mutluluk kaynağı

Üçüncü cins olarak tanımlanan çalışan kadınlar, evlerinde neler yaptıklarını açıklamaktan şimdilik kaçınıyorlar. Ama yakın bir gelecekte ev işi yapanlarla yapmayı küçültücü bulanlar arasındaki çekişme sona erecek. 70'li 80'li yıllarda çalışan kadınlar, evde oturup ailenin bütçesine bir katkıda bulunmadan sadece ev işleriyle oyalanan hemcinslerini küçümserlerdi. Kadının mutfağa girip saatlerce yemek hazırlaması da eleştiriliyordu. Yıllarını ev işi yaparak harcayan anneler, kızlarına kötü örnek olmuşlardı. Anneler kızlarının çalışma hayatına atılıp ev işlerinden bir ölçüde kurtulmalarına seviniyorlardı. Bu da ev işlerinin küçümsenmesinde önemli rol oynadı.

Günümüzün kadınları için teknoloji pek çok kolaylık sağlıyor. Ev işi yapmak artık yorucu, bezdirici olmaktan çıktı. Ayrıca genç kadınlar artık kendilerine gerçek anlamda bir ev kurmak istiyorlar. Kendi zevklerine göre döşedikleri, içinde rahat, huzurlu bir yaşam sürebilecekleri bir evleri olsun istiyorlar.

Ev işi yapmanın lanetlendiği günler geride kaldı. Belki hala eviyle ilgilenen kadınlar eleştiriliyorlar ama eleştirinin dozu çok azaldı. Üçüncü cins olarak tanımlanan kadınlar evlerinde kendi küçük dünyalarını yaratıyorlar. Küçük dünyalarında mutlu ve huzurlu olan kadınların iş hayatlarında da başarı sağladıkları saptandı. Araştırmacılar, kadınların evlerine otele gider gibi gitmeyip, yaşadıkları çevreyle ilgilenmelerini ve güzelleştirmek için çaba harcamalarını ruh sağlıkları açısından da yararlı buluyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!