Jüriyi görünce saçlarım diken diken oluyor

Güncelleme Tarihi:

Jüriyi görünce saçlarım diken diken oluyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2004 00:28

‘Cem Ceminay in the morning’ programıyla tanıdığımız radyocu Cem Ceminay dört aydır Akademi Türkiye yarışmasının jüri üyeliğini yapıyor. Yapımcısı Pelin Akat’ı sürekli kızdıran, yarışmanın formatını eleştiren Ceminay herkesin yarışmayı bu kadar ciddiye almasından sıkılınca olayı şova dönüştürmeye karar vermiş. Ceminay’a televizyonda ne kadar samimi olduğunu sorduk, işte cevapları.

TV’de başarısız bulunuyordunuz, neden şarkı yarışmasında jüri olarak geri döndünüz?

TRT’deki Kazandıran Numaralar’da, format gereği, verilen kağıdı okuyordum. Tarzımı yansıtmıyordu. Öncesinde İnter Star’da Cem Ceminay Amanin Boo’yu, Number One TV’de bir başka programı sundum. TV’de başarı deneyim gerektiriyor. Okan ve Beyaz da ilk programlarda iyi değildi. 60-70 program sonra başarılı oldular. Ama bende öyle bir istek yoktu, radyo ön plandaydı.

Akademi jürisine nasıl girdiniz?

Radyocu üye aranıyordu. Paris’te Star Academy’yi izlemiştim. Altı kişilik jürisi Türkstar ve Popstar’ın aksine, geri planda kalıyordu. Böyle başladık, mahkeme jürisine dönüştü. Sıkıldım, şovla renklendirmeye çalıştım.

Başlangıçta bu ihtimal konuşulmuş muydu?

Konuşulmadı ama beni tanıyor ve herhalde bekliyorlardı. Jürinin formatla ilgisi yok. Üyeler birbirinden farklı, hatta aralarındaki uyumsuzluk komik oluyor. Herkes farklı dünyaların insanı gibi.

Sizin kadar çıkıntılık yapan yok.

Benim sivriliğim karakterimle ilgili. Orada İbrahim Tatlıses, Huysuz Virjin, Armağan Çağlayan da olsaydı ben yine sivrilirdim.

Sizi açıksözlü ve adil bulan izleyici kitlesinin farkında mısınız?

Mesajları etkilenmemek için okumuyorum. Bu konuda en güzel tanımlamayı Perihan Mağden yaptı, jürinin Avarel’i dedi. Zerrin Özer ve Garo Mafyan için de aynı şeyi söylemiş. Üçümüzün özelliği hiçbir şeyden haberimizin olmaması. Jüridekiler yeteneksiz demiyorum ama, oynayacak adam yok. Meral Okay’ın hiçbir şey oynayacak hali yok. Akademi müdiresi sıfatıyla klişe laflar ediyor. Oylamalarda pas geçiyor. Niye orada, bilmiyorum.

Diğerleriyle format gereği mi takışıyorsunuz?

Jüride gözüme Pelin’i kestirdim. Çünkü ondan daha fazla üstüne gideceğim, sinirini bozacağım, reaksiyon gösteren yok. Tartışmayı ekranda bırakıp unutuyorum. Ama o sahne arkasına götürüyor. Surat asıyor, benimle konuşmuyor. Şovu, abartıyı bilinçli yapıyorum. Farkındaysanız bu tür yarışmalarda sansasyonel olaylar dikkat çekiyor. Programın başarısında payım olduğuna inanmak istiyorum.

Deniz Hanım’la Pelin Hanım’ın göğüslerini yarıştırmaya kadar vardırdınız işi. İpin ucu kaçmadı mı?

Bahçeşehir Belediyesi, Deniz Seki’yi en güzel jüri üyesi seçmiş. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de bizim Pelin Hanım’ı seçti, dedim. Önce hoşuna gitti. Bu iki jüri üyesinin yarıştığını düşünün, bir koşu olsa Deniz Seki ipi göğüsler, dedim sonra. Pelin Hanım’ın alınmasına gerek yok. Çünkü Deniz Seki göğüsleri ve bacaklarıyla şov yapan bir sanatçı. Pelin Hanım böyle komplekslere kapılmayacak kadar akıllı ve kaliteli bir kadın, isterse silikon bile taktırabilir. Beni şaşırtıyor...

Yarışmacı kızları neden bu kadar hararetle destekliyorsunuz?

Herkesin gördüğünü söylüyorum. Pınar’ı gönderenler, geri getirmek zorunda kaldı. Can Gürzap bile kızları seçti sonunda, ben haklı çıktım. Çünkü bu yalnızca şarkı yarışması değil, yetenek ve görsellik de ön planda.

Tanyeli oynarken, ona bakışınız epey konuşuldu.

Onunla ben de oynuyorum. Karşımdaki kameranın farkındayım, Avarel değiliz yani. Pınar’a aşık olduğum sanılıyor. İlgisi yok. Fiziğini ve performansını çok beğeniyorum. Programa farklı hava getirdi. Jale ve Elçin de.

EŞİM TÜRKİYE’YE ALIŞAMADI

Cemile ve Remzi adında iki çocuğum var. Amerikalı eşimle 14 yıldır ayrıyız, onun yanında, California’dalar. Cemile 18 yaşında, Arizona Üniversitesi’ne gidiyor. Remzi 16 yaşında lise ikide. Zaman zaman görüşüyoruz. Amerika’da yaşayan Türkler’in akılları hep burada. Almanlar ve İngilizler uyum sağlayabiliyor ama Amerikalılar burada mutsuz oluyor. Türkiye’ye radyo kurmak için dönmüştüm. Hiç pişman olmadım. İstediğim pek çok işi başardım, daha da başaracağım. Kitap yazmayı, telefon şakalarını kaset yapmayı düşünüyorum.

BERDAN MARDİNİ İÇECEK DEĞİL MİYDİ?

Bir yarışmacıya Mustafa Sandal’dan bile kötü dans ediyorsun dedim. Bir sürü tepki geldi. Oysa, herkesin gördüğünü söyledim. Ayrıca Tan Sağtürk’ün bile dans edişini sevmeyebilirim. Bu bir özgürlük. Başka bir gün Berdan Mardini’ye espri yaptım kimse anlamadı. Dedim ki: ‘Sizden ve canım Türkiyem’den özür diliyorum ama ben Berdan Mardini’yi bu güne kadar bir içecek sanıyordum.’ Bazı arkadaşlar bu espiriden sonra çok kutladı beni.

MERAL KENDİ SAÇINA BAKSIN

Uzun saç severim, şu anda biraz kısaldı. Meral Okay demode buluyormuş. Kendi saçına baksın. Meral Hanım’ın eleştirisi o gün saçımı taramamam üzerineydi. Aceleyle geldim. Zaten, saçımı tarasam da jüriyi görünce diken diken oluyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!