İyi insanlar...

Güncelleme Tarihi:

İyi insanlar...
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2003 00:00

Siz bilmezsiniz; Bizler her gece kendi aramızda haberleşiriz..Evlerin bahçelerinden, boş arsalardan, barakalardan, koruluklardan, çöplüklerden, sokaklardan yükselen sesler, zincirleme bütün kenti dolaşır..Uzaktan bir köpek sesi duyduğunuzda onun öylesine gevezelik olduğunu sanmayın..Konuşuruz..İyi haberler - kötü haberler gider - gelir..Canı yanan bir köpeğin sesi, dalga dalga şehre yayılır..O acı dalgası nasıldır bilemezsiniz..*Beni erkenden eve kapatıyorlar..Bir tür sansür bu.. Ya da; haberleşme özgürlüğünün kısıtlanması..Gece gelen mesajlara cevap vermeye kalktığımda, babam fırlayıp ‘‘Yatağın altında havlayan köpek hiç görmedim..’’ diye kızıyor..İşte bu kez sesimi köpeklere duyuramazsam bile, hayvanseverlere duyurma olanağım var..Bu mutlu bir haber:Hayvan Hakları Yasası TBMM İçişleri Komisyonu'nda kabul edildi, yakında Genel Kurul'da görüşülecek..Buna göre; hayvanlara işkence yapmak, acı çektirmek, aç bırakmak, eziyet etmek suç sayılacak..Oysa bunlardan hiçbiri suç değildi..Hayvanlara çarpan sürücüler, onları en yakın veteriner kliniğine götürmek zorundalar..Köpek - horoz dövüşü artık yasak..Öldürmek - yok etmek suç..Daha bir çok iyi hüküm var..*Demek ki bu Meclis'de iyi insanlar var..İyi ve merhametli insanlar..Allah'ın da onları korumasını, onların çocukları ile, eşleri-arkadaşlarıyla mutlu olmalarını diliyorum..Sesim çıksa bu gece bütün kente duyurmak isterim.. Durmadan bağırmak geliyor içimden..Ama yatağın altındayım..Sesim çıkmasa da yüreğim şen...Kızım'ı gençliğime Raşa'yı bugünkü olgun halime benzetiyorumFotoğrafçı Nihat Odabaşı, ünlü isimlerin fotoğraflarını çekerken bir yandan da iki köpeğiyle uğraşıyor. Raşa ve Kızım onun yanından bir saniye bile ayrılmak istemiyor. Stüdyodaki çekimleri pür dikkat izliyorlar ve zaman zaman ünlü isimlerle birlikte poz veriyorlar.Köpekleriniz ne zamandır sizinle birlikte?- 4 yıldır. Çocukluğumdan beri hayvanları çok severim. Eve sürekli sokakta bulduğum kedileri getirirdim. Daha sonra bakmak zor diye çekindim. Bir gün bir arkadaşım minik bir husky getirdi, o kadar şekerdi ki ben de kalsın dedim. Böylece Raşa geldi yanıma. Daha sonra bir gece Beyoğlu'nda dolaşırken köpek satan bir adam gördüm. Soğuktan titriyordu ve ben de 10 milyona Beyoğlu terrier'i Kızım'ı aldım. Êİkisine birden bakmak zor değil mi?- Raşa çok evcimen ve saf bir köpek. İri olduğu için ilk başlarda Kızım'ı oyuncak zannediyordu. Ben de ezecek diye korkuyordum. Karakterleri nasıl?- Kızım çok kaprisli. Hep yanımda olmak istiyor, sürekli peşimde. Onu bırakırım diye korkuyor. Bir gece o kadar ağladı ki onu bara götürdüm, üçe kadar oturdu benimle. Üç kez de sinemaya gittik beraber, hiç ses çıkarmadan oturdu. Raşa da benim yanımda husky olma özelliğini kaybetti. Sıcağı seviyor, kanapede yatıyor ve aynı zamanda son derece saf ve evcimen. Bugüne kadar toplam beş kez havlamıştır. Gündüzleri evde mi bırakıyorsunuz onları?- Hayır, benimle birlikte işe geliyorlar. Halkla ilişkilerimizi yapıyorlar, çekimlere giriyorlar. Raşa'nın sevmediği birisi varsa çekim ortasında kakasını yaptığı da oluyor. MECBUREN MODELÇekimlerde yer alıyorlar mı?- Tabii, ikisi de ünlü isimlerle çok çalıştı. Kızım'ın Ajda Pekkan, Tarkan ve Güher-Süher Pekinel'le; Raşa'nın Gülben Ergen, Soner Arıca ve Deniz Akkaya ile fotoğrafları var. İkisi de poz verirken son derece rahat. Sevdikleri biri varsa gıklarını bile çıkarmıyorlar. Kızım, Hande Ataizi'nin üstüne çişini yapmıştı bir kere ama o zaman bebekti.Stüdyoda çalışırken sizi rahatsız etmiyorlar mı?- Çalışırken hep ayağımın altındalar ama alıştılar artık. Kızım'ın kuryelere, bakkala ve nakliyatçılara gıcıklığı var. Bakkal geldiği zaman kıyameti koparıyor. Raşa'nın ise hiçbir problemi yok. Beni kesseler hiçbir şey yapmaz.Raşa ve Kızım iyi birer oyun arkadaşı mı?- Beraber oynuyorlar ama Kızım'ın bir assolist havası var. Tek derdi ben ve ortağım Serdar. Diğer köpekleri küçümsüyor. Raşa ise çok uyumlu. Kızım istediği an onunla oynamaya hazır.Onlar geldikten sonra hayatınızda neler değişti?- Uzun bir tatile gideceğim zaman kara kara düşünmeye başlar oldum. Ben düzensiz yaşadığım için onlar da düzensizliğe alıştı. Şimdiki aklım olsa almazdım. Çok büyük bir sorumluluk. Onlar mutsuz olacak diye korkuyorum. Birine versem mi diye düşünüyorum ama bu saatten sonra zor. Annem bile onları torunlarım diye seviyor.En çok neler yapmayı seviyorsunuz birlikte?- Kızım benim yanımda yatıyor. Raşa da sabah yanımıza geliyor ve ikisi birden çığlıklar atmaya başlıyor. İkisi de bana benziyor, benim gibi kalabalık içinde olup yalnız kalmamak istiyorlar. Kızım'ı gençliğime, Raşa'yı ise bugünkü olgun halime benzetiyorum. Zaman zaman parka gidiyoruz, dışarıdaki çekimlere mutlaka onları da götürüyorum. Ayrıca arabayla gittiğim her tatile onları da götürüyorum. Onlara sevgimi veriyorum, ikisi de beni çok iyi anlıyor.SİZ PAKO’YA SORUN PAKO DA UZMANAVeteriner Hekim Talat GÜLBAY Kızışma dönemi1.5 yaşında bir kedimiz var. Eylül'de ikisi erkek biri kız, üç yavrusu oldu. Erkekleri birkaç hafta önce verdik, kız bizde kaldı. Birkaç gün öncesine kadar anne-kız gayet güzel geçiniyorlardı. Aniden anne tavır değiştirdi ve yavruyu ciddi bir şekilde dövmeye başladı. Ufaklığı elinden zor kurtardık, korkudan altına bile yapmıştı. İkisini yanyana getirmeye çalıştık ama hep aynı şey oldu ve şimdi ikisini ayırdık. Yavru salonda, anne evin başka bir bölümünde ve aradaki cam kapıdan sürekli yavruyu gözetleyip sinirli sinirli miyavlıyor. Yavruyu çok seviyoruz ve vermek istemiyoruz. Bu durumu gidermek için ne yapabiliriz? Annenin kızışma dönemi, etkisi var mıdır?Yaşadığınız problem büyük olasılıkla anne kedinin kızışma dönemine girmesiyle bağlantılı bir problem. Yavru kedinin oyun oynamak için yaptığı hareketler, çiftleşme dönemi yüzünden gergin bir dönem geçiren anne kedinin istemeden agresif ve hırçın yanıtlar vermesine neden olabilir. Yine bu dönemde ilgi ve şefkat beklentisi yükselen anne kedi, şu anda sizin sevginizi yavrusuyla paylaşmakta zorlanabilir ve tepki gösterebilir. Aynı zamanda süt emme dönemi bittiği için yavrusunu kendisinden uzaklaştırma içgüdüsü, çiftleşme döneminin gerilimi ile birleşince anne kedinin oyun ve sevgi amaçlı kendisine yaklaşan yavrusuna sert tepkiler vermesine yol açabilir. Bu durumun özellikle yavru kedi için anlaşılması güç ve hem onun hem de sizin için korku verici olduğunu gözardı etmek mümkün değildir. Öncelikle anne kediye biraz daha hoşgörülü ve ilgili yaklaşmak gerekebilir. Çözüm sağlanamazsa yapılacak en iyi şey kızgınlık döneminin sizin kontrolünüzde ve yavru kedi zarar görmeden geçmesini bekleyip, ardından anne kedinin tepkilerini tekrar incelemek olacaktır. Eğer tepkiler bu dönemin ardından da aynı düzeyde sert ve korkutucu ise, anne kedinin kısırlaştırılması onun daha sakin olmasına ve sorunu daha kolay çözmenize yardımcı olabilir. HER TARAFTA PAKO KULÜPLER KURULUYORAnkara Alp Koleji'nde çocukların Pako Günü..Hayvan sevgisini aşılamak ve çocuklarla hayvanların dostluğunu pekiştirmek amacıyla kurulan Pako Kulüp'lere bir yenisi daha eklendi.Ankara Keçiören'deki Alp Koleji'nde, eğitmenler gözetiminde ve öğrencilerin yoğun çalışmaları ile önce bir Pako Köşesi hazırlandı. Bu köşede çeşitli maket hayvanlara yer verildi. Öğrenciler daha sonra kompozisyon, şiir ve resim çalışmalarından dolayı ödüllendirildiler. Ayrıca bazı öğrenciler kendi kedilerinin-köpeklerinin resimlerini çekerek yarışmaya katıldılar.PAKO’ya mektuplarSevgili Pako,Bizim için çok değerli olan köpeğimizi kaybetmiş olduğumuzu bilinçli insanlara duyurmak istiyoruz. Eğer bize yardımcı olursan çok seviniriz. Tam 4 yıl önce, onu terk edilmiş dünyasında bulduk. İskeletinin üstüne deri geçirilmiş gibiydi. Ona iyi baktık, dünya yakışıklısı bir setter olduğu çıktı ortaya. Bize güvenmesi tam altı ay aldı. Kolay değil tabii, sahip dediği kişiler onu terk etmişti, hem de iki kere. Altı ay sonra, yavaş yavaş bizi kabullendiğini belli etmeye başladı. O gün bugündür evimizin bir ferdi, hayatımızın bir parçasıydı... 1 Ocak 2003 tarihine kadar. Onu o gün kaybettik. Kemerburgaz ormanında kayboldu. Bir daha ne gören oldu, ne de izini bulan. 'Sokaktan geldi, sokağa döndü' diyorlar. Biz buna inanmıyoruz. O bizi bırakmaz, belki biraz hovardalık yapıp dönecekti ama onu alıkoydular bizce. Onu bırakmayanlara senin aracılığınla ulaşmak istiyoruz Pako. O bizim bir parçamız, lütfen parçamızı bize iade etsinler. Bir ebeveyn için evlat ne ise, bizim için de Max öyle işte. Başına birşey geldiğini düşünmek bile istemiyoruz. Eğer geri dönmezse iyi bir yerde, sıcak bir yuvada mutlu yaşadığını varsayacağız. En azından bu içimizi biraz olsun ferahlatacak. Ama sadece o kadar işte...Ayşegül-Emre Soylu
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!