İstanbul ağaç ve yeşille kurtulur

Güncelleme Tarihi:

İstanbul ağaç ve yeşille kurtulur
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2005 00:00

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la havadan İstanbul’u gezimizdeki izlenimlere devam ediyoruz. Helikopterde sürekli ‘İstanbul’a herkes haksızlık yaptığı için yüreğimiz sızlıyor’ diyor Topbaş. Çarpık alanlar o kadar yoğun ki, askeri alanlar ve mezarlıklar ‘park’ gibi kalmış ağaçları sayesinde... Peki dışardan gelecek yatırımcılar İstanbul’un bu görüntüleri karşısında ne derler?Beykoz’un Boğaz’a bakan tepesindeki Ceneviz Kalesi’ni, askerler Büyükşehir’e verecekmiş; oraya turistik bir kimlik kazandırılacakmış.Sarıyer’deki ünlü Uyum Kooperatifi’nin yarım kalmış harabe konutları; Boğaz’ın güzellikleri arasında mahçubiyetten ‘bizi buradan kaldırın’ der gibiler sanki. Topbaş ise ancak ‘Bakacağız’ diyebiliyor.Hidiv Kasrı’nı unutmayalım; gül bahçeleri kaldırılıp yerine rant amacıyla çirkin bir havuz yapılması şikayet edilmişti bize. Topbaş’a göre ‘Hidiv’in orjinal konseptinde gül bahçesi yok. Bu nedenle havuz işi bilen mimarlar tarafından yapıldı, güzel de oldu canım... Ekip ruhu ile çalışıyoruz, arkadaşlarımız İstanbul’a zarar verecek tarzda bir çalışma yapmazlar, güvenirim onlara...’ diyor.Kemerburgaz, Karadeniz’e kadar uzanan geniş bölge atıl... 1970’lerden itibaren 50 bini Orman idaresinden 20 bini de Hazine’den olmak üzere 70 bin dönüm ağaçlık alandan kömür çıkartıldı. Bugün ‘bozuk’ arazi konumunda ve çok çirkin... İstanbul’a oksijen gerekiyorsa buraların yeniden ağaçlandırılması gerekiyor. Bildiğimiz kadarıyla kömür çıkarılan bazı alanlarda 1993’lere kadar ağaçlandırma çalışması yapılmıştı. M. Bekir Kutmangil, Çiftealan-Ağaçlı köyleri arasında 10 bin dönüm ağaç ekmişti; Milten ve Eryılmaz firmaları 3’er bin dönüm, Aks Madencilik de 150 dönüm fidan dikmişler... Milten’in bölgeye liman, yat ve turizm projesi, Karadeniz’in azgın dalgaları yüzünden gerçekleştirilemeyecek galiba. Bugün kömür çıkarılan bölgenin %30’u ağaçlandırılmış durumda... Çevre ve Orman Bakanlığı bu kötü görüntünün ortadan kaldırılıp ‘ormanlaştırılması’ için B2’ye gösterdikleri ilgi kadar bürokratik engelleri kaldırması ve teşvik getirmesi gerekmiyor mu? Sarıyer Göktürk bölgesi de yağmadan nasibini almış; görüntüyü hiç beğenmedi Başkan...(Göktürk’ten dün okurlarımız aradı; ‘keşke bir gün sonra geçseydiniz, de Kemer Country’deki kaçak villalar gibi Kemerlerin hemen yan tarafındaki tepede, 9 dönümlük alanda yeni taşocağı açmak için katledilen ağaçları görseydiniz, dedi. Öyleyse gerçekten büyük bir ihanet!’Olimpiyat Stadı’nın çevresi düzenleniyor; giriş-çıkışlı altı yolu tamamlanmış. İki tarafındaki ‘gecekondulara’ yol gözüküyor; bu konuda yeni bir yasa da hazırlanıyor... Topbaş’ın özel ilgisine aldığı bölge, 2. bir Ataköy ve Ataşehir olmaya aday şimdiden. ‘Metro yatırımını acilen gerçekleştirmemiz gerekiyor’ diyor...Evet, İstanbul’un derdi su; kirli Alibeyköy Barajı ‘yedek’ tutuluyor; Istranca derelerinin toplandığı Sazlıdere Barajı da kirlenmemeli. Fabrikalar konutlar içiçe geçmiş; Çatalca’yı bırakın Silivri’ye kadar böyle. Tarlalarda ‘görgüsüz villalar’ ve hatta 4-5 katlı apartmanlara kim izin verir, bu vatan topraklarına ihanet edercesine... ‘Bunda polislik ne var!TARİH; 11 Nisan 2005, 18.00 civarı. Yer; Mimarsinan Beldesi’deki Ekinoba Migros’un otoparkı. Beyaz renkli Fiat Palio’daki iki genç ‘Havalimanından ayrıldıklarını, kendilerine prim olarak (her halde ‘tazminat’ demek istiyor) verilen bazı malları satmak istediklerini, ilgilenip ilgilenmeyeceği mi’ sordular. Bu yöntemle yapılan kapkaç 5322271’nın örneklerini anımsayarak, gençlerle ilgilenmedim. Başka birinin başına bir şey gelmesin diye 155 Polis İmdat’a durumu ihbar etmeye kalkıştım. Aldığım ‘Eee! Bunda polislik ne var’ cevabından sonra telefon kapandı. Keşke etmeseydim. Saat 18.20 olmuştu. Oysa birkaç gün önce Cumhurbaşkanımız ‘Polis, vatandaşın güvenini zedeleyecek tutum ve davranışlardan kaçırmalı’ çağrısı yapmıştı. O polisin, Emniyet Teşkilatı’na yakışmadığını düşündüm! Ancak bütün polis memurları da böyle duyarsız ve kaba olamazdı. İkinci kez 155’i aradım. Karşıma çıkan polis, ihbarımı değerlendirmek üzere gereken bilgileri aldı. O memura ‘Teşekkür’ ediyorum. Emniyet teşkilatından da, 155 gibi bir serviste halkla ilişkilerden bir haber elemanların (memur diyemiyorum) barındırılmaması konusunda bir vatandaş olarak talepte bulunuyorum. N.T.- MimarsinanYargıya güven sarsılmaz mı?SANATÇI İsmail Hakkı Sunat’ı öldüren ve 5 yıl 4 ay hapse mahkûm olan sanığın, 9 aylık mahkûmiyetinin ardından tahliye edilmesine gösterilen gerekçe, hukuk vicdanını ve adalet duygularını tahrip edici nitelikte değil midir?Bu tahliye kararını veren mahkeme, sanığın 7 ay daha tutuklu kalması gerektiğini, oysa mahkumiyet kararının Yargıtay’ca incelenmesinin uzun zaman alacağını, eğer karar 10 ay sonra bozulursa sanığın 3 ay fazladan hapiste kalarak mağdur olacağını düşünerek bu kararı vermiştir. Yani, adalet çarkının çabuk dönmemesinden dolayı sanığın muhtemel zararını önlemek istemiştir.Oysa öte yanda mağdur tarafın muhtemel değil, fakat kesin zararı hiç nazara alınmamıştır. Sormak gerekir ki, sanık tahliyesinden sonra yurtdışına kaçar ve kalan 7 aylık cezasını da çekmezse mağdur tarafın çekeceği acılar ne olacaktır?Sanık 3 ay fazla hapis yatarsa, bunun telafisi için düşünülmüş yasal yollar vardır. Fakat sanık bu tahliyeden sonra kaçarsa mağdur tarafın acısını dindirebilecek hiçbir yol yoktur. Kaldı ki, sanığın (haklı görüldüğü takdirde) tahliyesi, inceleme bitmeden de Yargıtay’ca yapılabilir.Sanığın muhtemel mağduriyetini gözetmek, kuşkusuz ki elzemdir. Ancak bunu yaparken halkın adalet ve yargıya güven duygularının sarsılması tehlikesinin de nazara alınması gerektiği, bu karar ile bir kere daha ortaya çıkmıştır. Av. Metin ÜNSAL-İSTANBULPolise teşekkürAB polislerinizi cezalandırın diyedursun, polisimiz kendisinin ne denli işini bildiğini bir kere daha gösterdi. Kendilerine teşekkür etmemiz gerek.... Mersin’de bayrağımıza saldıran soysuzlara engel olan polisimiz Gökhan Kızıltepe kendisine verilen para ödülünü Gazi ve Şehit Asker Ailelerine Yardım Derneği’ne bağışlayarak erdemli vatan evladı olduğunu bir kere daha kanıtlarken şimdi de Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek’in çabasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin yara alması engellenmiş oldu... Her olumsuz olayda protesto edelim kampanyaları yapabiliyorsak, olumlu olaylar karşısında da duygu ve düşüncelerimizi dile getirmek görev olmalı.Melike F.K.Doğanhisar uzman doktor istiyorYAKLAŞIK olarak 11 bin civarında bir nüfusa sahip Sultandağı eteklerinde kurulmuş Konya’nın CHP’den Belediye Başkanı çıkaran tek ilçesiyiz. Birçok defalar Konya İl Sağlık Müdürlüğü’ne yapmış bulunduğumuz Doğanhisar Devlet Hastanesi için uzman hekim başvurularımıza hiçbir cevap vermediği gibi talebimiz de yerine getirilmemiştir. Hastanemizde şu anda 7 pratisyen hekim ve bir diş tabibi görev yapıyor. 2004 yılında 39.917 hastaya hizmet vermiştir.Ankara ve Konya’ya belirli bir uzaklıkta bulunmamız hastalarımızın zamanında tedavi yapılmadığından dolayı hastalıkların ilerlediği gözlemlenerek içler acısı bir durum ortaya çıkmaktadır.Sesimizi Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nün kanalı ile duyuramadık. Mehmet ÖZTOKLU-Doğanhisar Belediye BaşkanıBelediye emekli maaşımı kestirdiSAYIN Melih Gökçek’e; ben malulen polis memurluğundan emekli olmuş, eşini trafik kazasında kaybetmiş ve üç kızı ile geçinmeye çalışan bir kişiyim. Anafartalar Belediye Çarşısı’nda 21 No’lu dükkanda çiçekçilik yapan Uğur Yüzgünç ve abisi Esen Yüzgünç’e, ricaları üzerine dükkan kirası için kefil oldum. Ancak bir yıldır kira ödemiyorlarmış. Belediye beni icraya verdi; 407 milyonluk emekli maaşımdan 5.6 milyar kesilmeye başlandı; bugüne kadar da 2 milyon kesildi. Bu dükkan hálá çalışıyor. Büyükşehir Belediyesi beni niye icraya verdi; kirasını alamıyorsa niçin benim emekli maaşıma göz dikiliyor? Size iki kez mektup yazdım cevap bile vermediniz.Cihangir SÜRÜCÜ-ANKARACan pazarıİSTANBUL yolu üzerindeki jandarma bölgesi çok tehlikeli... Gün geçmiyor ki bu yolda bir trafik kazası olmasın. Araçlar süratli seyrediyor ve bölgede ne bir trafik lambası ne de bir geçit var. Yolun karşısındaki Şevket Evliyagil Lisesi’nde okuyan çocuklarımızı okula yollarken çok korkuyoruz. Bu hafta içinde bir vatandaşımız daha karşıdan karşıya geçerken hayatını kaybetti.Lütfen sesimizi duyurun, birimiz daha hayatını kaybetmeden, korktuğumuz başımıza gelmeden...lütfen.M.Ali BORAN-ANKARA DYP’liden DYP’liye tepkiDYP GİK üyesi Serhan Yücel’in, köşemizde ‘Her sela verildiğinde ‘Eyvah DYP’nin bir oyu daha gitti’ diyorum. O hale geldik, gençlerden oy alamıyoruz’ demesine DYP Şişli Sekreteri Hakan Ertaş tepki gösteriyor:‘Bir DYP’li olarak bu sözü kabul etmem imkansız. 16 yaşında AP’ye girdim; ‘Yasaksız Türkiye, konuşan Türkiye’ diyerek yollara düştük, siyasette yaprak kıpırdamazken DYP’ye üye oldum. Zatı muhteremi 40 kişilik listeye yazmışlar, hangi teşkilatını gezmiş, kaç gençlik toplantısına katılmış, hangi spor kulüplerini gezmiş, dinlemiş. Kendisine ulaşamadığımdan beni araması için 0212-247 34 36 No’lu telefonumu kendisine iletebilirsiniz. Bu kişiler böyle büyük bir davanın nasıl yöneticisi olabilir?’Biliyor musunuzCHP Yalova Milletvekili, fizik öğretmeni Muharrem İnce’nin, şiirlerini ‘Tatanka’ adlı kitapta topladığını, kitabının geliri ile doğduğu Elmalık Köyü İlköğretim Okulu’na Fen Bilgisi Laboratuvarı kurmak üzere harcayacağını... TV’lerdeki bilgi yarışmalarında şimdiye kadar 400 milyar lira ödül kazanan, İstanbul DYP eski İl Başkanı, AKP Şişli belediye başkan adayı Muhsin Divan’ın, bilgisinden çekindikleri için TV’lerin artık başvurularını kabul etmediklerini...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!