'Issız Adam'la karıştırmayın

Güncelleme Tarihi:

Issız Adamla karıştırmayın
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2009 00:00

“Başka Dilde Aşk”ta işitme engelli bir genci oynayan Mert Fırat, filmin “Issız Adam”la karşılaştırılması konusunda şunları söylüyor: “Issız Adam vizyona girdiğinde biz bu filmin senaryosunu çoktan bitirmiştik. Konu benzerliğini kabul etmiyorum, ama gişesi benzer umarım.”

Haberin Devamı

* Galanın ardından nasıl tepkiler aldınız?                

- Çok güzel tepkiler aldık, hepsi de çok olumluydu. 

* Filmi galadan önce izlemiş miydiniz?    

- Arkadaşlarımızla izledik ama 400 kişi ile birlikte izlemek bambaşka. Beklediğimiz yerlerde tepkileri alabilmek ve filmin sonunda da seyircinin alkışlaması çok hoşumuza gitti.

* Bu filmde sadece oyuncu olarak yer almıyorsunuz, senaryoda da imzanız var.

- Evet, senaryo tam 14 kez yazıldı. Ortasının, sonunun, başının değiştiği ama içindeki asıl meselenin asla değişmediği bir sürü versiyonu yapıldı. Sonunda senaryonun en iyi haline film çektiğimizi düşünüyorum.

* Sağır olan gence yani Onur’u yazarken kendinizi düşünmemişsiniz aslında, öyle mi?  

- Evet, doğru... şimdi adını vermeyeceğim başka oyuncuları düşünmüştüm bu rol için. Ama sonra yönetmenimiz ılksen Başarır “Bize zaman kazandırır” diyerek Onur’u benim oynamamı istedi. Ve o karakteri canlandırmak bana nasip oldu.

O SEVİŞME DEĞİL BATTANİYE SAHNESİ

* Çekim aşamasına gelindiğinde maddi anlamda sıkıntılar yaşadınız mı?


- Evet, öyle sıkıntılar vardı Türkiye’de kaynak bulmak, sponsor bulmak çok zor. Sinema, dizi gibi hemen sonucunu alacağınız bir şey olmadığı için sponsorlar çekiniyor.

* Galadan sonra sizin filminizi “Issız Adam” ile karşılaştırdılar. O filme bir gönderme var mıydı gerçekten?

- “Issız Adam” vizyona girdiğinde biz bu filmin senaryosunu çoktan bitirmiştik. Dolayısıyla hiçbir gönderme yok. Aslında “Issız Adam”dan etkilenilmiş ve doğrudan iletilmiş bir hikaye de yok ortada... Sadece şehirde geçen bir aşk hikayesi işte... Konu benzerliğini kabul etmiyorum, ama gişesi benzer umarım.

* Filme “Sessiz Adam” adını daha çok yakıştırdılar.

- Biz aramızda konuşurken “sessiz adam”, “sessiz kız” gibi benzetmeler yapıyorduk. Ama söyleşiye bu yansıyınca bir garip oldu.

* Filmdeki sevişme sahnesi aslında abartılı değil, gayet ölçülü. Bazıları o sahneden neden rahatsız oldu sizce?

- Aslında o bir battaniye sahnesi. O sahneyle film satılmaz çünkü ne Saadet’in göğsü görünüyor ne de benim bir yerim. Bir adam bir kadının üstünde ve bizim alışık olmadığımız bir ses çıkarıyor. Derdimiz tam da bu. Kadın, işitme engelli olmayan bir erkekle sevişirken daha garip bir ses de duyabilirdi. Çok şiddetli sevişen erkekler, çok sesli sevişen kadınlar var. Bu da alıştığımız tabuları tersine çeviriyor.

Haberin Devamı

BEN SENDEN ÜSTÜNÜM DURUMU YAŞANMASIN

Haberin Devamı

* Filmde “Normal olan nedir?” diye de soruyorsunuz izleyiciye... Neden böyle bir soru?

- Biz doğruyu söylemek gerekirse “öteki”lere karşı faşistlik besliyoruz. Onlara bağış yaparken “Bak ben senden daha üstünüm” diye bir durum da doğuyor. Eminim kimse böyle düşünmüyordur ama öyle bir algı yaratılıyor. Önemli olan onları hayata entegre etmek.

* Birçok dernek ve kuruluş  filmleri olsun, sesleri duyulsun diye bu tarz projelere maddi destek verir... Öyle değil mi?

- Bunu tüm içtenliğimle söylüyorum biz hiçbir kuruluştan para almadık. Onlar için bir de proje ürettik. Bin kelimeden oluşan bir işaret dili alfabesi hazırladık.

İŞARET DİLİNİ DERDİMİ ANLATACAK KADAR ÖĞRENDİM

Haberin Devamı

* Bu film için işaret dili öğrendiniz. Çok zorlandınız mı?  

- Çok değil... 1,5 ay ben, Saadet (Işıl Aksoy) ve Lale Mansur, ışitme Engelliler Derneği’nin verdiği işaret dili dersine katıldık. Derdimi anlatabilecek, kendimi kurtaracak kadar biliyorum artık... Gerçekten bir yabancı dili gibi. ışitme engelliler dünyanın her yerinde anlaşabilirler. ışaret dili evrenselmiş çünkü...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!