İnce düşünün incelin

Güncelleme Tarihi:

İnce düşünün incelin
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 1998 00:00

Haberin Devamı

Yaz geliyor, tabii deniz mevsimi de... Aynadaki görüntünüz ise hiç hoşunuza gitmiyor. Geçen yıl vücudunuza eldiven gibi uyan giysilerin daralmış olduklarını farketmek endişenizi arttırmaya yetiyor. İşe katı bir diyetten önce yeme alışkanlıklarınızda değişiklik yapma fikrine adapte olarak başlayabilirsiniz.

Fazla kilolardan kurtulmak için hemen bir diyet uygulamaya başlamayı düşünürsünüz. Özellikle kısa sürede kilo kaybı vaat edilen diyet reçeteleri ilginizi çeker. Fazlalıklarınızdan bir an önce kurtulmanız gerektiğine inanıp o reçetelerden mucize bekleyebilirsiniz. Böylece yüzünüz güler, içinizdeki sıkıntı ve endişe kaybolur. Büyük bir hevesle diyet reçetesini uygulamaya koyulursunuz. Ama kısa bir süre sonra her şey değişir. Yaşadığınız sürece diyet yapamayacağınızı anlarsınız. Diyetten vazgeçtiğiniz zaman eski kiloların geri dönmeleri de kaçınılmazdır. Böylece başladığınız yere dönmüş olursunuz.

Diyet reçetelerini hazırlayanlar, yiyeceklerin bizim için ne anlam taşıdığını araştırmak bile istemezler.

Bir yemeğin özenle hazırlanmasının bizim için ne büyük önemi olduğunu asla tahmin edemezler. Yemek yemenin sosyal ve kültürel alışkanlıklarımızla yakın bir ilişki içinde olduğunu diyet reçetesi hazırlayanlar bilmezlikten gelirler. Oysa bu gerçeklerin bilincinde olarak hazırlanacak bir beslenme planı çok kısa sürede kilo verilmesini sağlayabilir.Bilinçli olarak beslenmeyi ilke edinmelisiniz. Örneğin karnınız acıktığı zaman yemek yiyeceksiniz ve karnınızın doyduğunu hissettiğiniz an, fazla oyalanmadan sofradan kalkacaksınız.

Sevdiğiniz yiyecekleri korkmadan ama miktarını fazla abartmadan yiyebilirsiniz. Fizyolojik bakımdan size yararlı olacağına inandığınız yiyecekleri sofranızdan eksik etmeyin. Gerçekten acıkmış olup olmadığınızı saptamanız çok önemli. Vücudunuzun beslenmeye gerçekte ihtiyacı yokken sizin öteberi atıştırmanız sakıncalıdır. Yemek yerken tokluk duymaya başladığınız an yemek yemeyi kesmelisiniz. Tabağınızdaki yemeğin hepsini yemek zorunda değilsiniz. Yemeğin bir kısmını yedikten sonra kendinize on dakika süre tanıyın. Eğer bu sürenin sonunda hâlâ açlık hissediyorsanız yemeğinizi bitirin. Midenin dolu olduğunu beyine bildirmesi on dakika sürebilir. Bu nedenle size de beklemenizi öneriyoruz.

Yiyeceklerinizdeki karbonhidrat, protein ve yağ miktarını çok dikkatli dengelemelisiniz. Karbonhidratlı besinlerin sizin için daha etkili olacaklarına karar verirseniz, beslenme planınızda bu tür yiyeceklere ağırlık verin. Sizin için yararlı ve zararlı olabilecek yiyeceklerin bir listesini yapın. Zararlı yiyeceklerdn mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışın. Yararlı yiyecekleri ise kendinizi fazla zorlamadan tüketin. Sevmediğiniz yiyecekleri, sizi şişmanlatmaz düşüncesiyle yemeniz hata olur.

Sofrada Nasılsınız?

1.Kontrolsüz yemek yersiniz

Sofraya oturduğunuz zaman gözlerinizin gördüğü her şeyi tabağınıza almak istersiniz. Bazen hiçbir şey yemezsiniz bazan de sizi doyurmak imkansız olur. Bu alışkanlık size kilo aldırır.

2.Sıkı kontrol altında

Sofrada herşeyin planlı ve programlı olmasına dikkat edersiniz. Fakat zaman zaman da program dışı davranışlardan hoşlanırsınız. Bir diyet uyguluyorsanız, ani bir kararla bu diyeti uygulamaktan vazgeçebilirsiniz.

3.Kurallara uygun

Dengeli ve düzenli beslenmenin kurallarını biliyorsunuz. Ve her zaman kendinizi bu kurallara uydurmakta başarılısınız. Gerektiği gibi beslenmenin bünyeniz için ne kadar yararlı olduğunu keşfettiğiniz için bir sorununuz yok.

4.Bünyeye göre

Vücudunuzun neye ihtiyaç duyduğunu bilmeniz, sofrada doğru alışkanlıklar edinmenizi sağlıyor. Vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri, belli miktarda almaktan size zarar gelmeyeceğini biliyorsunuz. Kendinizi iyi tanıyorsunuz ve vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri, gerekli olan miktarlarda tüketiyorsunuz.

5.İsteğe bağlı

İsteklerinizi her şeyden fazla önemsiyorsunuz. Canınızın istediği yiyecekleri, miktarlarını abartmadan yiyebiliyorsunuz. Fazla kilolarınız olsa da kendinizi sevdiğiniz yiyeceklerden yoksun bırakmadan bu sorunu çözümleyebiliyorsunuz.

Diyet kabusundan kurtulun

Çoğumuz, sıkıntı yüzünden diyet yapmaktan vazgeçeriz. Beslenme uzmanları, diyet kabusu olarak nitelendirilen ruh halinden kurtulmanız için şunları öneriyorlar:

1.Düzenli yemek yiyin. Öğünler arasında çok fazla zaman olmasın. Çok acıkırsanız, yemeği fazla kaçırırsınız. Günde üç öğün yemek yiyin aralarda da meyve atıştırın.

2.Diyet yapmak normalden daha az yemek yemek zorunda olduğunuz anlamına gelmez. Önemli olan seçilen yiyecek türleridir. Yediğiniz meyve ve sebzenin miktarını artırmaya bakın.

3.Değişik yiyecekler yemeye bakın. Yemek listelerinin tek düze olması, size sıkıntı verir. Her gün farklı bir şeyler yemek moralinizi düzeltir.

4.Buzdolabınızı sağlıklı besinlerle doldurun. Buzdolabında sadece abur cubur yiyecekler varsa, moraliniz bozulur. Önceden planlayıp buzdolabında sağlıklı beslenmeye yarayacak yiyecekler bulundurun.

5.Kendinizi sevdiğiniz her şeyden yoksun bırakmayın. O zaman karamsarlığa kapılırsınız ve bu duygular sizi diyet yapmaktan vazgeçirebilir. Diyet uygularken arada bir kendinize ziyafet çekmeyi unutmayın.

6.İnsanlar canları sıkıldığı zaman birşeyler yemek isterler. Bu nedenle boş kalmamaya özen österin. Bir şeylerle oyalandığınız sürece endişeniz olmasın. Yiyecek bir şeyler atıştırmayı aklınıza bile getirmeyeceksiniz.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!