Taksim'den DT1'e bindik: Başka Ortaköy mümkün...

Güncelleme Tarihi:

Taksimden DT1e bindik: Başka Ortaköy mümkün...
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2018 15:31

Görkemli Ortaköy Camii’ni, fotografik Boğaziçi Köprüsü’nü, bir şekilde koruyabildiğimiz Esma Sultan Yalısı’nı ve şahane Boğaz manzarasını aynı kadraja sığdıran o klasik karenin azıcık dışına çıkınca gördüklerinizden memnun musunuz? Cevabınız olumsuzsa sadece birkaç adım daha atmanızı öneririm.

Haberin Devamı

Ortaköy’ün köy olduğu zamana yetişmedim. Ama bir ‘karşı’ çocuğu olmama rağmen 80’lerin sonu-90’ların başı Ortaköy’ünü iyi bilirim. ‘Entel pazarı’ndaki karakterlerin, orada satılan incik boncuğun, kumpir denen şeyi ilk kez tadıp yeme-içmede zirveyi yakaladığına inanmanın, tahta iskemleli çay bahçelerinde gün boyu tavla oynamanın hatıraları çok net.

Bu girizgâhın sonunu tahmin edersiniz. Şimdi öyle değil! Eskiden üç-dört adet olan kumpirciler coştu, tezgâhlara serili takıların sıradanlığı göz acıtır oldu, o tatlı çaycılar tuhaf kafemsi alanlara dönüştü. Gerçek esnafın yerini “Kızlar!” diye bağıran, “Burası!” diye çağıran, insanı kolundan bacağından tutup içeri çekmeye çalışan mütecaviz bir topluluk aldı.

Taksimden DT1e bindik: Başka Ortaköy mümkün...

Haberin Devamı

Ortaköy tabelasını görünce içim sıkılıyor bu yüzden. Ama Dereboyu kısmını bilmiyorum. Bakalım neler göreceğim?

Meydanın parlayan Güneş’i

Yolculuk Vadi durağında sona eriyor. Lüks sitelerle çevrili küçük meydanın ortasında oturan çiçekçiye yanaşıyorum. 17 senedir aynı noktada duran 43 yaşındaki Güneş, soyadını vermek istemiyor. Güzel ismini babaannesi koymuş. Yaşıtız ama o erken yol alanlardan; 16’sında evlenmiş, dört çocuğu, üç torunu var. “Nerelisiniz?” diyorum, “İstanbulluyum, Tekirdağ!” diye cevap veriyor: “Herkes tanır beni. Özel müşterilerim var, evlerine muhabbete de çağırırlar.” İşler durgunmuş son bir senedir. “Daha doğrusu sene, seneyi aratıyor” diyor.

Taksimden DT1e bindik: Başka Ortaköy mümkün...

Kışın üşüyor Güneş. “Bir ateş falan yaksanız” diyorum. “Yakmam, etraftaki evlere duman gider, günah” diye cevap veriyor. “E size daha çok günah bu soğukta. Kızıyorlar mı ki?” diye üsteliyorum, “Olsun, ben kendimi hasta etmeye razıyım, onlara duman gitmesine razı değilim” deyiveriyor. Şaşırıyorum.

Aileden çiçekçi onlar; annesi, görümcesi, son dönemde bıraksa da eşi. “Eşim artık yapmak istemiyor, takside çalışıyor” diyor. “Takside iyi para var mı?” diye soruyorum, “Kendini geçindirsin yeter, ben bir şey istemiyorum. Benim geçindiğim bana yetiyor” diyor Güneş. Gözümün önünde parıl parıl parlıyor.

Haberin Devamı

Cudi Efendi Sokağı’ndan yukarı uzanan merdivenlere takılıyor gözüm. Benim gibi azıcık rampa görünce fenalık geçiren biri için bu basamakları her gün inip çıkanlar, dünyanın en iyi insanları! Onlardan biri 51 yaşındaki Oğuz Evlice. Her şeyden önce yaşını söylediğinde inanamıyorum. Ama sırrı belli işte: “10 senedir her gün iner çıkarım bu merdivenleri. Yolda atılmış çöp görürsem onları da alırım. Nasılsa çöp kutusunun yanından geçeceğim, elime mi yapışır...” diyor.

Taksimden DT1e bindik: Başka Ortaköy mümkün...

Vatandaş işbaşında

Dereboyu çok değişmemiş Evlice’ye göre: “Ama dört-beş yıldır sahil boyunu Arap turistlere teslim ettik. Başta Japon turistler gelirdi, sonra İngiliz ve Ruslar keşfetti ama şimdi hiç yoklar. 90’larda üniversite öğrencileri gitar çalıp şarkı söylerdi ama şimdi tam bir ticarethane.”

Haberin Devamı

Biz Oğuz Bey’le sohbet ederken bir tarihi evin kapısı açılıyor. Hemen oraya yanaşıyorum. İkisi de 59 yaşında olan Melahat ve Nadir Tahta çifti, İzmirli. Sultan Abdülhamit’in aşçısına ait olduğu söylenen bu küçük konağı yeni almışlar. “Oğlum karşı sokakta oturuyor. Biz de sık sık gelip gidiyorduk. Satılık olduğunu duyunca aldık, oğlum oturacak” diyor Melahat Hanım. Tamamen yerleştikleri zamana çay daveti de alıyorum, yaşasın!

Taksimden DT1e bindik: Başka Ortaköy mümkün...

Yürümeye devam... İlginç bir tabela görüp dalıyorum. Burası Beşiktaş Çevre ve Kentsel Arama Kurtarma Derneği, karşımda da 52 yaşındaki dernek başkanı Serdar Gülelçin var. “Acil durumlara müdahale ediyoruz, eğitimler veriyoruz. Dernek çatısı altında 22 kişi var. Ama Beşiktaş genelinde 262 kişi, WhatsApp grubumuzda da 46 kişi var” diye anlatıyor.

Haberin Devamı

Trafik kazası, yangın, sıkışma gibi durumlarda olayın afet veya acil duruma dönüşmemesi için çalışıyorlar. İlçede olup bitene anında el atmaya hazır bir vatandaş inisiyatifi bu. Mahalle sakinleri sürekli kafalarını uzatıp bir şeyler soruyor Serdar Bey’e. İnsan keşke her yerleşimde böyle platformlar olsa diye düşünüyor.

Taksimden DT1e bindik: Başka Ortaköy mümkün...

Ortaköy sahili

İstanbul’un ikinci Ermeni Katolik kilisesi

Dereboyu Caddesi’nde ilerlerken karşıma çok güzel bir yapı çıkıyor. Burası Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi. 19’uncu yüzyılın başlarında, 5 Kasım 1837 tarihli fermanla, İstanbul Ermeni Katolik toplumunun ikinci kilisesi olarak inşaatına başlanmış. Krikor Hekimyan tarafından bağışlanan arazide yapılıp 6 Ocak 1839’da açılmış. Sadece cumartesi günleri saat 15.00’te ibadet için açılıyor, sair günler kapalı.

Haberin Devamı

Taksimden DT1e bindik: Başka Ortaköy mümkün...

Tatlı mola

Son duraktan bir önceki, Gül isimli otobüs durağının tam karşısında mermerden bir gül heykeli, kocaman marketler, büfeler, kahveler var... Vitrinindeki turtaları, pastaları, kurabiyeleriyle Torte diye tatlı bir dükkân göz kırpıyor.

Buranın sahibi Banu Uslu Soydan, 45 yaşında. Önce sanat tarihi, sonra turizm okumuş. Zaten meraklıymış bu işlere, stajını da Maslak’taki eski Princess Otel’in pastane mutfağında yapınca daha fazla duramamış. İngiltere ve Amerika’da bu konu üstüne çalışmalar yapmış. Bu dükkân 11 yıldır varmış. Özel günler için dekorlu pasta, kurabiye, cupcake, cakepops gibi siparişler alıyorlar. “Ama sadece butik pasta yapan bir yer değil burası, daha çok değişik ürünler satın alabileceğiniz bir pastane” diyor Soydan. Altını çizdiği bir şey daha var: “Ürünlerimizde katkı malzemesi yok. Kahvaltılık tereyağı ve Belçika çikolatası kullanıyoruz. Şekersiz, unsuz, ketojenik beslenmeye uygun, glütensiz ya da rafine şeker yerine bal, pekmez, hurma kullanarak yaptığımız çeşitlerimiz de bulunuyor.”

Taksimden DT1e bindik: Başka Ortaköy mümkün...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!