Dünyanın en yaşlı cimnastikçisinden başarmak için 5 öneri

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın en yaşlı cimnastikçisinden başarmak için 5 öneri
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2018 17:46

‘Cimnastiğin altın çocuğu’ olarak anılan barfiks atleti Ümit Şamiloğlu, geçen hafta İspanya’da düzenlenen 2018 Akdeniz Oyunları’nda gümüş madalya kazanarak bir kez daha Türkiye’nin gururu oldu. Daha önce hem bu organizasyonda hem de Dünya Kupası’nda altın madalyaları olan Şamiloğlu, aynı zamanda erkek cimnastik alanında ‘dünyanın en yaşlı sporcusu’ unvanına sahip. 38 yaşındaki milli sporcuyla başarıya giden yolu beş maddede değerlendirdik.

Haberin Devamı

1. SEVMEK
İşinizi severek yapıyorsanız, verdiğiniz emek sizi kendiliğinden ulaşmak istediğiniz her noktaya götürür. Koyduğunuz hedef ne kadar büyükse o kadar yukarıya çıkarsınız.

Dünyanın en yaşlı cimnastikçisinden başarmak için 5 öneri


2. İNANMAK
İnanmadan başladığınız hiçbir işte başarılı olamazsınız. İnsanoğlunun en büyük gücüdür inanmak. Mesela benim hedefimde, Olimpiyat Oyunları’nda madalya alıp kariyerimi tamamlamak var.
3. ÇALIŞMAK
Severek ve inanarak başladığınız işte çalışmak zaten zor gelmeyecektir ama öyle bir nokta oluyor ki, artık sınırlarınız ve iradeniz zorlanıyor. Çalışmada devamlılığın önemi burada devreye giriyor. Tüm sporcuların Roger Federer’in hayatını incelemesini ve Koca Yusuf’un hayatını okumasını isterim. Yusuf’un ‘Koca’ unvanı sadece gücünden değil sporcu ahlakından gelir.
4. PES ETMEMEK
Çalışmaktan bahsettiğimiz son sınırdır bu. Başarmak için her bahanenin bir kenara bırakıldığı son eşik, pes etmemektir. Orayı aştığınızda artık yolunuz açıktır. Motivasyona ihtiyacınız olacaktır. Benim motivasyon kaynaklarımın başında ısrarıyla beni spora döndüren eşim, ailem ve antrenörüm geliyor.
5. AHLAK
Yukarıda saydığım maddeler oturduğunda başarmışsınız demektir ancak başarı sadece sizde kaldığı zaman bir anlam ifade etmiyor. Başarı paylaşımdır. Ahlakla gelen her başarı insanların gönlünde taht kurar; bu da her zaman yol arkadaşınız ve en büyük desteğiniz olur. Türk sporunda başarı odaklı gidiyoruz, oysa aynı paralelde ahlak odaklı da gitmeliyiz. Sporun derin felsefesi vardır. Sporda dostluk, barış, kardeşlik vardır. Dil, din, ırk ayrımı yapmaz. Yarışlarda dördüncü olan bir sporcu, birinci olandan daha az emek harcamamıştır. Başarmak elbette önemlidir ama spor ahlakı olmadan gelen başarı bir şey ifade etmez. Merhamet duygusu, empati ve dürüstlük bence eğitimin temelinde olmalı.

BAKMADAN GEÇME!