Jackie Chan'le Kanada Toronto'da Spielberg'in yapımcılığını üstlendiÄŸi ‘‘Tuxedo’’ filmini çektiÄŸi sırada konuÅŸtuk. Hong Kong'un yaÅŸayan en büyük starı yerinden duramayan enerjik hali, kırık dökük İngilizcesi ve herkesin tanıdığı kahkahalarıyla bütün sorulara cevap verdi. O müthiÅŸ atletik adam, beline önlük takarak mutfaÄŸa girmeye, yemek yapmaya bayılıyor. Hong Kong'da oturuyor, ama ömrü herkesin hayran olduÄŸu o komik aksiyon filmlerini çekmek için o ülke senin bu ülke benim (Türkiye de bu ülkelere dahil) seyahatlerde geçiyor. Evini, oÄŸlunu özleyerek.Jackie Chan, Toronto'da ne yapıyorsun?-Burada Dreamworks Åžirketi için bir film çeviriyorum.Bu, Spielberg'in ÅŸirketi öyle deÄŸil mi? Filmden söz eder misin?- Filmin adı Tuxedo (smokin). Bu oldukça garip bir isim. Ben polis deÄŸilim, CIA ajanı deÄŸilim, sıradan biriyim. Bir taksi şöförüyüm. Nasılsa birini ölümden kurtarıyorum ve sonra smokin giyiyorum. Süpermen'inkine benzeyen bir hayat sürüyorum, sadece uçamıyorum. Spielberg'le tanıştığında neler oldu?-Spielberg kapıyı açtı, ilk söylediÄŸi söz ‘‘Jackie, senin imzalı bir fotoÄŸrafını alabilir miyim?’’ oldu. Ne?!! demiÅŸim. O da ‘‘Çocuklarım için’’ diye karşılık verdi. FotoÄŸrafımı Spielberg'in çocukları için imzaladıktan sonra, sorma sırası bana geldi: ‘‘Steven, dinozorları insanlarla birlikte koÅŸturmayı nasıl baÅŸarıyorsun?’’ Spielberg dedi ki: ‘‘Çok kolay. Düğmeye basıyorum, basıyorum, basıyorum, iÅŸ bitiyor!’’ Sonra o sordu: ‘‘Peki sen bir binadan ötekine nasıl atlıyorsun?’’ Çok kolay, dedim ben de, yuvarlanıp atlıyorum, hepsi bu. Sonra Spielberg ‘‘Tuxedo‘‘ adlı senaryoyu çıkardı, ‘‘bu projeye öncelik tanı’’ dedi, çekip gitti. Amerikalı olmadıkları halde Amerikan sinemasında oynayan az sayıda aktör var. Senin sırrın nedir? -Sanırım benim sırrım, baÅŸkalarından farklı olmayı istemek. Bruce Lee bir süper kahramandı. Ben Bruce Lee'yi seviyordum ama onun gölgesi olmayı da istemiyordum, bu yüzden kendimi kanıtlamak için bu filmlere baÅŸladım. Bruce Lee bir kahramandır, ben deÄŸilim. Ben her zaman hayata gülerim. Bruce Lee, güçlü bir tekme savurur, ben ıskalarım. O müthiÅŸ bir yumruk yapıştırır, ben gene ıskalarım. Kısacası ben Bruce Lee'nin tam zıddı oldum. Daha sonra her filmimde farklı bir oyun sergilemeye baÅŸladım. İnsanlar beni taklit etmeye baÅŸlayınca çok tehlikeli sahnelerde dublörsüz çalıştım. Seyircilerimden de çok ÅŸey öğreniyorum. Bir dostum bana mektup gönderip 'filmini beÄŸendim ama oÄŸlum bu filmi izleyemez çünkü çok fazla ÅŸiddet ve müstehcen ÅŸakalar var' derse, tamam, ben de deÄŸiÅŸirim. Åžiddet gösterileri ve müstehcen ÅŸakalar yok. Ben deÄŸiÅŸmeyi ve öğrenmeyi sürdürüyorum. Yıllarca Asya'daki seyircilerimden çok ÅŸey öğrendim. Aileler çocuklarına sadece benim aksiyon filmlerimi izleme izni veriyor, çünkü filmde sürekli hareket olmasına karşın hiç kan göremezsiniz. Silahlardan kurtulmak için pek çok çare düşünmek zorunda kaldım. Silahı bir hamlede yere düşürmeliyim örneÄŸin. Derken komik sahneler baÅŸlıyor. Seyircilerin sinemadan kahkahalarla gülerek ayrılmalarını istiyorum.11 Eylül günü neredeydin?-Toronto'da film çekimindeydim. Bu benim için özel bir anlam taşıyor, çünkü bu filmi çekiyor olmasaydım, New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'nde ‘‘Nosebleed’’ isimli filmin çekimleri yapılacaktı. Hatta çekim yerlerinde inceleme yapmak için Dünya Ticaret Merkezi'ne gitmiÅŸtim. Senaryo bir cam temizleyicisinin öyküsünü konu alıyordu. Senaryonun yazılması tamamlanamamıştı. İşte bu nedenle Kanada’da Tuxedo'nun çekimine baÅŸlandı. TÜRK YEMEKLERİ TUHAFBu olay senin özel hayatını deÄŸiÅŸtirdi mi? Daha iyi mi korunuyorsun?-Hayır, öyle bir ÅŸey yok. KeÅŸke o gün süpermen olabilseydim. Uçakları yakalamak için. Yakalayamasam bile, çevreyi saran tozları yok eder, beton enkazı kaldırıp itfaiyecilerin kazazedeleri kurtarmalarına yardımcı olurdum. Bir hafta sonra, tamam dedim, egzersizlere devam, hayat durmuyor.Söz egzersizden açılmışken, günde kaç saat çalışıyorsun?-EÄŸer film çekimleri yoksa günde üç saat kadar boks, tekme ve yumruk çalışıyorum.Özel bir diyet uyguluyor musun?-Hayır, her ÅŸeyi yiyorum. Diyelim bugün çılgınlık günüm, dondurma, süt aklıma ne gelirse yerim. Yarım saat koÅŸu, iki saat yumruk, bir saat step yapınca, artık her ÅŸeyi yiyebilirim. İnsanlara her zaman diyetten vazgeçmelerini söylüyorum. Rejim yapınca kaslar güçlenmez, vücudunuz sadece yaÄŸ üretir. Egzersiz yaÄŸların yakılmasını saÄŸlar, insanı gençleÅŸtirir, zekanızı artırır.Film çekmek için dünyayı dolaÅŸtın. Türkiye'ye de gitmiÅŸtin. Türkiye hakkında ne düşünüyorsun?-Türkler, hoÅŸ insanlar, Müslüman. Ekipteki Türkler son derece profesyonel ve yardımseverdiler, çok hızlı koÅŸuyorlardı, müthiÅŸ iyiydiler.Ya Türk yemekleri nasıldı?-Tuhaf buldum, ama iyiydi. Lokantalar... Yemekleri çok tuhaf deÄŸil mi?Dublör kullanmıyorsun, ama bu yüzden de pek çok kaza geçirdin. En önemlisi hangisiydi, anlatır mısın?-Aslında bu kazalar sıradan günlük olaylar sayılır. Ama Yugoslavya'da az kalsın ölüyordum. Bir ÅŸatodan ötekine atlıyordum. Tam orta yere bir aÄŸaç yerleÅŸtirdim. Åžatodan aÄŸaca atladım, o sırada aÄŸaç eÄŸildi, hoop! Ekiptekiler atlayışımı beÄŸendi ama ben maymuna benzemek istiyordum. İkinci denemede aÄŸaç kırıldı ve tepeüstü düştüm. En büyük hayalin nedir, yani hangi erkek-kadın oyuncularla çalışmak istersin?-En sevdiÄŸim oyuncular Dustin Hoffman, Al Pacino, Jodie Foster, Sylvester Stallone, John Travolta. Disney ile bir çizgi film yapmak isterim. En önemlisi ölüp gittikten sonra John Wayne ya da Bruce Lee gibi Jackie Chan adının da tarih kitaplarında yer almasını diliyorum. Dünyanın dört bir yanında insanlar beni hatırlasınlar. Hong Kong, Çin'den Jackie Chan!BABAM BENİ 120 DOLARA BİR İNGİLİZ DOKTORA SATACAKTIÇok yoksul bir ailenin çocuÄŸuydum. Annemle babam az kalsın beni 120 dolar karşılığı bir İngiliz doktora satacaklardı. O zamanlar Kızılhaç gibi örgütler çok yardım etti, yiyecek, giyecek verdiler. Åžimdi sıra bende. BoÅŸ zamanlarımda çocuklarla ilgili projelere katılıyorum. Çocukların ÅŸunu bilmelerini istiyorum: Bana teÅŸekkür etmesinler. Onlarla ilgilenmek, benim iÅŸimin bir parçası. Çok fakirken, para kazanmayı çok istedim. Åžimdi çok param var. Paradan sonra sırada şöhret vardı. Şöhretin çok yarar saÄŸladığını öğrendim. İnsanlara yardım etmek için şöhretimden yararlanabilirim, uyuÅŸturucu kullanmayın diyebilirim. ÖrneÄŸin insanlara hayvanları öldürmemelerini anlatabilirim bir filmimde. Ben buna inanıyorum.HİÇ OKULA GİTMEDİMHiç okula gitmedim. Babam da gitmemiÅŸti. O yüzden oÄŸlumun çok iyi bir eÄŸitim görmesini istiyorum. Åžimdi 18 yaşında, New York'ta üniversiteye baÅŸladı. Ben sadece geleneksel savunma sanatı okulundan çok eski Çin geleneklerini öğrendim: YaÅŸlılara saygılı olmayı, çocuklarla ilgilenmeyi, kadınları korumayı ve asla bir kadına el kaldırmamayı... İşte öğrendiklerim bunlar. Åžimdi çocuklar çok farklı. Bakıyorsunuz, mutfakta bir ayakkabı, yemek odasında bir ayakkabı, beyaz çoraplarıyla bahçede dolaşıyor. DolaÅŸmayın çorapla diyorum, yıkaması zordur, anlamıyorlar. Ben küçükken tek bir çorabım vardı ve onu ben yıkamak zorundaydım.Benim sırrım baÅŸkalarından farklı olmayı istemek. Bruce Lee bir süper kahramandır. Ben deÄŸilim. O müthiÅŸ bir tekme savurur, ben ıskalarım. İnsanlar hareketin ÅŸiddet anlamına geldiÄŸini sanıyor. Hiç de öyle deÄŸil. Ben hareketi seviyorum. Åžiddetten nefret ederim.Â
button