Hırsıza mektup...

BAKAN Ali Babacan’ın makam arabasından sonra, yine Bakan Güldal Akşit’in evine girip soyduğunu medyadan gururla öğrenmiş bulunuyorum.Sağol...Yani ne kadar makbule geçti bilemezsin.Eline-ayağına sağlık.(.....)Şimdiye kadar her zaman sıradan vatandaşların evine girip arabalarını çalıyordun. Kimsesiz ve etkisiz vatandaşların ‘ahları-vahları’ bu gök kubbede kaybolup gidiyordu.Yeryüzünde en çok arabanın çalındığı ülkedir Türkiye.Muhtemelen her gece en çok evin soyulduğu ülke de olmaktadır, ne yazık ki bunun istatistiği yok. Soygun, gasp, hırsızlık, kapkaç... İnsanların yaşamlarına birer bıçak gibi saplanıp, onları yaşama küstürüp perişan ediyor, aldıran yok.Güvensiz ve başıboş bir ülkedir burası.(.....)İşte bu açıdan ülkemizi yönetenlerin arabalarını çalmak, evlerini soymak gibi bir katkıdan dolayı sağol hırsız kardeş.Sağol...Bir de Başbakan’ın paltosunu çalsan...*Ya da Rahşan Ecevit’in içine her şeyi doldurduğu, domatesten-börekten tut da, parti aday listesine kadar içine her şeyi koyduğu....Hani o kova ile çanta arasındaki şeyini kapıp kaçsan...Çok makbule geçer.Çünkü Hanımefendi’nin ülkenin başına bela ettiği ‘Af Yasası’ yüzünden kaç insan öldü, kaç yuva yıkıldı, kaç çocuğun yanında annesini çantası yüzünden bıçakladılar da çocukların dili tutuldu, bilmiyorum.Acaba bu iyiliği bize yapamaz mısın?Dikkat edeceğin tek nokta; sağ elindeki çanta, öbür elindeki Bülent Bey’dir.*Aziz ve muhterem hırsız...Bu gibi hayırlı ve başarılı faaliyetlerini beklemekteyiz.Bu kadarı bile ne kadar makbule geçti, ne kadar mutlu ve bahtiyar olduk bilemezsin.Bakanın arabası ve öbür bakanın ziyneti...Eeee bravo...Sağol aziz kardeşim...Başarılarının devamını diler, daha büyük makamlara yücelmen için dua ederiz.Sağol, varol...