Hayatımızı mahveden o romantik filmler

Güncelleme Tarihi:

Hayatımızı mahveden o romantik filmler
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2006 00:00

Romantik-komedi türündeki filmlere herkes bayılır ama aslında bu filmlerin başında da şiddet içeren filmlerde olduğu gibi uyarılar bulunmalı: "Dikkat! Duygusal hayatınızın dengesini ciddi biçimde bozabilir!"

İşte size ilişkilerden ve erkeklerden asla olmayacak şeyleri beklemenize neden olan romantik-komedi filmlerinden bir seçme, gerçek hayatın filmlerdeki gibi olmadığını herkes öğrensin diye!

"Sleepless in Seattle" sendormu

Mevcut erkek arkadaşınızla inişli çıkışlı olmayan ama sevgi dolu ve güvenli bir ilişkiniz var. Derken bir partide hayatınızın erkeğiyle tanışıyorsunuz. Birlikte geçirdiğiniz ilk 30 saniye bile her şeyi bırakıp ona koşma isteği uyandırıyor. O kadar etkileniyorsunuz ki gidip yemeğe çıkmayı bile teklif ediyorsunuz. Daha mükemmel olamazdı, değil mi?

Ama gerçek hayatta: Romantik yemeğin ardından nefesinin ne kadar kötü koktuğunu, bir karısı ve iki çocuğu olduğunu ama bununla birlikte ikiniz arasında aslında hiçbir ortak nokta olmadığını fark etme ihtimaliniz çok yüksek!

"As Good As It Gets" sendromu

Şeytan tüyüne sahip erkeklerden biriyle karşılaştınız, evet yaramaz bir tarafı var, sizi aldatabilir ya da aniden bırakıp gidebilir, hissediyorsunuz. Ama ona karşı da koyamıyorsunuz. Bir dakika, aşk için her şeye değer değil mi? Üstelik yoğunluğu fazla sevginizle bu yaramaz adamı değiştirebilirsiniz!

Ama gerçek hayatta: Onu değiştirmek için kişiliğinizden ne kadar ödün verdiğinizi fark etmeye başladığınızda iş işten geçer. O alıştığı yaramaz hayatına devam eder, siz de ya onu çekmeye devam eder ya da yeni ilişkilere doğru yelken açarsınız.

"An Affair to Remember" sendromu

Ruh eşinizle tanıştınız. Ayrılırken sizin numaranızı aldı ama kendisininkini vermedi. Sorun değil, nasılsa o sizin ruh eşiniz ve ertesi gün sizi mutlaka arayacak. Aradan bir hafta geçmesine rağmen çalmayan telefon sizi üzmek yerine endişelendiriyor, çünkü kesin trafik kazası geçirdi ve siz hangi hastanede olduğunu bilmiyorsunuz.

Ama gerçek hayatta: Anın büyüsü geçince numaranızı aldığınızı hatırlamaz bile ve siz onunla bir hastanede değil, bir gece kulübünde seksi bir sarışınla dans ederken karşılaşırsınız.

"When Harry Met Sally" sendromu

Şimdiye kadar en yakın arkadaşınıza karşı bir şeyler hissedeceğiniz aklınızın ucundan geçmezdi, ama aşk hayatınız o kadar sakin ki belki de aradığınız adam her daim yanınızda olan kankanız! Evet, hálá ailesiyle yaşıyor olabilir ama o sizin kaderiniz olmalı!

Ama gerçek hayatta: Sarhoş olup birlikte geçirdiğiniz bir gecenin ardından "Üzgünüm, aklım nerdeydi bilmiyorum" diyen bir e-mail almaya hazırlıklı olun.

"Notting Hill" sendromu

Yan komşunuz yakışıklı bir fotomodel, çekimden çekime koşturuyor. Siz de yemek yapmaya zamanı olmayan bu harika insana yaptığınız güzel yemeklerden götürüyorsunuz, hem de en şık kıyafetlerinizle. Evet, hálá size çıkma teklif etmemesinin nedeni sizi paparazzilerden korumaya çalışması olmalı!

Ama gerçek hayatta: Kendinize gelin, en klişe Amerikan gençlik filmlerini hatırlayın; ponpon kızların lideri her zaman futbol takımının kaptanıyla çıkar. Yakışıklı fotomodel sevgiliniz yerine başka komşularınızla ilgilenmeye başlasanız iyi olur.

"A Lot Like Love" sendromu

İnişli çıkışlı bir ilişki, aşk olup olmadığı belli değil, araya uzun yıllar hatta başkaları giriyor. Ama biliyorsunuz, ne kadar ters davranırsanız davranın, onu kendinizden ne kadar uzaklaştırırsanız uzaklaştırın o bir yerlerde sizi bekliyor olacak. Hatta sadece beklemekle kalmayacak, gitarını alıp kapınızda serenat yapacak.

Ama gerçek hayatta: Biraz gerçekçi olun, hem bir görünüp bir kaybolacaksınız, hem de gururunu kıracaksınız ama o hálá peşinizden koşacak! Merak etmeyin böyle davranmaya devam ederseniz kendisine değer veren birini bulduğu anda sizi unutacaktır, yani serenat merenat yok!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!